* Fotoğraf: Karolina Grabowska / Pexels
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), pandemi kısıtlamalarına dair açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada, resmi rakamlara göre COVID-19’dan 391 sağlıkçı ve 35 bin vatandaşın önlenebilir bir hastalıktan dolayı “çarkların dönmesi uğruna” hayatını kaybettiği ifade edildi:
“Hiçbir emekçinin salgının kontrol altına alınamamasında sorumluluğu yoktur. Küresel salgın yönetiminin sorumluluğu devletlerin sorumluluğundadır. Vatandaşların sağlık ve güvenliğinden sorumlu olanlar, onlara sorumluluk yükleyemezler. Yasaklar değil, gerçek ve bilimsel önlemler alınmasını, sosyal devlet olmanın gereklerinin yerine getirilerek ödediğimiz vergilerin akıtıldığı muslukların kesilmesini ve tüm yurttaşların sosyal koruma şemsiyesinin altına alınmasını istiyoruz.”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vaka artışıyla ilgili sorumluluğun 84 milyonda olduğunu söylemişti.
“Aktif hasta sayısı 500 bini geçti”
Açıklamada ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın günlük olarak duyurduğu “turkuaz tabloda” aktif hasta sayısının yer almadığı ifade edildi:
“Worldmeters’a göre günlük aktif hasta sayısı Türkiye’de 500 bini geçerek rekor kırmaya devam ediyor. Dün aktif hasta sayısı 503 bin 572 kişiye yükseldi.
“Aktif hasta sayısındaki dizginlenemeyen bu yükseliş, bulaş tehdidinin daha da artacağını gösteriyor. Ağır hasta sayımız ise 2 bin 951 kişiye yükseldi.
“Aktif vakanın yükselmesi ile yüzde 0.6’ya kadar düşen ağır hasta oranı dünya ortalamasının (yüzde 0.4) halen bir buçuk katından fazla. Yüksek ölüm hızının yüksek ağır hasta oranı ile ilişkili olduğunu, ölümlerin daha da artacağı uyarısını ısrarla vurguluyoruz.”
Yaygın test ve filyasyon
SES, acilen yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Zorunlu üretim ve hizmetler (gıda üretimi ve tedariki, belediye temizlik hizmetleri vb) dışında tüm alanlarda hizmetler ve üretim durdurularak sosyal hareketlilik asgari seviyeye indirilmesi sağlanmalıdır. Yani insanlar kalabalık işliklerde, fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalı, toplu taşıma araçları ile bir süre işe gitmemelidir. Bunun olabilmesi içinde insanlara 1 aylık ihtiyaçlarını karşılayacak kadar bütçeden destek sunulmalı.
* Yaygın test ve filyasyon sağlanmalıdır.
* Herkese yetecek kadar aşı tedarik edilmesi için çalışma yürütülmelidir. Aşılama risk grupları başta olmak üzere sağlık emek ve meslek örgütlerinin önereceği normlara göre uygulanmalı.
* 2021/8 sayılı Cumhurbaşkanlığı COVID-19 kapsamında çalışanlara yönelik tedbirler ilgili yayınladığı genelgesinde sağlık çalışanlarının muaf tutması kabul edilemez bir durumdur. Pandeminin bütün yükü her zamanki gibi sağlık emekçilerine çıkarılmak istenmektedir. Sürekli dile getirdiğimiz gibi OECD ortalamasında kadrolu güvenceli istihdam ile personel açığı kapatılmalıdır. (AS)