Bir Kürt genci dahaİnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesinde vicdani reddini açıkladı. Açıklamaya İHD Vicdani Red Komisyonu'ndan Ahmet Demirsoy ve Barış İçin Vicdani Red Platformu'ndan Oğuz Sönmez de destek verdi.
Vicdani red açıklamasının öncesinde İHD Vicdani Red Komisyonu'ndan Ahmet Demirsoy yaptığı konuşmada "şiddetin, sorunları çözmede bir yöntem olarak benimsenmesinin, dayanılmasının ve sunulmasının "haklı-haksız" ayırmı yapmadan karşısında olacaklarını ifade etti.
Demirsoy konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Militarist zihniyetlerin egemenliğine son vererek, özgür zihinlere kapıyı açmak için; silah tüccarlarının hortumlarına akıtılan ekonomik düzene son vermek; boğaz boğaza çarpışıp birbirlerinin canlarını alan asker ve gerillaların birlikte yaşamaları için; kurşunlara hedef olan çocukların yaşaması için; bütün anne ve babaların kaygı duymadan mutlu olmaları için; ormanların, köylerin yakılıp yıkılmaması için; dağların bombalanmaması için; göç yollarına düşen ve sürgünde yaşayanların vatanlarına özgürce dönmeleri için; Kürt sorununun adil ve barışçıl çözümü için ve her şeyden önce insan olduğumuz için vicdanlarımızda askere gitmeyi ret etmek için ret ediyoruz."
Barış İçin Vicdani Red Platformu'ndan Oğuz Sönmez ise "bir buçuk yıl önce varolan savaşın durdurulması için bir kampanya başlattıklarını, 15 Mayıs Dünya Vicdani Red Günü'nde birçok kişinin vicdani reddini açıkladığını ve savaş sona erene kadar mücadelenin süreceğini" söyledi. Savaş istemeyenlerin yapabileceği en önemli şeyin askere gitmemek olduğunun altını çizen Sönmez, İnan Süver'in durumuyla ilgili de bilgi verdi.
Vicdani reddini açıklayan Nedim Arslan özgür bir vicdana sahip olmak için vicdani reddini açıkladığını ifade etti. Arslan'ın vicdani red açıklamasının tam hali şöyle:
"Bir Kürt vatandaşı olarak, savaşın devam ettiği, kardeş kanı dökülen bir ortamda askere gitmemek benim en doğal hakkımdır. Sekiz yaşındayken zorunlu göçle İstanbul'a geldim ailemle. Hatırlıyorum, bombalar altında birçok masal dinledim, heran bombalar üzerime gelecek korkusuyla yaşıyordum.
"Özgür iradeye, özgür bir bedene, özgür bir ruha, en önemlisi özgür bir vicdana sahip olmak için vicdani redci olduğumu açıklıyorum. Çok geç kaldım. Ama insanın içinde korkular var başına ne geleceği ile ilgili. Artık o korkular yok. Bugünden itibaren özgür bir ruha sahibim. Korkmadan her yerde söyleyebilecek cesarete sahibim artık.
"Bugünden sonra artık yeniden doğmuş bir insan gibiyim. Özgür bir vicdana sahibim. Tüm savaş karşıtlarını vicdani redci olmaya davet ediyorum.
"Yıllardır halkımızdan alınan vergilerin yarısı Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) gidiyor. Kendi paramızla kendi kardeşlerimizi vuruyoruz. Bu yüzden savaşı istemiyorum. Askere de gitmiyorum."(ÇT)