Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) internet üzerinden yayın yapan medya platformlarını lisans almaya zorlayan 2019 düzenlemesi yeniden gündemde.
RTÜK, Cumhuriyet’ten YouTube’tan video yayınladığı için lisans ücreti ödemesini veya yayınlarını durdurmasını istedi. Taleplerin karşılanması için Cumhuriyet’e 72 saat süre tanıdı.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) Eş Direktörü Barış Altıntaş, RTÜK’ün bu hamlesini Türkiye’de ifade özgürlüğüne yönelik en ciddi tehditlerden biri olarak nitelendirdi.
Altıntaş’a göre, 2019 yılında yürürlüğe giren yönetmelik, yalnızca dijital platformları değil, aynı zamanda haber içerikleri üreten medya kuruluşlarını da hedef alıyor.
“Yönetmelik açıkça haberleri ve habercileri hedef alacak bir mantaliteyle hazırlandı” diyen Altıntaş bunun bir sansür mekanizması olduğunu ifade etti. Düzenlemenin haber yapma ve yayma özgürlüğüne aykırı olduğunu savundu.
Ebubekir Şahin ve Dilruba Kayserilioğlu hatırlatması
Deutsche Welle (DW) ve Voice of America’nın (VOA) kendi sitelerinde yayınladıkları videolar için lisans almadığı gerekçesiyle 2022’de erişime engellenmesini örnek gösterdi.
“Son olarak Cumhuriyet’ten YouTube kanalı için istenen lisans, RTÜK'ün denetim kapsamını daha da genişletme açlığının artık geldiği somut boyutu gösteriyor” dedi.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in geçmişte YouTube denetimi yapmak istediklerine yönelik açıklamaları olduğunu belirten Altıntaş, geçtiğimiz yaz bir sokak röportajında Instagram yasağını eleştirdiği tutuklanan ve yargılandığı davada 11 ay hapse çarptırılan Dilruba Kayserilioğlu’nu hatırlattı.
“Kayserilioğlu RTÜK başkanının YouTube’daki sokak röportajları konusunda açıklama yapması tutuklanmıştı” dedi.
"RTÜK Roskomnadzor olma yolunda"
Altıntaş, RTÜK’ün uygulamasını Rusya’da medya ve internet üzerinde sıkı denetim uygulayan Roskomnadzor ile karşılaştırdı:
“RTÜK’ün YouTube gibi platformları hedef alması, özgür habercilik alanını daha da daraltacak. Bu uygulama, bana kalırsa Rusya’da RTÜK benzer bir yapı olan ama Roskomnadzor’un internet üzerindeki sansür politikalarıyla büyük benzerlik gösteriyor.
Örneğin, Roskomnadzor 2024 itibarıyla 250 binden fazla içeriğe erişim engeli getirdi ve yüzlerce medya kuruluşunun kapatılmasına neden oldu. Artık herhangi bir blog, haber hatta sosyal medya postu bile koymak Rusya’da kapatılmadan cezai işleme kadar tehditler içeriyor.
Türkiye'de RTÜK'ün uygulamaları bence bu yönde ilerliyor. Çevrimdışı ortamda TV kuruluşlarına verdiği cezaların yalnızca muhalif medya kuruluşlarını hedef alması ve genel olarak iktidarın kendisinden yana olmayan medyaya tutumu Cumhuriyet’le ilgili hamlenin gelecekte bize nasıl bir sonuç vereceğinin acı bir göstergesi.”
Yargıdan 5 yıldır haber yok
Son olarak MLSA'nın yönetmeliğe karşı başlattığı yargı sürecinden bahseden Altıntaş "Danıştay’a yürütmenin durdurulması ve iptal davası açtık. Ancak, aradan geçen beş yılı aşkın süreye rağmen davada henüz bir karar çıkmadı" dedi.
(HA)