"Eskişehirlilerin kadınların siyasete katılımını desteklediğini" söyleyen Şenak, yönetimdeki egemenliklerini kaybetmek istemeyen erkeklerin kadınların kendilerine rakip olmasını istemediklerini savunuyor.
"Siyaset bir rant olarak görülüyor ve bu rant, erkek egemenliğinde iyi işleyen bir sistem" diyen Şenak, görüşlerini şöyle açıklıyor:
KA.DER kendisine yol olarak neden siyaseti seçti?
Kadının etkinliği ve gücünün artması siyasetle olursa diğer faaliyetlerdeki etkinliği de ardı ardına gelecektir.
KA.DER Eskişehir'de ne gibi çalışmalar yapıyor?
Siyasi partilerde kadınlara parti içinde etkin olabilmeleri için eğitim ve bilinç çalışmaları veriliyor. Kadınlar neden siyasi partilerde yer almalı, siyasi partilerde kadınların etkinlikleri nasıl yürütülür, toplum neden kadın siyasetçi seçer, kadın siyasetçiden neler talep ediliyor gibi sorular üzerinden yürütülür bu çalışmalar.
Eğer çağdaş bir ülkeysek kadın ve erkek yaşamda eşit yer almalı. Daha fazla kadının siyasette yer alması için baskı çalışmaları yapılıyor.
Eskişehir halkının ilgisi ne ölçüde?
İlgi çok yoğun. Toplum kadının gerçek anlamda bir yere gelmesini istiyor. Kadınların siyasete katılımları destekleniyor.
Seçimlerde çıkan sonuç bununla çelişmiyor mu?
Ne yazık ki siyaset bir rant olarak görülüyor. Bu rant ise erkek egemenliğinde iyi işleyen bir sistem. Avrupa Birliği (AB) yasalarıyla çağdaşlaşma var gibi görünüyor. Ancak, birtakım yasaların olması istenenin gerçekleşmesi için yeterli değil. Önemli olan bu yasaların içselleştirilmesi ve uygulamaya geçirilmesi.
Yerel yönetimler KA.DER'e nasıl bakıyor?
Rekabet ortamı söz konusu. Kadınların seçimlere aday olarak katılması demek, erkeklerin yönetimdeki egemenliğinin azalması anlamına geliyor.
Son yerel seçimlerde alınan sonuçlar nelerdir?
Son yerel seçimlerde kadınların belediye başkanı adaylığı konusunda siyasi partiler pek duyarlı olmadı. Kadınların meclis üyeliğine ve muhtarlığa aday olması konusunda uğraş verildi.
Eskişehir'deki katılım diğer illere göre daha yüksek (yüzde 20). Tabii bu yeterli değil. 60 mahallede muhtarlık için kadın adaylar da yarıştılar.
Şunu belirteyim ki; Türkiye'de muhtarlık krallık gibi. Muhtarlar 30-40 yıl görev yapıyorlar. Maalesef kadınlar seçimleri küçük farklarla kaybettiler. Şu an 3 kadın muhtar var. Kadınlar bu göreve bir çok projeyle talip oldular. Adaylar arasında ilkokul ve üniversite mezunu olanlar var.
Dernek olarak seçimlerle ilgili yaptığınız başka çalışmalar var mı?
Kadın adaylara 5 ay siyaset eğitimi verildi. Bu seminerlerde kadınların özgüvenini geliştirici, toplum karşısında konuşması, vücut dili, bilgisayar ve internet kullanımı, kadın dayanışması konularında eğitimler verildi.
Sonuçlarından söz eder misiniz?
Bu eğitimler sonucunda ilkokul mezunu bir kadın bile mükemmel bir siyasetçi oldu diyebilirim. Ancak şu an ki seçim sistemiyle başarı sağlamamız mümkün değil. Çünkü kadınlar erkeklerle eşit şartlarda seçimlere katılamıyorlar.
Tansu Çiller başarısız bir örnek olarak karşınıza çıkarılıyor mu?
Bence Tansu Çiller bir kadının başbakan olabileceği konusunda olumlu bir örnek. Ancak Tansu Çiller bir kadın gibi başbakanlık yapmadı. Erkek egemenliğine dayalı siyaset yaptı. Kadınlara yönelik, onları önemseyen, değerlerini koruyan siyaset yapsaydı, kadınlar onun yanında yer alacaktı. Belki hâlâ bu ülkenin başbakanı olabilirdi.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Kadınların toplumda yer alması sadece kadınların sorunu değil, toplumun sorunudur. Kadın ve erkekler el ele vererek bu sorunu aşabilirler. Biz kadınlar acı ve kederi toplumla zaten paylaşıyoruz; eğer sevinç ve mutluluğu da paylaşırsak işte o zaman toplum olarak mutlu olabiliriz. (BB)