Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programında yazar Sevan Nişanyan'ın Ermeni soykırımına dair düşüncelerini gerekçe göstererek HaberTürk televizyonuyla ilgili yayın durdurma cezası verdi.
RTÜK 165 Haziran'da aldığı ve 21 Haziran'da da tebliğ ettiği kararında, program konuklarından Nişanyan'ın sözlerinin "Türkiye Cumhuriyeti'ni küçük düşürdüğünü" iddia ederek "eleştiri sınırlarının aşıldığını savundu.
Eleştiri sınırı RTÜK'e kaldı
RTÜK, Ermeni Tasarısı'nın ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nce kabul edildiği süreçte, 9 Mart 2010 saat 20.00'de yapılan yayın nedeniyle "Teke Tek" programının bir kez yayınlanmamasına karar verdi.
Kurul, 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluşları ve Yayınları Hakkındaki Kanunun 4756 Sayılı yasayla değiştirilen "yayın ilkeleri"ne dair 4. maddesinin (ı) bendi cezaya dayanak oluşturdu.
Buna göre, "Kişilerin manevi şahsiyetlerine eleştiri sınırları ötesinde saldırıda bulunulmaması, cevap ve düzeltme haklarına saygılı olunması"na aykırı yayın yapıldığı ileri sürülüyor. Habertürk, kararın iptali için İdare Mahkemesi'ne başvurabilir.
1.Hukuk Müşaviri Avukat Arslan Narin'in imzasını taşıyan kararda, program durdurmanın 13 Temmuz'da saat 20.00'de uygulanması, program yerine RTÜK'ün göndereceği program kasetinin reklamsız yayımlanması, bu programın öncesinde de ceza tebliğinin yayında açık şekilde okunması, 10 dakika arayla da programın durdurulduğu ve hangi ilkeyi ihlal ettiği bilgisinin alt yazı olarak geçilmesi istendi.
Devlet politikası eleştirildi
RTÜK'ün eleştiriyi aştığını ileri sürdüğü Nişanyan'a ait ifadeler arasında şunlar yer alıyor: ,
"1915'te korkunç olaylar yaşanmış, bir toplum tümüyle binlerce yıldan beri yaşadığı ana vatanından sökülüp atılmış, bu süreçte insanlar çeşitli zulümlere, haksızlıklara uğramışlar... Bunun karşılığında sizin bu anılarınız yoktur, yalandır, duygularınız bizi ilgilendirmez bunları ezmek ve susturmak için elimizden geleni yapacağız diyen bir devlet politikası var Türkiye'de... Son 2-3 senedir tahmin ediyorum ki bir miktar yumuşadı bu politika. Daha önceki yüzsüzlük seviyesinden en azından belirli ölçülerde geri adım atıldı. Fakat hükümet üyelerinin son günlerdeki demeçlerine baktığımız zaman temeldeki zihniyetin değişmemiş olduğuna çok net olarak görüyoruz.
"Esas hadise bu korkunç olayın, 20. yüzyılın en büyük trajedilerinden biri olan bu olayın Türkiye Cumhuriyet tarafından yüzsüzce inkar edilmesi hadisesidir ve bu inkarı sürekli olarak devam etmesi hadisesidir. "Zaten Ermeni yoktu, eğer kestiysek haklı olarak kestik, gerekirse bugün de keseriz' diye özetlenebilecek bir zihniyettir ki maalesef utanç vericidir. Türk toplumunun paylaştığı bir zihniyet olduğunu zannetmiyorum. Türk devletinin empoze ettiği bu zihniyet yıllardan beri Türkiye'nin egemen söylemi olarak savunmuştur..."
"Hanımın Çiftliği" dizine de "uyarı"
RTÜK, Kanal D'de 19 Mart'ta yayınlanan "Hanımın Çiftliği" dizine ait bir bölümde "Güllü" karakterini canlandıran Özgü Namal'ın, babası ve ağabeyine küfür ettiği 19 Mart'taki bölümle ilgili Kanal D'yi uyarmaya karar verdi. RTÜK'e göre, "Toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı" yayın yapıldı. (EÖ)