Dünyanın her yerinde, ABD dahil, barış için eylemler yapılıyor. Yazılı ve görsel basın; savaş yanlıları ve savaş karşıtları diye ayrışıyor.
Yalnız değiliz
Bir de tavırsızlar var. Tarafsız diyemiyorum. Çünkü insan olan bu konuda taraf olur. Ama tarafını eylemle belirlemeyen tavırsızlar, sonuç itibariyle savaşa hizmet ederler.
Türkiye'nin her yerinde barış için eylemler yapılıyor. Sivil toplum örgütleri, aydınlar, sanatçılar, bilim çevreleri savaşa karşı eylemlerinde yer alıyorlar. Yalnız değiliz. Halkın büyük çoğunluğu savaşa karşı.
Hele bizim olmayan, vatan savunması sayılmayan, ABD'nin çıkarlarına hizmet edecek bu savaşa katılmamız, mazlum Irak halkına yapılacak saldırıya destek olmamız (bombalar diktatörlerin değil, çocukların başına düşecektir), en hafif deyimle onursuzluktur.
Savaşa karşı "Aydın ve Sanatçı Girişimi", basın duyurusunda bir konuya dikkat çekiyor:
"...Bizler, pasif birer tanık olmak istemiyoruz. Bizler kanlı suç ortakları olmak istemiyoruz. Bizler yaşadığımız çağın sanıkları olmak istemiyoruz. Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz: Bizim onurumuzu, yaşama hakkımızı, geleceğimizi pazarlık konusu yapmaya hiçbirinizin hakkı yok. Ülkemizi ABD'nin fiili işgaline dönüştürecek, asker ve silah deposu yapacak adımlardan uzak durun...
"...bizler Irak ve ABD dahil, dünyanın bütün coğrafyalarında barış istiyoruz: İnsanların gerçekten özgür, eşit, adil ve onuruyla yaşadıkları bir dünya istiyoruz. Bunun için hepimiz Iraklıyız, Afganız, Filistinliyiz..."
Dünya Sağlık Örgütü, "ABD'nin Irak'a saldırısıyla yarım milyon insanın ölebileceğini, 900 bin insanın yurdundan yuvasından olacağını, 10 milyon kişinin de açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını" açıklıyor.
Fil dişi kulelerde
Türkiye'de yayınlanan yerel - ulusal, hemen hemen bütün sanat - edebiyat dergileri (ve sanal dergiler) bu konuda "namuslu aydın" tavrı takınır, savaşa karşı çıkarken, bazı "sanat" derneklerinin yayın organlarında çıt yok. Oysa bu dernek üyelerinin büyük çoğunluğu savaşa karşı çıkmaktadır. Fildişi saraylarında oturanlardan, barış eylemlerine katılanlarına kadar.
Bu insanlar, savaş yanlısı "tavırsızlar" olarak anılmak ve yıllarca alınlarında bu lekeyle dolaşmak istemiyorlarsa; yüksek sesle savaşa hayır demelidirler.
Sanat bir insan edimidir. İnsana güzellikler sunar. Savaş ise insanın imhasını amaçlar. Sanatçı savaşa karşı çıkışını yüksek sesle söylemelidir. Bu önce insan, sonra da sanatçı olmanın koşullarından biridir.
Sanata bakmak
Kimi politikacı ve işadamının, savaşın kapısında "kaç koyar, kaç alırız" hesapları yaptığı bu günlerde, sanatçıların sessiz kalması, en hafif deyimle onursuzluktur.
Savaşın yıkımlarını görmek için sözgelimi, Bertolt Brecht'i, Tolstoy'u, Hemingvay'i, Remarque'u yeniden okumakta, Goya'nın "savaşın yıkımları" adlı resim serisine, Picasso'nun "La Guernica" adlı çalışmasına yeniden bakmakta yarar var.
Sanat bir yanılsamadır ama hayatı daha gerçek kavramamızı sağlar.
Savaş kapıya dayandı. Sesinizi çıkarın. Yarın çok geç olabilir.