Alevi Bektaşi Federasyonu eski başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) aday adayı Ali Balkız, bugün açıklanan Alevi Çalıştayları Nihai Raporu ile ilgili, "Aleviler'in taleplerine yönelik hiçbir somut adım içermiyor. Alevilerle oturup konuşulmasını bir ihsan gibi, lütuf gibi sunmaları da çok ayıp." diye konuştu.
"Alevi Çalıştayları Nihai Raporu"nu Devlet Bakanı Faruk Çelik, bugün Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'nde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı.
"Türkiye bu yarayla yaşayamaz"
Alevi Bektaşi Federasyonu'nun 2009'daki ilk çalıştaydan sonra görüşmelerden çekilmekle ne kadar öngörülü olduğunun ortaya çıktığını savunan Balkız, "Aleviliği asimile etmeye, dejenere etmeye çalışıyorlar. Biz bu yaraları tamir etmekle meşguluz. Bu hükümet olmasa da sonrakiler Aleviler'in sorunlarını çözmek zorundadır, Türkiye bu yarayla yaşayamaz " dedi.
"Alevi köylerine atanmış olan imamları geri mi çektiler? Din kültürü dersini zorunlu olmaktan mı çıkardılar? Madımak Oteli'ni müze mi yaptılar? Diyanet İşleri'nin yapısına dair herhangi bir öngörüleri mi var?" sorularının hepsinin cevabının bu raporda da olumsuz olduğunu ifade eden Balkız devam etti:
"Başından beri kendi yarattıkları, ehlileştirilmiş kendilerine benzetilmiş yandaş Alevilerle bu sorunları çözmeye çalıştılar, hala aynı yolda yürümeye devam ediyorlar. Güya kimi Alevi Dernekleri ve Federasyon temsilcileriyle komisyon oluşturmuşlar, müfredat programı hazırlamışlar. Ama büyük Alevi kurumlarının hiçbir dahilleri ve haberleri yok konuyla ilgili."
"Alevi Diyaneti'ni kabul etmeyiz"
Balkız, raporda geçen tüm Alevi Dernekleri'ni bir vakıf çatısı altında finansal destek sağlanarak toplanması ve burada Alevi inanç önderlerinin eğitilmesi önerisini de eleştirdi.
"Biz laiklik istiyoruz. Laiklikten Diyanet İşleri gibi bir kurumun devlet yapılanması içinde yer almaması gerektiğini anlıyoruz. Kaldı ki bir Alevi diyaneti sayılabilecek böyle bir kurumu asla kabul etmeyiz."
"AKP yüzbinlerin sesine kulak vermiyor"
"Bu kurum Alevi dedelerini eğitecekmiş, sertifika vererek Cemler'e inanç önderi olarak yollayacakmış. Biz 6 Mart'ta bu konuda ne düşündüğüne dair yüz binlerce Alevi ile görüştük, hep bir ağızdan 'o dedeyi aramıza almayız' dediler. Faruk Çelik yüz binlerce Alevi'nin sesini duymuyor, AKP'lileştirdiği, devşirdiği, 3-5 düşkün üzerinden iş pişirmeye kalkışıyor. Aleviler o sofraya oturmazlar, oturmayacaklar. Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar."
"'Devrim kanunlarına' AKP kendisi ne kadar uyuyor?
Balkız, raporda Cemevleri'nin yasal ibadethane statüye kavuşturulmasına engel olarak "devrim kanunları"nın gösterilmesini hükümetin kendi eylemleriyle bağdaşmaması olarak değerlendirdi.
"Bu tam bir yan çizmedir, bahane bulmaktır. Yaptıkları, var olan, gerçek olan, hizmette olan yüzlerce Cemevimizi yok saymaktır. Devrim kanunlarına bu kadar çok bağlılar da, şeyhlerle, şıhlarla, tarikat liderleriyle tekkelerde camilerde toplu namaz kılmalardan toplu dini törenlere kadar yaptıkları şeyler devrim kanunlarıyla bağdaşıyor mu?". (EG/EÖ)
