Darbe girişimiyle suçlanan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in koordinatörlüğünde Sarıkamış'ta düzenlenen tatbikata katılan Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ kışlaya giderken Berk'i aracına davet etti.
Erzincan'da pazartesi günü kabul edilen iddianamede Berk hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüsle suçlanıyor. Davanın sanıkları arasında Erzurum başsavcısı İlhan Cihaner, Eskişehir İl Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu, Jandarma Binbaşı Nedim Ersan, Jandarma Üsteğmen Ersin Ergut ve MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir de var.
İlk duruşması 4 Mayıs'ta görülecek dava "irticayla mücadele eylem planı"na dayanıyor. Başbuğ'un başta "kağır parçası diye nitelediği belgedeki imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu yönünde gelen uzman raporlarının ardından hafta başında Genelkurmay kovuşturmanın yeninden başlatıldığını açıkladı. Erzincan'daki davada sanıklar planı uygulamaya geçirmekle suçlanıyor.
Berk, savcıların taleplerine karşın henüz ifade vermedi.
TSK: Tatbikata yalnız komutanlar katılıyor
Genelkurmay'ın sitesinde bu sabah yapılan açıklamada "Başlangıçtan itibaren bu Tatbikatın Basına Kapalı olarak ve Seçkin Gözlemci Gününe sadece Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı katılacak şekilde icra edilmesi planlanmıştır" denildi.
TSK, tatbikata "1574 personel, 7 uçak ve 14 helikopter"in katıldığını açıkladı.
Başbakan Tayyip Erdoğan da Berk'le ilgili yorumların ardından yaptığı açıklamada "Ben bugüne kadar Sarıkamış tatbikatlarına bir kez gittim biliyorsunuz. Onun dışında katılamadım. Özel neden söz konusu değil'' dedi.
Başbuğ hem nalına hem mıhına
Dört emekli ordu komutanının "Balyoz harekat planı" nedeniyle gözaltına alınmasının ardından 23 Şubat'ta tüm komutanları Ankara'da toplayan Başbuğ, 25 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve başbakan Erdoğan'la görüştü. Ertesi gün dört komutan ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Planın Taraf'ta yayınlanmasının ardından 25 Ocak'ta basın toplantısı düzenleyen Başbuğ "Ordunun da bir sabrı var" diye tehdit etmişti. İddiaları soruşturacaklarını, bilgi sızmalarını da araştıracaklarını belirtti. 21 Ocak'taki yazılı açıklamadaysa iddiaları "ciddiye alıp üzerinde yorum yapılacak" yanı olmadığı öne sürüldü.
Başbuğ 29 Ekim'de Erdoğan'la "irticayla mücadele eylem planı"nı konuştu; yargıya güvenilmesi gerektiği açıklandı. Adli Tıp imzanın Çiçek'e ait olduğunu söylediğinde de Genelkurmay'dan aynı cevap geldi; konunun peşine düşen medyaya da gözdağı verildi. Aynı günlerde Başbuğ "barış grupları" için muğlak ifadeler yerine "kimse tasvip etmez" diye kanaatini açıkladı.
26 Haziran'da Başbuğ planla ilgili şunu söylüyordu: "İki haftadır Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın elinde bulunan topladığı ve talep ettiği bütün bilgiler çerçevesinde yürüttüğü hazırlık soruşturması neticesinde ulaşmış olduğu kararla ortaya çıkan bir kağıt parçası etrafında gereğinden fazla enerjisini tüketmiştir, harcamıştır."(EÜ)