Yeni Basın Kanunu Taslağı'nı değerlendiren Tılınç, basın özgürlüğü açısından tasarının eksiklikler içerdiğini belirtti. Tılınç, yasayla getirilecek olan cezaların da yerel basını zor durumda bırakacağını söyledi.
Gazetecinin güçsüzlüğü patronun gücü
Tılınç, medyanın bugünkü durumuna ilişkin şunları söyledi:
* Gazeteciler, kendi güçlerini ifade edebilecekleri güçlü bir mesleki örgütlenmeden yoksunlar, dağınıklar.
* Gazetecilerin güçsüzlüğü ise medya sahiplerinin, bir anlamda da sansürün gücü anlamına geliyor. Bugün medya plazalarda çalışan arkadaşlarımızın önüne kağıtlar konuyor, "tatil, fazla mesai, çeşitli özlük haklarımızdan vazgeçtik" şeklinde kağıtlar imzalatılıyor. Bunu imzalamayan insanların karşısına işsizlik dayatılıyor, işten atılma dayatılıyor.
* İki yılda 5 bin gazetenin işten atıldığı koşullarda çalışan bir gazeteci, haberini yazarken "şunu yazarsam ne olur? Bunu yazarsam başıma ne gelir?"diye düşünüyor.
* Otosansür ve sansürden kurtulabilmek için gazetecilerin önündeki tek yol, örgütlenmek. Eğer gazeteciler bunu gerçekleştiremezlerse, sansür varlığını hep sürdürecek.
"Basın özgürdür denip özgürlük kısıtlanıyor"
Yeni Basın Yasa Tasarısı'nı da değerlendiren Tılınç, tasarı hazırlanırken, meslek örgütlerinin görüşlerinin alındığını hatırlattı.
Tılınç, "Bazı olumluluklar içermekle birlikte, olumsuz yönleri daha fazla" dedi. Tılınç'a göre, yasa tasarısının olumsuz yanları şöyle:
* Tasarının 1. maddesi, "basın özgürdür" diyor ama hemen altında "milli güvenlik", "devlet sırrı", "ulusal çıkar" gibi bir takım maddeler yer alıyor. Bir satır da ifade edilen özgürlük durumunu kısıtlayan 6 satır var.
* Yasa tasarısı, bir takım para cezalarında ciddi indirimler getirse de, ortaya koyduğu para cezalarını yerel medyanın karşılaması mümkün değil. Burada bir düzeltme yapılmalı.
* Tasarı Türk basının temel problemi olan aşırı tekelleşme, aşırı ticarileşme, patronların aşırı güçlenmesi karşısındaki gazetecinin güçsüzlüğü ve örgütsüzlüğü konusunda bir şey söylemiyor. Eğer bu konuda bir düzenleme yapılmazsa, gazetecilerin patronlar karşısında güçlendirilmesi sağlanamazsa, pek çok şikayet aynen devam edecektir.
* Devlet Memurları Yasası, kamu görevlilerinin basına bilgi vermesinin önünde bir engeldir. Bu yasada bunun aşılmasına yönelik bir şey de yok. Bu yasada kamu görevlilerinin basına bilgi vermeyi bir lütuf değil, bir görev görmesi gerektiğini belirten bir hükümün de bulunması gerekir. (BB/NK)