Fotoğraf: AA
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iş güvencesinden yoksun olan ‘kamu dışı aile sağlığı çalışanları’ ve ‘aile hekimlerinin’ yaşadığı mağduriyetin belirlenmesi ve var olan sorunların giderilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Kamu dışı aile sağlığı çalışanları ile aile hekimlerinin, pandemi sürecindeki yoğun iş temposuna rağmen özlük hakları konusunda da ciddi manada haksızlığa uğradıklarına dikkat çeken Gürer, bu meslek gruplarında yaşanan sorunların kapsamlı olarak ele alınması gerektiğine işaret etti.
“Sağlık sektörünün dezavantajlı kesimleri”
Birden fazla kategoride istihdam sağlanan sağlık alanında en dezavantajlı kesimlerin; kamu personeli olmayan aile sağlığı çalışanları (ebe, hemşire, ATT ve sağlık memuru) ve aile hekimleri olduğuna vurgu yapan Gürer şöyle konuştu:
“Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşları personeli, kurumlarınca muvafakati ile sözleşme imzalayarak aile sağlığı çalışanı ve aile hekimi olmaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesindeki şartları taşıyan kamu görevlisi olmayan kişiler sözleşmeli olarak aile sağlığı çalışanı (ebe, hemşire, acil tıp teknisyeni ve sağlık memurları) ve aile hekimi olabilmektedir. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları 5258 Sayılı Aile Hekimliği Kanunu’na tabi olarak hizmet vermektedir.
“Aile sağlığı çalışanları ve aile hekimleri kamu personeli olarak nitelendirilmelerine rağmen, kamu kurumlarında çalıştıkları halde kamu dışı çalışan olarak sınıflandırılmaktadırlar. ‘Kamu dışı çalışan’ olarak nitelendirilen aile sağlığı çalışanları ve aile hekimleri sadece nöbet ve eğitim gibi durumlarda kamu güvencesindedirler.
“Pek çok haktan mahrumlar”
Gürer, aile sağlığı çalışanları ve aile hekimlerinin kamu kurumlarında çalışan sağlık görevlileri ile eşit iş, sorumluluk ve görevleri yerine getirmelerine rağmen pek çok haktan mahrum olmaları sebebiyle sorun yaşadıklarına dikkat çekti.
Kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanları ve aile hekimlerinin en önemli sorunu iş güvencesi olduğuna işaret eden Gürer, “Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çok önemli bir yükü sırtlanan aile hekimi ve kamu dışı aile sağlığı çalışanları, başta filyasyon kişi tespiti ve sonrası tüm aşamalarda verilen görevleri, aşılama, gebe ve bebek takipleri olmak üzere birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin büyük bölümünü uygulamaktadır. Aile hekimliği çalışanları ‘personel temininde güçlük çekilen’ diye ifade edilen ve sahanın en zor, en ücra noktalarında yaklaşık 10 yıllık özveri ile aralıksız hizmet veren sağlık çalışanlarıdır” dedi.
Meclis araştırma talebi
Gürer, kamu görevlisi olmayan aile sağlığı çalışanlarının ve aile hekimlerinin gerçek istihdam modeli ile özlük haklarının iyileştirilmesi ve yaşanan durumun kapsamlı olarak Meclis araştırması ile incelenip çözüm üretilecek önermelerin sağlanmasının önemine dikkat çekti.
(HA)