İzmir barosu başkan yardımcısı avukat Ercan Demir, "2011 yılında Türkiye'de kitaplar yakılıyor. Basılmamış kitap taslağının dijital ortamdaki örneklerini bulundurmanın "suç" teşkil etmesi ve bunların yok edilmek istenmesi bu anlama geliyor. Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah davalarının hepsi hak ihlalleriyle doludur, kime karşı olursa olsun hukusuzluklara karşı çıkılmalı." dedi.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık'ı dün (24 Mart) Silivri Cezaevi'nde ziyaret eden İzmir Barosu başkanı Sema Pekdaş ile bazı yönetim kurulu üyeleri bugün (25 Mart) Taksim Hill Otel'de bir basın açıklaması yaparak yargının hukuka aykırı eylemlerini gazetecilerle tartıştı.
Gazeteciler de endişelerini dile getirdi
Toplantıya, Pekdaş ve Demir'in yanı sıra İzmir Baros'ndan yönetim kulu üyesi Özkan Yücel, Ayşegül Altınbaş, Dilek Demir ve Halil Dönmez katıldı. Yaklaşık 20 gazeteci de, tutuklamalardan arkadaşları ve kendileri için endişe ettiklerini ifade ettiler.
Pekdaş: Kitap mutlaka basılmalı
Pekdaş, kitabın mutlaka basılması gerektiğini, aksi takdirde Türkiye'de insan hakları alanında bir adım ileri gidilemeyeceğini söyledi ve Şık'ın da kitabın basılmasını ve şaibeli gösterilmeye çalışılan her şeyin şeffaf bir şekilde ortaya çıkmasını istediğini ifade etti.
"Şık ve Şener'in yargılanması olağanüstü yargılamanın bir örneğidir. Şener'in 'Kamyon bu sefer hukuka çarptı' sözü çok anlamlı. Hukukun bittiği, sözün başladığı yerdeyiz. Tüm sivil toplum örgütlerini mücadeleye çağırıyoruz. Devletin kendi koyduğu kurallara uymasını istiyoruz."
Demir: Tutuklamanın sebebi kitap
Demir, savcılığın Şık ve Şener hakkındaki soruşturmaların gazetecilerle ilişkili olmadığını iddia ettiğini ama dün kitabın basılacağı yayınevinin aranmasının ve kitabın basımının yasaklanmasının durumun böyle olmadığını gösterdiğini söyledi.
"Kitabın mevcut tüm kopyaları yok edilmek isteniyor. Belli ki tutuklama 'açıklanamayan nedenler' değil, kitap sebebiyle yapılmış. Kararda, kitap taslağının bulunduran veya yayan kişinin 'örgüt üyeliği' ile suçlanacağı belirtiliyor. Bunun hukuka aykırı olduğunu anlamak için hukukçu olmaya gerek yok.
Demir, Türkiye'de verilmiş binlerce telefon dinleme kararının Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 135. maddesinde iletişimin dinlenmesi için kuvvetli suç şüphesi olması gerektiği maddesine aykırı olarak hukuk dışı gerçekleştiğini söyledi ve ekledi: "Eskiden işkenceyle elde edilen deliller vardı, şimdi hileli yollarla yaratılan deliller var."
Yücel: Eşinden nüshaların istenmesi hukuka aykırı
Yücel, soruşturmaların gizli yapıldığının söylendiğini, ancak burada "Kime karşı gizli?" sorusunun sorulması gerektiğini, soruşturmanın yürütüldüğü kişiden davayı gizlemesinin savunma hakkının ihlali olduğunu ifade etti.
"Kitabı suç unsuru olarak kabul etmiyorum diyen savcı dün tüm nüshaları yok etmek için yola çıktı. Ayrıca savcının Şık'ın eşinden ve avukatlarından ellerindeki nüshayı istemesi söz konusu olamaz, yasa bunu özel olarak yasaklamış durumdadır." (EG/EÖ)