4 Ağustos'tan bugüne bir grup gazeteciyle Cumhurbaşkanlığı seçiminin nabzını tutmak için yaptığımız Karadeniz turunda üç adaydan Ekmeleddin İhsanoğlu ile Samsunda kesişti. Çatı adayı İhsanoğlu bugün Samsun’daydı. Kentin sokaklarında esnafla ve halkla buluşan İhsanoğlu, ardından Büyük Samsun Oteli’nde önce gazetecilerle ardından halkla buluştu.
İhsanoğlu’nun ziyareti öncesi esnafla ve ardından İhsanoğlu’nun Seçim Koordinasyon Merkezi Genel Direktörü Prof. Dr. Ali Tekin ile konuştuk.
“Herşeye rağmen Erdoğan”
İhsanoğlu Samsun’a gelmeden önce dolaşacağı sokaklarda esnafla yaptığımız görüşmelerde insanlar her ne kadar gidişattan memnun olmasalar da çoğunluğun Erdoğan’a oy vereceklerini ifade ettiler.
Tekstil işiyle uğraşan Hakan, Kadir ve Ertan isimli vatandaşlar özetle şu noktalara dikkat çekiti:
“İnsanlarda AKP kaybederse ekonomi çöker algısı hakim. O yüzden bu seçimlerde normalde AKP’yi desteklemeyen arkadaşlarımız da Erdoğan’a oy verecek.”
“İşler son bir yıldır çok kötü. Bunda peşpeşe açılan AVM’lerin yanı sıra Gezi’nin ve 17-25 Aralık opersyonlarının da etkisi var. Türkiye’ye yatırım yapacak olanlar ülkede iç savaş var zannediyor.”
“Erdoğan’ın rüşvet ve yolsuzluk işlerine bulaşıp bulaşmadığını bilmiyoruz. Ama bu zamana kadar gelen tüm iktidarlar bu işlere bulaştı. Şimdi Erdoğan’ınkiler gündeme getirildi.”
Prof. Dr. Tekin: Seçim ikinci tura taşınır
İhsanoğlu’nun Seçim Koordinasyon Merkezi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Tekin ile İhsanoğlu esnaf ile görüşürken tanışıyoruz.
Seçimler hakkında ne düşündüğünü sorduğum yaşlı bir kişinin oldukça kısık bir ses tonu ve endişeyle “Umarım Tayyip gider artık. Allahın izniyle Ekmeleddin kazanacak” demesinin ardından Tekin yanıma yaklaşıyor ve “Milletin ne kadar korktuğunu görüyor musun?” diyor ve ekliyor:
“Seçim yarışı eşit koşullarda ilerlemiyor. Demokrasilerde bu gibi yarışların eşit koşullarda olması gerekir.
“Pek çok sorunla karşı karşıyayız. Bunların en önemlisi İhsanoğlu’nu halkın yeterince tanımıyor oluşu. Belki İhsanoğlu kamuoyuna daha erken tanıtılsa durum farklı olurdu ama siyasi partilerin uzlaşması zaman aldı. Öte yandan medya üzerinde kurulan baskıyı da görmemiz lazım. Erdoğan çevresinde şekillenmiş dev bir medya dünyası var ve onlar açıkça Erdoğan için yayın yapıyor.
“Benim gördüğüm kadarıyla üç aday da ilk turda yüzde 50’yi geçemeyecek ve seçim ikinci tura kalacak. Bu durumun bizim için avantaj olacağı düşüncesindeyim.”
Polisten emekli polise şiddet
Prof. Dr. Tekin’le konuşmamızın ardından İhsanoğlu konuşma yapacağı otele doğru ilerlerken yaşlı bir vatandaş “Benden Kasımpaşalı Tayyip’e oy falan yok. Ben Kahramanmaraşlı kabadayıyım. Ekmeleddin’i destekliyorum ben” diyince başka bir vatandaş tepki gösterdi.
Bunun üstüne sivil polisler yaşlı vatandaşı uzaklaştırarak bir kahveye götürdü ve “Burada oturacaksın” dediler.
Kahveye gidip kendisiyle konuşmaya başladığımızda adının Hasan Tuncel olduğunu ve emekli polis olduğunu öğrendik.
“Polisler bana vurdu. Buna ne hakları var?” diyen Tuncel ekledi:
"Biz de polislik yaptık; böyle şey yapmamıştık. Bu polisler de kendisi gibi. Ben onu 1983’te Maraş’tan içeri sokmamıştım.”
İhsanoğlu: Bir de rejim krizi yaşanmasın
Şehir turunun ardından Ekmeleddin İhsanoğlu Büyük Samsun Oteli’nde basın mensuplarıyla biraraya geldi.
Seçimin eşit koşullarda yapılmadığını belirten İhsanoğlu, anket sonuçlarının açıklanmasının yasak olmasına rağmen Erdoğan’ın kendine yakın şirketlerin sonuçları açıklamaya devam ettiğini söyleyerek “Bazı insanlar kendilerini kanunun üstünde görüyor” dedi.
“Türkiye’deki parlamenter sisteme göre Cumhurbaşkanı yol yapmaz, yol açar” diyen İhsanoğlu sözlerine şöyle devam etti:
“Kuvvetler ayrılığı ortadan kalkarsa, tüm yetkiler tek kişide toplanırsa buna çoğulcu demokrasi değil diktatörlük denir.
“Türkiye’nin başkanlık sistemine falan ihtiyacı yok. Türkiye rejim arayışında değil. Bazıları başkanlık sistemi isteyebilir ama bunu dayatırsanız, özgürlükler krizi varken, yargı krizi varken bir de rejim krizi çıkartırsınız.” (EKN)
* Ekin Karaca'nın Ordu ve Giresun izlenimleri için tıklayın.
** Karadeniz turu P24 koordinatörlüğünde bir grup gazeteciyle gerçekleşti.