Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD), Ortadoğu'daki yayılmacı politikalarını desteklemesi için NATO'ya ihtiyaç duyduğunu belirten Mater, Berktay, Çidamlı ve Eroğlu, NATO'nun işlevinin ABD'nin yayılmacı politikaları doğrultusunda değiştiğini vurguluyorlar.
Savaş karşıtları tüm dünyada örgütleniyor
Mater, "NATO bugün Afganistan'da işgal gücü olarak görev yapıyor. Türkiye'nin eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Oraya NATO temsilcisi olarak gönderilip 'işgal gücü valisi' olarak görevlendiriliyor" derken; Berktay, uluslar arası savaş suçları mahkemesi girişimine ve dünyadaki anti-militarist hareketin etkinliklerine dikkat çekiyor.
Çidamlı, Türkiye'de yükselen muhalefeti, "antiemperyalist mücadelenin geliştirilmesi yönünde kıymetli bir adım" olarak nitelendiriyor ve zirveyi engellemeye yönelik bir sokak muhalefeti oluşacaksa, bunun merkezinde ilerici emek örgütlerinin yer alması gerektiğini düşünüyor.
Eroğlu ise, "Ortadoğu ve Asya'da yaşayan halkların kendi kaderlerini belirleyenlere karşı gelmeleri ve zirveyi protesto etmeleri gerekir" diyor.
Mater: Savaş karşıtları hazırlıklarına başladı
* Kuzey Atlantik Paktı olarak anılmasına karşın, Afganistan müdahalesiyle birlikte NATO'nun fonksiyonu da değişti. Müdahaleden sonra NATO elini Ortadoğu'ya ve Asya'ya uzattı. Kendi kuruluş felsefesinin dışına çıkarak, dünyadaki tek militarist örgüt olarak her tarafa müdahale hakkını kendisinde görmeye başladı.
* İstanbul'daki zirve ile NATO'yu Irak'a da yayma eğilimindeler, Irak'ı da NATO gücünün denetimine verme isteği görünüyor. Haziran'da yapılacak NATO zirvesi, NATO tarihinin en önemli toplantılarından birisi olacak.
* Küresel BAK şimdiden bu zirveye karşı tepkisini ortaya koyuyor. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde toplantılarımız sürüyor. NATO'yu anlatıyor, bir sembol olarak Bush'a karşı tepkimizi ortaya koyuyoruz. Afişlerimiz, kokartlarımız çıktı.
* Savaş karşıtı hareket yeniden yükselmeye başladı. Ortak bir tavır almanın yollarını bulmak üzere, BAK dışındaki kişi ve gruplarla da görüşmelerimiz sürüyor.
* İlk olarak, ABD'nin Irak'a müdahalesinin yıldönümü olan 20 Mart'ta Türkiye genelinde basın açıklamaları yapılacak. BAK olarak İstanbul'da Taksim'de olacağız. Zirvenin Türkiye'de yapılmaması ve Bush'un Türkiye'ye gelmemesini hedef alan gösterilerimiz de sürecek.
Berktay: Zirveye değil, mahkemeye bekliyoruz
* NATO bir askeri saldırganlık paktı; kuzey devletlerinin yayılmacı ekonomik politikalarını askeri araçlarla pekiştirme ve sürdürme, çıkarlarını kontrol altına alma paktı.
* Savaş ve askeri güç son zamanlarda global hegemonyayı sürdürmenin araçlarından biri olmaktan çıkıp bunun temel aracı haline geldi. ABD, sürekli savaş politikasını hakim kılma arayışında. NATO da, bunun bir aracı olacağını açıkça ilan ediyor.
* Yaklaşan seçimler, sözü edilen kitle imha silahlarının bir türlü bulunamaması, ABD'nin Irak'ta tek başına bulunmasından kaynaklanan zor durumu aşmak için NATO güçleri devreye sokuluyor.
* Ancak gelişmeleri belirleyecek tek güç ABD değil; savaş karşıtları ve yükselen muhalefet de belirleyici rol oynayacak. Gelecekte pek çok şey, bizim bu rolü nasıl yürüteceğimize bağlı.
* Dünyada ABD ve NATO askeri güçlerine karşı bir kampanya başladı. Hindistan'daki Dünya Sosyal Forumu'nda da önemli adımlar atıldı. ABD'nin yayılmacı politikalara ve buna hizmet eden tüm askeri üslere karşı kampanya yürütülüyor.
* İstanbul zirvesine uluslar arası savaş karşıtı, nükleer silahlanmaya karşı ve silahsızlanma yanlısı hareketler de odaklanacaktır. Türkiye'de savaş karşıtları, Bush'u ve NATO'yu istemiyor. Bu ülkede, 6. Filo'ya da zamanında çok güçel tepkiler gösterilmişti.
* Irak'ta ABD'nin ve ortaklarının işlediği savaş suçlarına karşı bir uluslar arası mahkeme kuruluşu aşamasındayız. İngiltere, Meksika ve Japonya'da ilk etkinlikler başladı.
* Şubat'ta Japonya'daki etkinliklerin ilk oturumu gerçekleşti. Nisan'da Brüksel'de bir oturum gerçekleşecek. Mayıs'ta New York'ta ABD'nin uluslar arası hukuku nasıl çiğnediğine dair bir oturum olacak. 2005'in Martında, İstanbul'da bitecek oturum ve mahkemeler dizisi, Fransa, Almanya, Japonya, Hiroşima, Danimarka, İtalya ve İngiltere'de sürecek.
* Bizim de Bush ve Blair'e yönelik sloganlarımızdan birisi, "Zirveye değil, mahkemeye bekliyoruz" olacak. Mahkemeyle ilgili bir deklarasyonumuz bu sıralarda yayınlanacak.
Çidamlı: Muhalefetin merkezinde emek örgütleri yer almalı
* AKP hükümeti, Ortadoğu'nun yeniden sömürgeleştirilmesi sürecinde Türkiye'nin geriye itilmiş gibi görünen pozisyonunu yeniden güçlendirerek, vazgeçilmez bir siyasi aktör olmaya yoğunlaşıyor.
* Türkiye, yeniden sömürgeleştirmenin parçası olmaya, askeri ilişkileri aşan ABD ile ekonomik ve politik ilişkilerin geliştirilmesine çalışıyor.
* Halkevleri, "Bush Türkiye'ye giremez" başlıklı bir çalışma yürütecek. Ankara'da zirve karşıtı bir platform oluştu. İstanbul'da da farklı inisiyatiflerin yürüttüğü çeşitli girişimler var.
* Zirveyi engellemeye yönelik bir sokak muhalefeti oluşacaksa, merkezinde ilerici emek örgütlerinin birlikteliğine ihtiyaç var. Bunun için elimizden geleni yapacağız.
Eroğlu: NATO yeni bir işleve ihtiyaç duyuyor
* Ortadoğu, Afganistan, Kafkasya bölgesindeki hareketlilik, NATO zirvesinin İstanbul'da gerçekleştirilmesine yol açıyor.
* Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) varken, NATO sadece bir askeri pakt idi. Sovyetlerin dağılmasından sonra, başka işlevlere de ihtiyaç duyuyor. Bunun için NATO, hem istihbarat alanında hem de yönetsel görevler üstlenecek. (EÖ/BB)