Roman Dernekleri Federasyonu (ROM-DER) Kurucu Başkanı ve Edirne Roman Kültürünü Tanıtma Araştırma Geliştirme ve Yardımlaşma Derneği (EDROM) Başkanı Erdinç Çekiç, Anayasal çerçevede Romanlar adına değişikliğe gidilmesi gerektiğini, bu anlamda Tütüncü'nün çabası olumlu ve anlamlı bulduklarını ifade etti.
Kimliksiz Romanlar meşru belgelerde aşağılanıyor
Türkiye'de yaşayan Romanlardan 100 bini aşkın bölümünün Türkiye Cumhuriyeti Nüfus Cüzdanı'na sahip olmadığı, dolayısıyla Türkiye yurttaşı konumunda olmadıklarının iddia edildiğini belirten Tütüncü' nün, Erdoğan'a yönelttiği sorular şöyle:
"Bu iddiaların doğruluk payı nedir? Türk yurttaşlığı kimlik belgesine sahip olmayan Romanların sayısı kaçtır? Türkiye'de yaşayan ve yurttaşlık konumunda bulunmayan Romanların bir an önce yurttaşlık haklarına kavuşturulabilmesi için nasıl bir çalışma programı öngörülmektedir?
Milli Eğitim Bakanlığı'na ait kitaplarda ve Türkçe sözlüklerde yer alan ve Romanlar hakkında hoş olmayan anlamlar içeren açıklamaların hala düzeltilmediği ifade ediliyor. Böyle bir durum söz konusu mudur? Söz konusu ise bu durumun nasıl bir çalışma ve zamanlama ile düzeltilmesi düşünülmektedir?"
Çekiç: Eşit haklar istiyoruz
Konuyla ilgili bianet'e konuşan Çekiç, Tütüncü'yle geçtiğimiz Aralık ayında Ankara'da görüştüklerini ve taleplerini Tütüncü'ye aktardıklarını ifade etti ve Tütüncü'nün soru önergesini olumlu bulduklarını belirtti.
Çekiç ayrıca federasyonlaşma çabalarının altında Romanların yaşadıkları olumsuzlukları giderme isteğinin olduğuna dikkat çekti.
"Romanların tek isteği var. Eksiklerini devletin yardımıyla gidermek ve eşit muamele görmek."
Çekiç, Romanların en önemli sorunun eğitim olduğunu ve bu alanda gereksinimlerinin karşılanması için yardım istediklerini söyledi. Çekiç ayrıca Anayasa'da iskan yasasıyla ilgili değişikliğin biran önce yapılmasını talep ediyor.
İskan Yasası ne diyor?
1934 tarihli İskan Kanununun İskan Mıntıkaları bölümünde Türkiye'ye göçmen olarak alınmayacaklar arasında Madde 4'de "A. Türk kültürüne bağlı olmayanlar" "B. Anarşistler", "C. Casuslar", "Ç, Göçebe Çingeneler", "D. Memleket Dışına Çıkarılmış Olanlar" yer alıyor. Romanların Türkiye'ye göçmen olarak gelmeleri yasaklanıyor.70 yıllık yasanın bu maddesi, bugüne kadar değiştirilemedi.
Yasa maddesinin değiştirilmesi için Edirne eski milletvekili Erdal Kesebir'in 1993'te TBMM'ye verdiği önerge, Başbakan Tansu Çiller'in olumsuz görüş bildirmesi nedeniyle görüşülmesi mümkün olmadı.
Aynı konuda 2002 yılında Doğru Yol Partili (DYP) beş milletvekilinin imzalarıyla verilen değişiklik önergesi, erken seçim nedeniyle görüşülemedi.
2510 sayılı yasanın değiştirilmesi için hazırlanan ve 2003 yılında TBMM Başkanlığı' na gönderilen yasa tasarısında bu maddenin kapsamı daha da genişletildi.
Madde metninde "Türk soyunda olmayan yabancıların" Türkiye'ye göçmen olarak kabul edilmeyecekleri hükmü bulunuyor.
"Vatandaşlık hakları yok sayılıyor"
Çekiç vatandaşlık hakkına da dikkat çekiyor ve ayrımcılık yapıldığını öne sürüyor. 2510 sayılı iskan yasasının 4. maddesine dayanarak 2003 yılında hazırlanan 5005/3516 sayılı genelgeyle, Türk vatandaşlığına geçmek isteyenlerin, " Dilencilik ve Çingenelikle ilişkilerinin bulunmaması" şartı getirilmiş.
Resmi kaynaklarda Çingene kavramı mücadelesi
EDROM ve ROM-DER başkanı Çekiç, "Roman ya da Çingene" kavramlarının resmi kaynaklarda aşağılayıcı ifade olarak kullanılmasını eleştirdi.
Çekiç bu konuda kendisi de Roman olan araştırmacı yazar Mustafa Aksu'nun çalışmalarını örnek gösterdi. Aksu sözlüklerde, yasalarda Çingeneleri aşağılayan, ırkçılık içeren ifadeleri değiştirtmek için mücadele ediyor. İşte onun da çabasıyla yapılan bazı değişiklikler:
*Diyanet İşleri hurafelere dayalı olarak Çingenelere yapılan suçlamaların doğru olmadığı konusunda 2000'de fetva yayınlandı.
* Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Örnekleriyle Türkçe sözlüğünde iki sene öncesine kadar Çingeneler hakkında yeralan 'cimri, eli sıkı, hasis, yüzsüz, arsız, çığırtkan' gibi sözcükler kaldırıldı. MEB'in İslam Ansiklopedisi ve Türk Ansiklopedisi'nde 'Hayvan ve çocuk çalıp çalarlar satarlar, göçebe olarak yaşarlar, hırsızlık yaparlar, inançsızdırlar, nikaha ve sünnete itibar etmezler, buçuk millet olarak bilinirler' ifadeleri kaldırıldı.
* Türk Dil Kurumu'nun sözlüğü, 2003'te Çingenelerle ilgili kötü ifadelerini değiştirdi.
* Kültür Bakanlığı'nın katkısıyla çıkarılan Doç. Dr. Ali Rafet Özkan'ın "Türkiye Çingeneleri" isimli kitabında "derme çatma evlerde ve çadırlarda yaşarlar, çokeşli, çok çocuklu olurlar, kavgacıdırlar, dilencilik, vurgunculuk, gaspçılık, fuhuş yaparlar, karıları da kocalarını aldatırlar" ifadelerinin değiştirilmesi için Mustafa Aksu "Toplumsal barışı bozar, AB sürecine, hukuka ve haklarına aykırı" gerekçeleriyle mahkemeye başvurdu. "Bu yazıların hakaret ve benzeri unsurlar taşımadığı gerekçesiyle" davayı kaybetti. Ancak bu kez 2004'te AİHM'ye başvurdu, dava henüz sonuçlanmadı.
* Dil Derneği'nin sözlüğünü aynı nedenle dava etti. Bu kez "sözlükteki tanıtımların bir kavmi ya da kişiyi hedef almadığı gerekçesiyle" talebi reddedildi ve yine 2004'te Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurdu, dava sürüyor. (EZÖ/KÖ)