İçişleri Bakanlığı’nın Siirt Belediyesi’ne kayyım olarak atadığı Vali Kemal Kızılkaya göreve gelişinin ilk haftasında 35 işçiyi işten attı.
Gerekçe olarak da işe almaların usulsüz olduğunu savundu. Yönetmeliğe aykırı alım yapıldığını belirten kayyım yönetimindeki belediye, personel alımı için İŞKUR’a bildirim yapılmadığı kaydetti.
Ayrıca işe alınanlar için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmadığı aktaran kayyım yönetimi işe alınan kişilerin adli suç kayıtlarının bulunduğunu, terör faaliyetleriyle iltisaklı oldukları iddia etti.
"35 işçiyle sınırlı kalmayacak"
bianet, işten çıkarmaları İçişleri Bakanlığı’nın görevden aldığı Belediye Eş Başkanı Sofya Alağaş’a sordu. Alağaş, 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerin ardından taşeron olarak belediyeye 77 personel aldıkları, işe başlatılan işçilerin çoğunun da yine Kemal Kızılkaya’nın ilk kayyımlık döneminde işten atılan kişiler olduğunu söyledi.
Söz konusu dönemde işten atılan bazı işçilerin hukuk mücadelesini kazandığını ancak Kızılkaya’nın hukuku hiçe sayarak geri işe almadığını anlattı. “İşten atılanların birçoğu daha önce kayyımın mağdur ettiği insanlar, kayyımın işten çıkarttığı kişilerdir. İnsanları ikinci kez mağdur ettiler” dedi. Ardından da şöyle konuştu:
"Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmadığı yönetmeliğe aykırı alım yapıldığını söylüyorlar. Güvenlik taramasını zaten Valiliğe gönderdik. Bildirimimizi yaptık. Üzerinden aylar geçti, valilik cevap vermedi.
İŞKUR iddiasıyla ilgili de bildirim yapmak, belediyeye alacağımız işçiyi İŞKUR’dan seçmek gibi bir zorunluluğumuz yok. Evet, daha önce zorunluydu. Ama yeni yönetmelik bunu tavsiye ediyor, mecbur kılmıyor.
Kayyım işten çıkarmalara gerekçe, bahane arıyor. Toplumda algı yaratmaya çalışıyor. İşçilerin birçoğunu iki-üç defadır mağdur ediyorlar. Ama işten çıkarmaların 35 işçiyle sınırlı kalacağını düşünmüyorum. Bizden olan her şeye düşmanlar. Öğrendiğimiz kadarıyla kayyım yönetimi yılbaşı öncesi DİSK GENEL-İŞ’le yaptığımız toplu iş sözleşmesine de gözlerini dikmiş. İşçilere verdiğimiz regl, 8 Mart, 25 Kasım, Newroz izinleri ve diğer haklardan rahatsız olmuşlar. ‘Bu hakları işçilerden nasıl geri alabiliriz’ onun hesabını yapıyorlar.”
(HA)