Mardin'in Derik ilçesinde yakın zamana kadar korucubaşı olan Bedran Akdağ, Mardin Alay Komutanı Rıdvan Özden'in 14 Ağustos 1995'te öldürülmesinin kendi korumasının işi olduğunu iddia etti.
Radikal gazetesine göre geçmişte JİTEM'de de haber elemanı olarak çalışan Akdağ, cinayet olduğundan başından beri şüphelenilen olaydan 15 yıl sonra Özden'i korumalığını yapan ve o dönem itirafçı olduğunu söylediği Kadir Yıldız'i sorumlu tuttu.
"Mardin'de alay komutanlığı görevini sürdüren Rıdvan Özden'e bir koruma verildi. Koskoca alayda, subaylar, astsubaylar, askerler dururken, ona verilen koruma bir itirafçıydı. İlk kez açıklıyorum. Kod adı Servet'ti bu kişinin. Asıl adı ise Kadir Yıldız. Özden, bu adam koruması olduktan sonra öldürüldü. Duyumlarım şu yönde: Sözde bir çatışma sırasında ensesinden vurulmuş koruması gerekenler tarafından."
Akdağ, geçen aylarda basına yaptığı bazı açıklamalar nedeniyle tehdit edilmiş ve can güvenliği kalmadığı için Mardin'in Derik ilçesinden kaçmak zorunda kalmış. Yetkililerle görüşen, savcılıklara bildiklerini anlatan Akdağ, can güvenliğinin sağlanacağı yönünde verilen sözler üzerine yeniden Mardin'e dönmeye hazırlanıyor.
Akdağ, Servet kod adlı Kadir Yıldız hakkında ayrıntılı bilgileri veriyor:
"Kod ismi Servet olan bir PKK'lı, bir aşiret reisini öldürmek için görevlendirilmiş. Yapacağı iş, aşiret reisinin yoluna mayın döşemek. O terörist bu görevi yerine getirmedi. Bunun üzerine PKK, Servet hakkında infaz kararı verdi. PKK infaz kararı vermiş, diğer yandan devlet tarafından da aranıyor. Bu kişi 1990'lı yılların başında kendiliğinden teslim olarak itirafçılık yapmaya başladı. PKK hakkında çok fazla bilgi verince devlet ona kucak açtı.
Mardin İl Alay Komutanı Rıdvan Özden, 1994 Kasım ayında il girişinde bir suikast girişiminden kurtuldu. Arabası uzun namlulu silahlarla taranmasına karşın Rıdvan Özden'e bir şey olmadı. Bana göre ona saldıranlar PKK'lı değildi. Özden bu saldırıdan kurtulduktan kısa bir süre sonra gerçek adı Kadir Yıldız olan Servet kod adlı itirafçı Mardin Alay Komutanlığı emrine koruma olarak verildi. Alayda binlerce asker var, subay var. Onlar değil, koruma olarak bir itirafçı veriliyor. Daha sonra Rıdvan Özden çatışma süsü verilerek öldürüldü. Duyumlarım şu yönde: Sözde bir çatışmada ensesinden vurulmuş kendisini koruması gerekenler tarafından." (EG/EÖ)