Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ile karne gününün denk geldiği bu 12 Haziran’da sokakta çalıştırılan çocuklarla konuştuk.
Konuştuğumuz çocukların büyük çoğunluğu Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye'ye gelmiş.
Kimi tek tük Türkçe biliyor kimi yanlarındaki başka çocukların çevirisine ihtiyaç duyuyordu.
Görüştüklerimizden sadece biri, Mardin'den yazın çalışmak için İstanbul'a gelen bir çocuk okula gidiyordu.
"Çalışmak zor" diyenlerin yanında sıcak havaların soğuk su satışlarına iyi geldiğini söyleyenleri de vardı.
“Burası zor”
13 yaşında su satan bir çocuk Suriye'den bir yıl önce geldiklerini anlattı:
“Beş kardeşiz, ikisi küçük. Annem onlarla. Babam iş arıyor. Suriye’de okula gidiyordum, burada okul yok. Burası zor. Suriye’de savaş bitince gideceğiz.”
“Büyüyünce su satacağım”
Yine su satan 10 yaşındaki bir başka çocuk Türkiyeliydi, hiç okula gitmediğini anlattı.
“Annem de babam da çalışmıyor. İki kardeşiz. Çalışıyoruz.”
Büyüyünce ne olmak istediğini soruyorum, “Su satacağım” diyor.
“Suriye’de çalışmıyorduk”
Halep’ten gelen 10 yaşındaki çocuk da önce Antep’e oradan da babası iş aradığı için bir hafta önce İstanbul’a geldiklerini söyledi:
“Türkmeniz. Babam Halep’te çalışıyordu, biz çalışmıyorduk o zaman. Annem iki kardeşime bakıyor. Suriye’de ikinci sınıfa gidiyordum. Burada iyi davranıyorlar. Ama Suriye’de düzelse keşke her şey.”
“Okul açılınca döneceğiz”
Meydan’da ellerinde sularla oturan 10 ve 11 yaşındaki iki çocuk kuzendi. Biri Mardin’den diğeri Kamışlı’dan geldiğini anlattı.
“Annemle Mardin’den geldik, annem iş arıyor. Okul açılınca döneceğiz.” (BK)