* Fotoğraf: Pixabay
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ve ardından başlayan enerji krizinde, Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda 10 maddelik bir plan yayımladı.
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Avrupa'nın Rus gazına bağımlılığının “ekonomik ve siyasi bir silah” olarak kullanıldığını söyledi.
Plana göre; güneş ve rüzgar, ısı pompaları ve pil depolamada hızlı ve büyük bir artış, tüketicileri yabancı petrol ve gaz ithalatına aşırı bağımlılıktan kaynaklanan değişken fiyat artışlarından koruyabilecek tek çözüm.
Plan, bloğun şimdi ve gelecek kış arasında Rus gazına olan bağımlılığı nasıl azaltabileceğini ana hatlarıyla belirtiyor ve AB Yeşil Mutabakatı’na devam eden desteğin yanı sıra Avrupa vatandaşları için uygun fiyatlı enerjiyi sürdürme hedefiyle örtüşüyor.
Temiz enerjiye dönüş hamlesi
Basın toplantısında, Fransa Ekolojik Dönüşüm Bakanı Barbara Pompili, kısa vadeli çeşitlendirmenin yanı sıra uzun vadeli temiz enerji önlemlerinin önemini vurguladı:
“Her zamankinden daha fazla, Rus fosil yakıtlarından ve genel olarak fosil yakıtlardan kurtulmak şart. [...] Avrupa'daki her ilave rüzgar türbini veya güneş paneli, enerji bağımsızlığımız için ileriye doğru bir adımdır.”
Fosil yakıt bağımlılığına vurgu
Bu plan, AB Komisyonu'nun gelecek hafta çıkması beklenen önerisine paralel olarak, beklenmedik kârlar üzerinden bir vergi önerisini içeriyor. Bu, enerji şirketlerinin son doğalgaz fiyatlarındaki artışlardan elde ettiği karları yenilenebilir enerji yatırımlarına, yenilemelere ve savunmasız müşterileri desteklemeye yönlendiriyor.
Plan, Avrupa'nın fosil yakıtlara olan bağımlılığının ve enerji verimliliğindeki yavaş ilerlemenin sona ermesi gerektiğinden, bu önlemlerin Rusya harici doğalgaz veya nükleer ve biyoenerji kaynaklarındaki herhangi bir geçici artışı tamamlamak için kritik olduğunu vurguluyor.
Planda neler var?
10 maddelik plandan öne çıkan bazı noktalar şunlar:
- Yeni projelerin hızlı bir şekilde takip edilmesi, izinlerin basitleştirilmesi ve bürokrasinin ortadan kaldırılması yoluyla yeni rüzgar ve güneş projelerinin yaygınlaştırılmasının hızlandırılması
- Elektrik şirketlerinin daha yüksek elektrik fiyatlarından elde edecekleri karlardan vergi gelirleri sağlayarak, enerji faturalarıyla mücadele eden hassas gruplara 200 milyar Euro'ya kadar destek sunulması
- Yalnızca bir yıl içinde 2 milyar metreküp gaz kullanımından tasarruf etmek için, doğal gaz kombilerinin ısı pompalarıyla değiştirilmesinin hızlandırılması
- Yıl içinde 2 milyar metreküp gaz kullanımından tasarruf etmek ve endüstriyel rekabet gücünü artırmak için bina yenilemelerinin hızlandırılması
- Yılda 10 milyar metreküp tasarruf sağlamak için binalarda termostatlarda sadece 1°C düşürmenin teşvik edilmesi
- Elektrik güvenliğini desteklemek için pil depolama, gelişmiş şebekeler ve enerji verimliliği konusundaki çabaların hızlandırılması.
Nükleer ve doğalgaz sadece enerji krizi açısından değil tüm dünyayı etkisi altına alan iklim krizi bağlamında da dünya için çözüm olmayan aksine tam anlamıyla yangını körükleyen kaynaklar: Nükleer enerjiNuclear Energy Information Service (NEIS) /Nükleer Enerji Bilgi Hizmetleri tarafından hazırlanıp nükleersiz.org tarafından Türkçe’ye çevrilen videoya göre, son yıllarda nükleer enerji santrallerinin kurulması bir de iklim değişikliği sorunu karşısında nükleer enerjinin karbonsuz enerji olduğu iddiasıyla gerekçelendirilmek isteniyor ve fosil yakıt kullanımına alternatif olarak gösteriliyor. Oysa iklim değişikliğine neden olan faktörler, karbon salma potansiyelinin dışına da taşarken iklim değişikliği şartlarında nükleer enerjinin tercih edilmesinin neden olacağı riskler gözden kaçırılıyor. Nükleer enerji, iklim krizi mücadelesinde aciliyet gerektiren karbon azaltımına engel teşkil ediyor. Nükleer enerjiyi içeren karbon azaltma planları, 2050 yılına kadar dünya çapında en az 8,2 trilyon dolarlık bir maliyetle 1.000 veya daha fazla nükleer reaktör inşa edilmesini gerektiriyor. Nükleer gerçekleri videoda şöyle sıralanıyor:
DoğalgazBaşta kömür olmak üzere fosil yakıtların yakılması, atmosferdeki karbondioksit oranının artmasındaki ana sorumludur. Fosil yakıtlar arasında esas sorumlu olarak "kömür" karşımıza çıkar. Küresel ölçekte birincil enerji talebinin yüzde 27’si kömürden sağlanırken, enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarının yüzde 43’ü kömür kaynaklıdır. Kömürü yüzde 36 ile petrol, yüzde 20 ile doğalgaz takip eder. Bilim insanları, küresel ısıtmayı güvenli bir seviyede tutmak için 2100'e kadar sıcaklık artışını en fazla 1,5 santigrat derecede tutmak gerektiğini söylüyor. Bu hedefi tutturabilmek için sera gazı emisyonlarının 2030'a kadar yarı yarıya azaltılması, 2050'de de sıfırlanması amaçlanıyor. Öte yandan bugün birçok ülkede karbon emisyonlarının büyük bir kısmı, ısınma kaynağı olarak doğalgaz ve petrole dayalı yakıtlardan kaynaklanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, 2050’deki “net sıfır” hedefi için fosil yakıt kullanımının büyük ölçüde azaltılması; mevcut kömür, petrol ve doğalgaz yataklarına yenilerinin eklenmemesi gerekiyor. |
(TP)
* Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yayınlanan Avrupa Birliği'nin Rus Doğal Gazına Bağlılığını Azaltmak İçin 10 Maddelik Planına ulaşmak için tıklayın