83. duruşması 16 Mayıs’ta Sincan Cezaevi Kampüsündeki Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Kobanî Davası’nda tahliye olan siyasetçiler Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, Diyarbakır’da halkla buluştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Diyarbakır İl Örgütü binasında bir araya gelen siyasetçilere Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile milletvekilleri eşlik etti.
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, parti binasında “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla karşılanan Tuncel, Ata ve Kışanak’a “Yine bir aradayız” diyerek sarıldı.
Kobanî Davası: Demirtaş'a 42, Yüksekdağ'a 30 yıl hapis
Kışanak: Kapıları beraber açacağız
Parti binasında konuşan Gültan Kışanak, şöyle dedi:
“Çok eksiğiz. Burada üç arkadaşız ama aklımız, yüreğimiz, duygularımız hâlâ siyasi rehine olan arkadaşlarımızda. Maalesef bize hep yarım kalmak, üzüntüyle mutluluğu beraber yaşamak reva görüldü.
“Siyasi rehine olduğumuzu ilk günden söyledik. Bu kötülük ve haksızlıkların sadece bizleri değil bütün halkları yıprattığını söyleyeceğiz. Bu sürecin gelinen aşamada artık taşınamadığının herkesin farkında olduğunu biliyoruz. Bugün kamuoyuna belki konuşmuyorlar; ama bu ülkenin ekonomik olarak geleceğe açılabilmesi, uluslararası itibarını koruyabilmesi, ülke içinde demokrasinin yeniden inşa edilmesi için bu politikalardan vazgeçilmesi gerektiğini biliyorlar. Kürt sorunun barışçıl, demokratik çözümü artık kapıya dayanmıştır. Bu kapıları hep beraber açacağız.”
Tuncel: Kürtler her yerde direndi
Kışanak’tan sonra konuşan Sebahat Tuncel ise özetle şöyle dedi:
“Bu ülkede düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü yok. Türkiye’yi ‘korku cumhuriyeti’ne dönüştürdüler. Bunu ‘demokratik cumhuriyete’ dönüştürmeliyiz. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan şahsında bütün Türkiye halkları ve Kürt halkı karanlığa mahkum ediliyor. Barışın yolu İmralı’dan tecrit sistemini yıkmaktan geçiyor. Bir Gezi bir Kobanî davası var. İkisinin de gerçekleştiği süreç, aynı süreçtir. Bu ikisinin kardeşliğini birleştirmek hepimize kazandıracaktır.
“Kürtleri bir yandan hapsedip tutukladılar, bir yandan sessiz dilsiz bıraktılar, kayyım rejimi ile halk iradesini gasp ettiler. AKP’nin bu politikası geldiğimiz noktada başarısızlığa uğradı. Çünkü Kürtler, sandıkta, sokakta, mahkeme salonlarında direndi. Barış herkesin talebi ise bunu birlikte inşa edeceğiz. Türkiye’yi bu kadar karanlığa sürdüler. Bugün ise AKP en zayıf halindedir. Haritanın renginin değişmesi, ülkedeki adalet, barış talebidir. Bunu hep birlikte örgütlemeliyiz.”
Kobanî davasında cezalara ilk tepkiler: "Siyasi kan davası"
Ata: Gücü annelerimizden aldık
Son olarak konuşan Ayla Akat Ata da özetle şunları söyledi:
“Kobanê Kumpas Davası çözüm sürecinden intikam alan bir davadır. Hakkımızda verilen kararlarla bu açığa çıktı. Partimiz hakkında kapatma davası açılarak, bir davanın yargılananı olduk.
‘Kürdüm, Kürdistanlıyım, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ı başmüzakereci olarak görüyorum. Kürt kadın hareketi durmuyor, duraklamıyor. O duraklamadığı sürece de o düşünce hep canlı kalıyor.’ Keşke bu beş cümleyi günlerce anlatmak zorunda kalmasaydık. Hala ‘Kürdistan ve demokratik çözüm’ dediğimiz için yargılanıyorsak, ‘Beni var eden Kürt kadın hareketi vardır, en dinamik güçtür’ dediğimizde yargılanacaksak biz varız. Bu sürece, bu yanlışa son vermek bizim boynumuzun borcudur. En büyük gücü halkımızda, annelerimizden aldık. ‘Karanlığın en zifirinde aydınlık vardır biz oraya yürüyoruz’ diyen halkımızdan aldık.” (TY)