Batı Avrupa'daki sosyal hareketler ve ağların yanı sıra, Balkanlar, Akdeniz, Doğu Avrupa ve Filistin'den de katılım vardı. Toplantıya Attac, 4. Enternasyonal, Uluslararası Sosyalist Akım (IS Tendency), Globalise Ressistance, Green Network gibi uluslararası örgütler ve kampanyaların yanı sıra, Rifondazione, Socialist Workers Party, LCR, SEK, Synaspismos gibi sosyalist partiler ve çok sayıda uluslararası ve ulusal sendika konfederasyonları da katıldı.
Filistin delegasyonu toplantıya güçlü bir şekilde katılırken, aynı zamanda içeriğe oldukça güçlü bir şekilde müdahale etti. "Savaş" ve "Filistin" konuları, Filistin delegasyonunun müdahalesi ve radikal sol güçlerin desteğiyle, Floransa için öne çıkan konulardan biri oldu.
İtalyanlar Genel Grev planlıyor
Floransa'daki büyük buluşma öncesinde İtalyan sendikaları genel grevler planlıyor. Etkinlikler sırasında en az bir tane de büyük bir eylem gerçekleşecek. Muhtemelen yüz binlerin katılacağı eylemin konusu da büyük bir olasılıkla "Savaşa hayır!" olacak.
Bu konuda son karar Eylül ayında Barselona'da yapılacak toplantıda alınacak. Bunun dışında çok sayıda irili ufaklı eylemler de olacak. Örneğin öğrenciler, Avrupa'da eğitim sisteminin özelleştirilmesine karşı eylemler düzenleyecek.
"Kürt sorunu"nu güçlü bir şekilde dile getirecek tarafların toplantıda olmaması büyük eksiklik olarak hissedildi. İstanbul Sosyal Forumu Girişimi (İSF) katılımcılarının önerisiyle "Kürt sorunu", Floransa'da ele alınacak konulardan biri olarak gündeme girdi. Aynı şekilde sendikal sorunlar gündeminde Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) katılımcı olarak yer almaması da, Türkiye'deki mücadelenin sorunlarının uluslararası sosyal hareketlerin ve sendikal hareketin gündemine taşınması açısından büyük bir eksiklikti.
Türkiye'den 10 kişi
Selanik toplantısına Türkiye'den de 10 kişilik bir katılım vardı. Katılımcılar arasında İSF Girişimi adına üç kişi (bir öğrenci ve iki Savaşa Hayır Platformu katılımcısı - biri Barış Anneleri İnisiyatifi'nden -), Barış Girişimi katılımcısı bir kişi, Ankara Mimarlar ve Mühendisler Odası'ndan bir kişi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'ndan (DİSK) üç kişi, bir medya çalışanı ve Eşber Yağmurdereli vardı.
Avrupa Sosyal Forumu'nun (ASF) uluslararası inşa sürecine Türkiye'den ilk kez katılım gerçekleşiyordu. Bu nedenle katılımın güçlü olması yararlı oldu. Toplantılar boyunca, özellikle Yunanistan'dan olmak üzere diğer ülkelerden sosyal hareketlerle ilişkiler kuruldu.
İSF katılımcısı olarak bizim yaptığımız birkaç önemli görüşmeyi özellikle belirtmek istiyorum.
Uluslararası ilişkiler
Green Network'tan arkadaşlarla yapılan özel görüşmelerde, Balkanlar Green Network'un ilişki ağını Türkiye'ye genişletme üzerine tartıştık. Türkiye'de Yeşiller Girişimi'nden arkadaşlar zaten sosyal forum sürecinin içinde olduklarından, bu konuda hızlı adımlar atmak için nesnel bir zemin de var.
Yunanistan'daki koalisyonun her iki kanadıyla da yaptığımız toplantılarda somut adımlar üzerine fikir birliği oluştu. Buna göre, Savaşa Hayır Platformu'nun Ağustos ayı sonunda düzenlemeyi planladığı savaş karşıtı etkinliklere, Yunanistan'dan Cenova 2001 ve Synaspismos içindeki International Action platformundan bir delegasyon oluşturularak katılım sağlanacak.
Kıbrıs Cumhuriyeti'nden sosyal forum bileşenleri olanaklarını zorlayarak böyle bir etkinliğe katılmak arzusunda olduklarını söylediler (vize sorunu var).Her iki ülkedeki küreselleşme karşıtlarının ve sosyal forum girişimlerinin ilişkilerini geliştirmesinin olanaklarını da ayrıntılı tartıştık. Önümüzdeki en somut işbirliği projesinin, savaş karşıtı ortak etkinlikler yanı sıra, Floransa'da gerçekleşecek olan ASF'ye yönelik çalışmalar olması kararlaştırıldı. Buna göre, Türkiye'den Floransa'ya gidecek olan heyetin Selanik'te Yunanistan kafilesine katılarak, İtalya'ya birlikte geçilmesi, proje olarak konuşuldu.
Floransa'da her iki ülkenin aktivistlerinin belirleyeceği ortak konular etrafında seminerler ve atölyeler düzenlenmesi için çaba harcanması kararlaştırıldı. Ayrıca karşılıklı yerel düzeyde düzenlenecek etkinliklere katılımların örgütlenmesinde fikir birliğine vardık.
Bunun dışında uluslararası düzeyde İtalyan ve Floransa Sosyal Forum'larıyla, Avusturya, Rusya, Fransa, Filistin, Makedonya, Yugoslavya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Almanya temsilcileriyle ikili görüşmeler yapıldı.
İSF Girişimi'nde yer alan iki kadın katılımcı, kadın toplantılarına katılarak, Avrupa, Filistin ve Balkanlar'dan kadınlarla karşılıklı görüşme olanağı elde etti. Yanımızda götürdüğümüz, "Kadınlar Birbirine Doğru Yürüyor" etkinliğinin İngilizce tanıtım metnini yaygın olarak dağıttık. Ayrıca, İSF'nin ve Savaşa Hayır Platformu'nun tanıtım yazılarını dağıttık.
Floransa'ya gidiş
Selanik toplantısı, Floransa'da gerçekleşecek birinci ASF sürecinde önemli duraklardan biriydi. Toplantı boyunca bir yandan Floransa'da hangi konuların ele alınacağı ve hangi eylemlerin gerçekleştirileceğine örgütlenme sorunları tartışıldı, çalışmalar yapıldı.
Daha önceki toplantılarda ASF sürecinin genişlemesi, Floransa'nın örgütlenmesi ve toplantıların programı üzerine üç çalışma grubu oluşturulmuştu. Bu çalışma grupları çalışmalarını genişletti. Toplantıların resmi dilleri İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Yunanca ve İtalyanca'nın dışında, Rusça ve Arapça (dönüşümlü) olarak belirlendi.
20 binin üzerinde katılım
Floransa'ya katılım için verilen rakamlardan anlaşıldığı kadarıyla, katılımın 20 binin üzerinde olması bekleniyor. ASF buna göre örgütleniyor. Bir çok ülke şimdiden Floransa'ya kaç kişi götüreceğini belirlemiş ve hazırlıklara başlamış. Selanik'te bize de kaç kişi götürebileceğimiz soruldu. Toplantıya katılan arkadaşların hedefi 4-5 otobüs, 200-250 kişi şeklinde ifade edildi.
Bunun çok zor, hatta olanaksız olduğunu düşünen çok sayıda kişi çıkacaktır. Elbette çok zor, ancak olanaksız değil. Vize gibi sorunlar için özel çalışma komiteleri oluşturuluyor. İtalya ve Yunanistan'dan arkadaşlar bu konuda en üst düzeyde girişimlerde bulunarak, çıkabilecek her türlü soruna müdahale etme sözü verdiler. Ayrıca yolculuk Selanik'e kadar örgütlenerek, oradan sonra Yunanlı örgütlerin düzenleyeceği araçlarla devam edilirse, masrafların büyük oranda azalacağı da ortada. Bunun dışında çeşitli kanallardan finansman için yardım olanaklarını zorlayacağız. Konuyla ilgili teknik ayrıntıların ilerleyen günlerde ayrı bir çalışma grubu tarafından ele alınması yararlı olacak.
İstanbul Sosyal Forumu'nun inşası
200-250 kişinin Floransa'ya gidişi sadece bir "yolculuk" ve "toplantılara katılım" olarak görülmemeli. Bunun başarılabilmesi için çabalar üç açıdan bir kampanya olmalı:
* Floransa'ya gidecek heyet, okullarda, kitle örgütleriyle ve sendikalarla yürütülecek bir kampanya sürecinde ortaya çıkacak aktivistlerden oluşturulmalı. Bu sayede bir yandan İSF'nin inşa süreci aşağıdan yukarı ve aktivite temelinde ilerleyecektir, öte yandan, Floransa'ya gidiş, uzak bir ülkedeki etkinliklere katılmanın ötesinde, yerelde süren politik bir sürecin parçası olacaktır. Floransa sadece bir tartışma ve buluşma mekanı değil. Küresel sermayeye karşı mücadele eden sosyal hareketlerin, yerel mücadelelerde elde ettikleri deneyimleri paylaştıkları ve daha sonraki eylemler için yol haritaları çizdikleri dev bir eylem ve tartışma platformu olacak. Kısacası Floransa, küresel sermayeye karşı mücadele eden Avrupa ve Ortadoğu sosyal hareketlerinin ve işçi sınıfı hareketinin bir araya geldiği bir mücadele platformu; "başka bir dünya mümkün" diyen çok farklı geleneklerden fikirlerin buluştuğu bir platform olacak.
* Floransa'ya 200-250 kişinin gitmesi, hem finansman olarak hem de bu gidişin her düzeyde örgütlenmesi açısından büyük bir iş. Gidiş için gerekli finansman özel etkinlikler düzenlenerek, kitle örgütlerinden destek istenerek ve bağışlarla sağlanabilir. Bu ise çok yaygın ve etkili bir kampanyayı gerektirir. İşin ayrıca, Floransa'nın Türkiye'nin gündemine sokulması gibi bir de önemli yanı var. Bu ise ses getirecek yerel etkinliklerle mümkün. Dolayısıyla, Floransa'ya paralel bir faaliyet gerekiyor. Tüm bunlar, "küresel düşün, yerel hareket et" ilkesinin hayata geçmesiyle; Floransa'ya gidişin, yerel politik faaliyetlerin bir parçası haline gelmesiyle olanaklı olacaktır.
* 200-250 aktivistin Floransa'da uluslararası hareketle buluşması, küresel sermayeye karşı ortak eylemlerde yer alması ve tartışması, karşılıklı etkileşime olanak verecek çok önemli bir gelişme olacağı ortada. Bu deneyim ve coşkuyla geri gelecek aktivistlerin, Türkiye'deki sosyal forum süreçlerini inşa etmede en öne çıkacak militanlar olması da hem bir olasılıktır, hem de Floransa'ya gidiş bu şekilde okunmalıdır.
Dolayısıyla, Floransa'ya gidişi örgütlerken ve bu süreç üzerinden İSF'yi inşa ederken şu noktaların altını çizmekte yarar var:
* Floransa'ya gidecek heyette, Türkiye'deki sosyal ve politik mücadelenin tüm aktörlerini temsil gücüne sahip bir katılım bileşeni ortaya çıkmalıdır.
* Türkiye'den gidecek olan heyet, bu coğrafyadaki mücadelenin deneyimlerini taşıyabilmelidir.
* Dolayısıyla önemli olan kriter, aktivite ve eylem olmalıdır.
* Katılımcılar arasında kadınlara ve azınlıklara, ayrımcılığa uğrayanlara pozitif ayrımcılık uygulanmalıdır.
* Floransa'ya gidiş, İSF'nin inşasının bir parçası olarak görülmelidir.
* Bundan sonraki süreçlerin daha saydam, daha katılımcı ve çeşitliliğe açık olması için çaba harcanmalıdır.
Selanik Toplantısının Değerlendirilmesi:
Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgiler ve izlenimler, 18 Temmuz 2002, Perşembe günü yapacağımız İstanbul Sosyal Forumu Girişimi genel toplantısında dile getirilecek. Bu toplantıya, Selanik katılımcılarından Eşber Yağmurdereli, Gül Selçuk, Selen Göbelez, Levent Şensever, Ferzan Yıldırım, Abdullah Anar ve Müyesser Güneş katılarak izlenimlerini anlatacak.
Toplantı adresi: Karakedi Kültür Merkezi, İstiklal Caddesi, Büyükparmakkapı Sokak, Hayat Apt. No: 8, Kat: 4, Beyoğlu - İstanbul,
Tel: 0212-251 62 73