“Üniversite özerk olmalı. Biz özel güvenlik görevlileri gitsin derken şimdi resmi güvenlik görevlileri geliyor. Üniversite her türlü devlet baskısından bağımsız bir alan olmak zorundadır.”
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ardından yardımcısı Beşir Atalay tarafından da gündeme getirilen statlarda ve üniversitelerde özel güvenliğin yerini polisin alacağı yönündeki açıklamalarını bu sözlerle değerlendiriyor.
Polisin neye çözüm olarak devreye sokulmak istendiğini anlamanın zor olduğunu da dile getiren Prof. Yeşildere, “‘Son zamanlardaki olumsuz görüntüler ve şiddet nedeniyle üniversitelerde önlem almamız gerekiyor’ gibi bir yaklaşım varsa bu çok yanlış.
Çünkü şiddeti yaratan üniversite bileşenleri değil, üniversiteye dıştan yapılan müdahalelerdir, yani polis ve jandarmadır” diyor.
“Üniversite çatışma yeri değildir”
Üniversitelerde öğrencilerin de kendi aralarında zaman zaman çatıştıklarını ve kendilerinin bu durumu da tasvip etmediğini dile getiren prof. Dr. Yeşildere, üniversitelerin çatışma ortamı değil, bilgi üretilen, paylaşılan, araştırma yapılan yerler olduğunu belirtiyor.
“Dolayısıyla bu yerin özerk bırakılması lazım. Bugüne kadar bu özerklik iç ve dış müdahalelerle zedelenmiştir.
“Biz özel güvenlik görevlilerine karşıyken şimdi resmi güvenlik görevlilerinin yani polisin gelmesi olayı daha kışkırtıcı bir boyuta çekebilir.”
“Eskiden de AKP siyasetindekiler fişleniyordu”
Yeşildere, bugüne kadar öğretim üyeleri, yöneticiler, farklı görüşte olan öğrencilerin fişlendiğini ve çok baskıya maruz kaldığını hatırlatıyor.
“Bundan önceki iktidarlar bugünkü iktidarın görüşünde olan dinsel yapısı güçlü öğretim elemanlarını eşlerine kadar fişlediler.
“Bir güvenlik müdürü, emekli subay, öğretim elemanlarının eşlerine çocuklarına kadar fişleme yaptıklarını ve dosyaları rektörlüğe teslim ettiğini kendisi söylemişti. Biz bunları daha önce yaşadık.
“O nedenle üniversitede ne özel güvenlik görevlisi ne de resmi güvenlik görevlilerinin olmaması gerekir.”
Kendi yapısını öğrencilerde de görmek isteyen güvenlikçiler
Özel güvenlik görevlilerinin de öğrencilere baskı yaptığını söyleyen Yeşildere şöyle devam ediyor:
“‘Burası üniversite kol kola girmeyin, yan yana dolaşmayın, açık giyinmeyin’ gibi kendi siyasi yapısını üniversite öğrencisinde de görmek isteyen ve bundan vazife çıkaran güvenlik elemanları vardı.
“Öğrencilere kimliğini alıp ‘Seni polise bildireceğim’ diyerek korku saçanlar, ‘Bir daha böyle yaparsan eğitim almanı engelleyeceğim’ diyenler…
“Rektörlerin de bazıları bu güvenlikçilerden şikayetçiydi ama engel olamadıklarını söylüyorlardı. Aynısını polisler de devlet adına yapabilirler.
“Ayrıca bazı güvenlik görevlilerinin belli gruplara destek verdiğine ve okullara şiddet araçlarının sokulmasına yardım ettiğine de şahidiz.
“Üniversitenin her türlü vesayetten uzak olması lazım. Bugüne kadar askeri vesayet altında olan üniversiteler şimdi siyasi vesayet altına sokulmak isteniyor. Üniversitelerdeki en büyük eksiklik özerklik iken bu uygulamayla özerklik tamamen yok olacaktır.” (EKN)