Eğitim Sen’in (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası) eski başkanı Alaaddin Dinçer bianet'e yaptığı değerlendirmede, okullarda sözlü sınavın kaldırılmasını olumlu bulduğunu, ancak rötuşların yeterli olmadığını, müfredata dair dönüşümlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
“Sözlü sınavın, yani askeri kışla mantığı içinde, çocuğun tahtaya kaldırılıp arkadaşları önünde bir bakıma aşağılanmasına da neden olabilecek soru sorma cevap verme yönteminin terk edilmesi olumludur.
“Ancak mevcut sistemin bir bütün olarak tepeden tırnağa yenilenmesi, değiştirilmesi gereklidir. Ufak tefek rötuşlarla bu süreç götürülemez.”
Performans notu
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) sözlü sınavın kaldırılması ve yerine öğrencinin derse katılım ve davranışlarına göre performans notu verilmesini içeren bir çalışma içinde olduğu bildirildi.
Vatan gazetesinde çıkan habere göre, MEB Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük imzasıyla birim içi yazışma olarak gönderilen yazıda sözlü notu yerine performans çalışması” yapılacağı belirtildi.
“Yönetmelik hükümleri doğrultusunda revize edilerek yazılı sınav notu için 6 alan, performans çalışmaları için 3 alan, uygulama notları için 3 alan, proje için 1 alan olacak şekilde düzenlenmiş, sözlü ve ödev alanları kaldırılmıştır.”
Çifte standart
Eğitimin ezbere, tekrara dayalı, özellikle soru çözmeye dönük halden kurtarılması gerektiğini anlatan Dinçer nitelikli, bilimsel ve demokratik bir eğitimin bir bütün olarak problem çözme, soru sorma odaklı olmasına; çocuğun sentez yapabilme yetilerini geliştirmesinin önemine işaret etti.
“Bu değişimleri yaparken çocuğu edilgen halden etken hale getirecek, aktif kılacak bir sistemin kurulması gerekiyor. Bu yapıldığında sözlü sınav sisteminin kalkması önemlidir.
“Ama hükümet hep çifte standart uygulamaya çalışıyor. Öğretmenlerin yönetici olacağı zaman mülakat getiriyor, bir yandan öğrenciye sözlüyü kaldırıyor. Bu bir çelişki.”
Ödevler kalkıyor
Dinçer müsteşarın yazısında yer alan “ödev alanları kaldırılmıştır” ifadesini de geleneksel ödev anlayışının terk edileceği yönünde yorumladı, kararın okullar başlamadan önce alınmasının daha iyi olacağını belirtti.
“Çeşitli konulara ilişkin sayfalarca ödev verilirdi, kitap oku özet çıkar gibi; bir de çeşitli konularda araştırma ödevleri adı altında ödevler verilirdi, bunların kaldırıldığını söylüyor. “Eğitim okulda yüzyüze arkadaşlarıyla ve öğretmeniyle birlikte sınıf ortamında yapılmalıdır, ki ben bunu savunuyorum. Ama çocuğun çeşitli konularda bilgi toplama, araştırma yapma, analiz, sentez yapmasını geliştirecek çalışmaların önüne geçilmemelidir.
“Okullar açılmadan bu başlatılabilmiş olsaydı keşke. Ama eğitim bir süreç, çeşitli dönemlerde ihtiyaçlar üzerinden düzenlemeler yapılabilir, ancak zamanlamasını ve zeminini iyi ayarlanmak koşuluyla.” (YY)