1964'te Kıbrıs sorunu nedeniyle Yunanistan'a karşı Rumları koz olarak kullanan Türkiye, İsmet İnönü'nün onayı ile çıkartılan İstimlak Kanunu'yla İmroz'da (Gökçeada) azınlık mallarına el koymuş ve Rum okullarını kapatarak Rumca eğitimi de yasaklamıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin Azınlık Vakıfları temsilcisi Laki Vingas'a İmroz'da okul açılması için gerekli girimleri yapabileceklerini iletmesinin ardından görüştüğümüz "Gökçeada'yı Koruma Yardımlaşma Geliştirme ve Yaşatma Derneği" Başkanı Stelyo Berber zaten olması gereken bir şeyin geç de olsa hayata geçecek olmasının umut verici olduğunu söyledi.
"Okul Rumları geri getirir"
Berber, bu iznin çıkmasının zor olduğunu düşündüklerini ancak 48 yıl sonra atılan bu adımla birlikte İmrozlu Rumların adaya dönüş sürecinin hızlanacağı görüşünde.
"Adada okulun açılacak olması insanları şaşırtıyor. Oysa orada Rum okulunun olmaması şaşırtıcıydı" diyen Stelyo Berber, 1960'larda dünyanın dört bir yanına dağılan İmrozlu Rumların 1990'lı yıllardan itibaren adaya dönme ve geçmişine sahip çıkma isteğinin arttığına dikkat çekiyor.
Yazın 3-4 bin Rum'un adaya geldiğini söyleyen Berber, pek çok insanın sırf okul olmadığı için adadan ayrıldığını ve bu uygulamanın insanları adada kalıcı olmaya teşvik edebileceğini ifade etti ve ekledi:
"Bu çok somut bir karar. O nedenle göz boyamak için verilen bir karar olduğunu düşünmüyorum. Yeter ki uygulaması da gerçekleşsin."
"İstimlak Kanunu, açık cezaevi ve okulsuzluk Rumları göçe zorladı"
İmroz'da Rum okulunun açılacak olmasını medyanın "Yıllardır öğrenci azlığı nedeniyle okullarını kapatmak zorunda kalan cemaatin Gökçeada'da ilkokul açma talebi kabul edildi" şeklinde verdiğine dikkat çeken Stelyo Berber, okulların öğrenci azlığı nedeniyle değil devlet zoruyla kapatıldığının ve Rumca eğitimin yasaklandığının altını çiziyor.
"1964'te Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye devleti Rumları koz olarak kullanmaya başladı ve bir bakıma göçe zorladı. Bu uygulamalardan adadaki Rumlar da etkilendi" diyen Berber, İmroz'da Rumların maruz kaldığı uygulamaları şöyle anlattı:
* 1964'te adada dört, beş Rum okulu vardı ve bunların hepsi kapatıldı. Bunun yanı sıra istimlak yapıldı. Devlet arazilerimizi evlerimizi istimlak ederek Rum nüfusuna ait taşınmazlara el koymaya başladı. Pek çok ilden insanlar Anadolu'dan İmroz'a göç ettirildi ve adada karışıklık yaratılmak istendi.
* Bu dönemde insanların evleri, bahçeleri, okulları kalmayınca pek çok insan göç etmek zorunda kaldı.
* Ayrıca adaya açık cezaevi yapıldı ve bu cezaevine tecavüz sanıkları gibi ağır suçluları getirdiler. Bu uygulama adadaki Rum nüfusu göç ettirmeyi amaçlayan projenin bir parçasıydı.
* Ben ailemden bildiğim kadarıyla söylüyorum, o dönemde adada inanılmaz bir korku psikolojisi hüküm sürüyordu.
* İnsanlar yıllarca adada rahat bir hayat sürerken birden tecavüz olayları, hırsızlık gibi şeyler yaşanmaya başladı ve insanlar köylerinden çıkmaya korkar hale geldi. (EKN)