Şansal, karara itiraz edeceklerini ve tüm yasal haklarını kullanacaklarını söyledi.
"Ölüm cezası müebbede, müebbet sekiz yıla indi"
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin, "12 kişiyi öldürmüş bir kişiyle ilgili tahliye kararını" emsal kabul ederek Haluk Kırcı' nın da tahliyesine karar verdiğini belirten Şansal, bu durumu şöyle açıkladı:
* Geçtiğimiz yıl çıkarılan 1471 sayılı kanunla ölüm cezaları kaldırılarak ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi.
* 1991'de çıkarılan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda da, "müebbet cezalar 8 sene olarak infaz edilir" hükmü bulunuyor.
* 1991 ile 2002 arasında böyle bir köprü kurup bunu, "ister bir kişiyi, ister yedi kişiyi, ister 12, ister 40 kişiyi öldür; sekiz yıl yatıp çıkarsın" şeklinde yorumluyorlar.
"Kırcı'nın tahliyesi için yenilik yaratan durum bu, ancak bu yoruma katılmak mümkün değil" diyen Şansal, kararın, hukukun "adalet" ilkesiyle çeliştiğini açıkladı.
"Öldürsen de öldürmesen de bir"
Şansal, Kırcı'nın tahliyesi ile toplumun adalet duygusunun zedeleneceğini belirtti:
* Ölüm cezalarını kaldıran kanun, yıllardır ölüm cezalarına karşı çıkan insan hakları savunucularının çabalarıyla ve Avrupa standartlarına uygunluk kaygısıyla çıkarıldı. Kanunun amacı, suç işleyenlerin cezasız kalması ya da cüzi bir ceza gördükten sonra serbest bırakılmaları değildir.
* Adalet, eşit suça eşit ceza demektir. Bir kişi, ölümle sonuçlanmamış, öldürmeye teşebbüs düzeyinde kalmış bir suçtan dolayı da, bir kişiyi öldürse de, on kişiyi öldürse de sekiz sene yatarsa, adalet duygusu zedelenir. Kanunun amacı, topluma gösterilmesi gereken adalet duygusu bu değildir.
Cinmen: Toplumda rahatsızlık yaratacak bir karar
Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık girişimi sözcülerinden avukat Ergin Cinmen de, Kırcı'nın isminin Susurluk davasında da anıldığını hatırlattı; "Bir dönemin en önemli Milliyetçi Hareket Partililerindendi. İsmi birçok katliamda anıldı. Dışarıya çıkması kamuoyunda rahatsızlık yaratacak" dedi. (BB/YS)