* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Le Point dergisinden Cezayirli yazar Kamel Daoud'a verdiği mülakatta, Fransa'nın sömürgecilik tarihi ve özür talepleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Fransa'nın Cezayir'deki sömürge tarihi için af dilemesinin bir şeyi düzeltmeyeceğini söyleyen Macron, "Af dilemek zorunda değilim. Mevzu bu değil, bu ifade (af dilemek) tüm bağları koparır" dedi.
Politico haber sitesinin aktardığına göre, Emmanuel Macron konuyla ilgili özetle şu değerlendirmede bulundu:
"Cezayir hakkında konuşmak tehlikeli olma potansiyeli taşıyor, ancak bunu yapmak vazgeçilmez... Bu zor; çünkü bu, her bir ülke için de 70 yıllık bir travma yaratan hassas bi konu.
"Kendimizi o dönem hakkında konuşma hakkından mahrum bıraktık. Bütün bir Fransız siyasetçi nesli bu eksikliğe katkıda bulundu ve kendisini bunun etrafında inşa etti... [Fakat] sömürgeciliğin bir değerlendirmesini yapmak cumhuriyetin cumhurbaşkanının işi değil."
"Bir şeyi düzeltmez"
Macron, "Af dileriz ve herkes kendi yoluna gider" şeklinde bir sonuca varmanın da yapılacak en kötü şey olduğunu söyledi.
Tarih ve bellek çalışmalarının bir hesap bilançosu çıkarmak gibi olmadığını dile getiren Fransa Cumhurbaşkanı, aksine bu çalışmaların "yanlış anlaşılabilen ve üzerinde karar verilemeyen" konular olduğunu kaydetti.
Macron, Fransa'nın Cezayir'deki sömürge tarihi için af dilemenin bir şeyi düzeltmeyeceğini, tamir edemeyeceğini de belirtti.
"Bizi ayıran geçmiş aynı zamanda birbirine bağlar" diyen Macron, Cezayir ve Fransa'nın birbirlerini görmezden gelerek yollarına devam edemeyeceğini söyledi. Macron, ayrıca tarihçi Benjamin Stora'ya Fransa'nın Cezayir sömürge tarihiyle ilgili rapor hazırlattığını açıkladı.
"Cezayir ziyareti manipüle edildi"
Ağustos 2022'de Cezayir'i ziyaret ettiğini hatırlatan Fransa Cumhurbaşkanı, Oran kentinde toplanan kalabalığı selamlamak istediği sırada "Yaşasın Cezayir" sloganları atılmasına ilişkin de konuştu:
"İnsanlar sıcak davranıyordu. 'Hoş geldiniz' diyordu. Sonrasında politik amaçlı birkaç kişi kalabalığın içine girdi, içlerinden bir kişi hakaret etti.
"Bölge halkı benden memnundu; ancak, kötü niyetli aşırı sağcıların ziyareti manipüle ederek kötü yansıtmaya çalıştı."
TIKLAYIN - Fransa ve Cezayir'den sömürge dönemi için ortak tarih komitesi
Ne olmuştu?Cezayir, 1830-1962 yılları arasında Fransa sömürgesi altındaydı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, iki ülke arasında son krize sebep olan 2021 tarihli demecinde şu ifadeleri kullanmıştı: "Cezayir'in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir'de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye'nin Cezayir'de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor." Bunun üzerine Cezayir Cumhurbaşkanlığı, yazılı bir açıklama yaparak Fransa'yı kınamış ve "Macron'un ifadeleri Fransız sömürgeciliğine karşı direnen 5 milyondan fazla şehidin anısına yönelik kabul edilemez bir hakarettir" demişti. Bunu izleyen dönemde ayrıca Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Cezayir'in Paris Büyükelçisi Davud'u istişare için ülkeye çağırmış, Cezayir'in hava sahası da Fransa askeri uçaklarına kapatılmıştı. İki ülke arasındaki yumuşama ise Macron'un Nisan 2022'de yeniden seçilmesinin ardından Tebbun'un kendisini tebrik etmesiyle başladı. Çözüm bekleyen tarihi sorunlarÖte yandan, Cezayir ve Fransa arasında çözülmeyi bekleyen tarihi sorunlar da bulunuyor. Fransa'nın vermeyi reddettiği Cezayir arşivi ve Paris'teki İnsan Müzesi'nde bulunan halk devrimi liderlerinin kafataslarının iadesi başta olmak üzere olağanüstü 4 tarihi dosya müzakere ediliyor. Anadolu Ajansı'nın (AA) Cezayir makamlarından aktardığına göre, üçüncü dosya Fransa'nın 1960 ve 1966 yılları arasında Cezayir çölünde gerçekleştirdiği nükleer denemelerin kurbanları için tazminat, dördüncü dosya ise Bağımsızlık Savaşı (1954-1962) sırasında kaybolan 2 bin 200 kişinin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasıyla ilgili. Fransa, sömürgeciliğe karşı halk direnişinin sembol isimlerinden bazılarının kafataslarının 2020'de teslim edilmesi dışında Cezayir'in hiçbir talebine yanıt vermedi. |
(SD)