Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nda yapılan açıklamada, bir kişinin yıllık tedavi giderinin bin dolar olduğu, vakfa yapılan bağışların yetersizliği nedeniyle süreklilik gerektiren tedavilerin kısıtlanarak yapıldığı belirtildi.
Aralarında akademisyen Hüseyin Hatemi, yazar Cezmi Ersöz,sanatçı Suavi ve Deniz Türkali'nin de bulunduğu TİHV Gönüllüleri "yaşananlara seyirci kalmak istemeyen, yaşamdan yana olan herkesi yeniden desteğe" ve TİHV ile dayanışmaya çağırdı.
Tükenen imkanların yeniden sağlanması
Cezaevlerine yapılan operasyonlar ve ölüm orucu yapanların yaşadıklarını anlatan belgesel gösterimi ve basın açıklamasının ardından konuşan Yılmaz Güney Vakfı Başkanı Fatoş Güney, "TİHV bugüne kadar 441 kişinin tedavisini başlattı, ancak vakfın üstlendiği sorumluluk tükenen imkanların süratle yeniden sağlanmasıyla mümkün" dedi.
2001 Nisan'ından bugüne tedaviler için 220 milyar lira harcandığını belirten Güney, bir kişinin en az iki yıl süren tedavisinin 1000 dolar gerektirdiğini, bugüne kadar tıbbi gerekleri mümkün olduğunca yerine getiren TİHV'in önümüzdeki günlerde ciddi olarak zorlanacağını aktardı:
"Bu eylemi destekleyelim ya da desteklemeyelim sonuçta ortaya çıkan duruma kayıtsız kalmak mümkün değil. Yüzlerce kişi operasyonlar sonucu sakatlandı. Ölüm orucu sonucu belleklerini yitirdi. Şu anda bir çocuk kadar çaresiz, bakıma muhtaçlar. Bir birey olarak bu felakete seyirci kalamayız. Mutlaka yapılacak bir şeyler vardır."
Doktorlar zor durumda kalıyor
TİHV adına konuşan İstanbul Temsilcisi Şükran İremçin de "Bir insan hakları savunucusu olarak çok sıkıştığımız ve hastaların karşısında zor durumda kaldığımız zamanlar var. Maliyetin büyük bölümünü kapsayan mamaları artık karşılayamadığımız için, tedavi olanlar beklenen kilonun çok altında kalıyor. Dolayısıyla ben ve diğer doktor arkadaşlarım ciddi bir sıkıntı duyuyoruz" dedi. (ÖG/FA)