1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Roboski'den Ankara'ya Barış Yürüyüşü başlatan vicdani retçi Halil Savda, yürüyüşünün 28. gününde 700. kilometrede Osmaniye girişinde polisler tarafından durduruldu.
Yürüyüşlerine izin verilmeyen Savda ve beraberindeki Bingöl Elmas, İbrahim Yaylalı, Serap Halvaşi ve Merve Çöger halkın hassasiyetleri gerekçe gösterilerek durdurulurken, yürüyüşçüler oturma eylemi başlattı.
bianet'e konuşan Savda, emniyet amir vekilinin önce talimatın Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah'tan geldiğini söylediğini ifade etti.
Ancak daha sonra talimatın Bahçeli ilçesi emniyet amiri tarafından verildiğinin anlaşıldığını söyleyen Savda, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ilçede çatışmalarda yaşamını yitiren asker olduğunu ve halkın hassas olduğunu söylüyorlar. Biz de yürümek konusunda ısrarlı olduğumuzu söyledik. Çünkü biz de farklı bir şey söylemiyoruz. Biz gittiğimiz her yerde 'barış' diyoruz."
"Bütün şehirlerimizin barışa ihtiyacı var. 'Hassasiyetler' deyip hep savaş dili mi kullanacağız?"
"Toprağa 60 bin can düştü. Bu topraklara düşen canlar bizim canımızı yakıyor. Bizi arabalara bindirip buradan sürmek isteyenlerin canları yanmıyorsa, onların kendi tercihi ama biz o arabalara binmeyeceğiz ve yolumuza planladığımız şekilde devam edeceğiz."
"Darp ederek alıkoydular"
Savda'yla görüşmemizin ardından facebook'taki "Ölüm yolunda barış yürüyüşçüsü" sayfasından Savda ve arkadaşlarının oturma eylemi başlattığı, bunun üstüne zorla Adana Emniyet Müdürlüğü'ne doğru götürüldükleri bilgisi verildi.
Savda'nın arkadaşlarında Eda Rüzgar Erdener, facebook'tan gelişmelerle ilgili barış yürüyüşçülerinin mesajını paylaştı:
"Saat 12:00'de Osmaniye'nin Bahçeli ilçe girişinde çevik kuvvet ekipleri yolumuzu kestiler. Bizlere Osmaniye'nin hassas bir bölge olduğunu Osmaniye il sınırlarında yürümenize izin veremeyeceklerini söylediler. Bizler Osmaniye'nin Türkiye içinde özel bir cumhuriyet olmadığını Roboskiden beri yedi yüz kilometre yürüdüğümüzü herhangi bir engellemeyle karşılaşmadığımızı yürüyüşümüzün barışçıl amaçlar taşıdığını Osmaniye'nin de barışa ihtiyacı olduğunu Osmaniye'de yürümeye kararlı olduğumuzu söyledik. Aramızda anlaşma sağlanamayınca bizi oturduğumuz yerde iki buçuk saat beklettiler. Biz yürüme isteğimizde diretince saat 14:30'da bizleri yerlerde sürükleyerek çevik kuvvet arabasına aldılar bu arada Halil'in arabaya çarpan sırtı şişti. Merve'nin sırtında ve kolunda morluklar oluştu. Serabın kolu morardı. Telefonlarımıza el koydular ve hakkımızda herhangi bir yasal işlem yapmadan iki bucuk saatlik bir yolculuk sonrası bizleri Ceyhan otoyolu gişelerinin önüne bıraktılar. Şu an Adana polisi eşliğinde bu yasadışı alıkoyma suçunu teşhir etmek için İHD'nin organize ettiği İnönü parkındaki basın açıklamasına gidiyoruz."
Yürüyüşü engelleyenler hakkında suç duyurusu
Facebook'taki "Ölüm yolunda barış yürüyüşçüsü" sayfasında cumartesi öğlen itibariyle gelişmeler hakkında şu bilgiler verildi:
"Dün iki buçuk saatlik bir oturma eylemi gerçekleştirilen grup, daha sonra ilçe emniyet müdürlüğü polislerince yaka paça tartaklanarak ve yerlerde sürünerek arabalara zorla bindirildiler. Yürüyüşçüleri Osmaniye il sınırları dışına çıkartmak üzre Adana il sınırı-Ceyhan girişine kadar getiren polis, Savda ve arkadaşlarını Adana polisine teslim etti. Polisin bu ilgili yasaları ayaklar altına alan zorbalığının her hangi bir tutanak tutulmadan gerçekleştirilmiş olması da ayrı bir olaydı."
"Barış yürüyüşü aktivistleri, akşam üzeri getirildikleri Adana'da, polis nezaretinde bu durumu teşhir etmek ve yasadışı alıkonmaya ilişkin tepkilerini göstermek amacıyla kendilerini karşılayan sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İnönü parkında bir basın açıklaması yaparak bu durumu protesto etmiştir. Basın açıklamasından sonra Osmaniye polisinin kullandığı şiddet nedeniyle aktivistlerin vücutlarının bazı yerlerinde şişme ve morluklar meydana geldiğinden hastaneye giderek darp raporu almışlardır."
"Bugün ise an itibariyle Halil Savda ve arkadaşları, dün akşam alınan darp raporları ile polisler ve yürüyüşün engellenmesi talimatını verenler hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere avukatları Tugay Bek ile birlikte Osmaniye Başsavcılığına müracaat etmek üzere yoldadırlar." (EKN)