Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yedi üniversite öğrencisinin yargılandığı davanın savcısı Mustafa Dede, öğrencilerin taleplerinin "demokratik hak olduğunu" ancak 1 Mayıs mitinginde taşıdıkları afişte Mahir Çayan'ın resminin olması nedeniyle "örgüt bağlantılarının olduğunu" ileri sürdü:
"1 Mayıs İşçi Bayramı'nın resmi tatil olmasına ve parasız eğitim istemenin de demokratik bir hak olmasına rağmen, şüpheliler bu konularda yaptıkları basın açıklamalarını (yasal bir dernek olan) Gençlik Derneği adına yaptıklarından ve taşıdıkları 1 Mayıs afişinde Mahir Çayan'ın resminin olması nedeniyle..."
Savcı, öğrencilerin, "İlimizde (Bursa) ve diğer illerde legal görünüm altında düzenlenen basın açıklamalarına katılmalarını" suçlamalara delil olarak gösterdi.
Davanın 13 Kasım'daki ilk duruşmasında, Mahkeme Heyeti Başkanı Fahrettin Baş da savcıyı onayladı ve "Parasız eğitim istemek demokratik bir hak tabii ama işte bütün bunlar bir araya gelince örgüt suçu oluyor" dedi.
Avukat Evrim Deniz Karatana, bianet'e yaptığı açıklamada, "Mahkemelerin her türlü demokratik hak kullanımını yargılaması o kadar teşhir oldu ki bunu gizlemek için parasız eğitim talebinin, füze kalkanı protestosunun önüne 'örgüt faaliyeti kapsamında' ibaresini getirip herkesi yargılayıp ceza verebileceklerini düşünüyorlar" dedi.
Karatana, duruşmada hakimin bunu ısrarla belirtmesinin de böyle bir kaygının sonucu olduğunu savundu ve "Temel hak ve özgürlükler herkes içindir ve bu hakların kullanımı hiçbir biçimde kısıtlanamaz. Dolayısıyla böyle bir ayrım hukuki ve hakkaniyete uygun değildir" diye konuştu.
15 yıl hapis cezası istendi
Savcı Dede'nin iddianamede öne sürdüğü gibi "yasal haber sitelerindeki haberlere göre, yasal basın açıklamalarına katıldıkları tespit edilen" Ezgi Özgün, Nuriye Gülmen, Coşkun Yabaş, Deniz Demiral, Gökhan Palabıyık, Onur Şimşek ve Nazım Can Kızıl'ın, Türk Ceza Kanunu (TCK) 220/6 maddesi uyarınca "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 uyarınca "örgüt propagandası yapmaktan" cezalandırılmaları talep ediliyor ve haklarında 15 yıla varan hapis cezası isteniyor.
Öğrencilerin katıldıkları ve iddianameye göre suç sayılan eylemler şunlar: "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 12 Mart Gazi olayları anması, 30 Mart Kızıldere anması, 1 Mayıs mitingi."
Sanık öğrencilerden Özgün'ün Sevil Sevimli'yle telefonda konuşması da delil sayıldı.
Eskişehir'e Erasmus programıyla okumaya gelen ve 10 Mayıs'ta Devrimci Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (DHKP-C) örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Fransa vatandaşı 21 yaşındaki Sevimli, 6 Ağustos'ta Üçüncü Yargı Paketi kapsamında tahliye olmuştu.
Kendisi de 9 Mayıs'ta tutuklanan ve dört ay boyunca Sincan Kadın Cezaevi'nde kalan Özgün, bianet'e yazdığı mektubunda, "Dışarı çıkmak için ilginç hikayelerimiz mi olmalı?" diye sormuştu.
Davanın bir sonraki duruşması 16 Ocak'ta, Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde. (AS)