IPS İLetişim Vakfı'nın düzenlediği, Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşen Okuldan Haber Odasına (OHO) 2014’ün ilk gününde Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş “Hak Haberciliği” başlıklı oturumuna “Hak haberciliği ne demek?” sorusuyla başladı. Alankuş, ‘etik ve politik olarak sorumlu habercilik’ olarak tanımladığı hak haberciliğinin, ötekine duyulan sorumluluk üzerinden yapılması gerektiğinin altını çizdi.
En basit gazetecilik reflekslerinin sona erdiği ve haberin bütünüyle siyasal iktidar tarafından manipüle edildiği bir coğrafyada yaşadığımızı belirten Alankuş, hak haberciliğinin, haberciliğin en temel prensiplerini sorunsallaştıran bir çizgide olduğunu ifade etti:
“Başka deyişle hak haberciliği, habere başka bir epistemoloji ve çizgiden bakıyor. Bütünüyle ana akım medyaya alternatif oluşturan bir habercilik anlayışı.
“Haberin kendisine içkin bir takım sorunlar var. Dolayısıyla onun etiğinde de sorunlar var. Bu etik bireyi merkeze koyuyor. Hak haberciliği ise farklı bir epistemolojiden yola çıkarak farklı olduğu için mağdur duruma düşürülmeyi sorgulamaktan doğuyor.
“Hak haberciliğinin genel geçer ve evrensel bir reçetesi de yok. Her haberde yeniden düşünmeniz gerek ve bu haberi yaparken ötekine karşı sorumluluğumu yerine getiriyor muyum sorusunu sormalıyız.”
Haber dili
Alankuş, konuşmasına kadın odaklı hak haberciliğini tartışarak devam etti. Medya literatürünü tarayarak, anaakım gazetelerin başlıkları ve görselleri üzerinden katılımcılara haber örnekler gösteren Alankuş, haber dilinin ötekini kadınlaştırıldığını söyledi.
“Haberciliğin ana malzemesi olan haber dili, gündelik hayatta erkek ve seksist dil üzerinden ötekileri kadınlaştırıp, iktidarı ise erkekleştiriyor. Kadına bakış açısını değiştiremezseniz, ötekilere bakış açısını değiştiremezsiniz. En temel ikilik kadın ve erkek ikiliğidir. Eğer siz bu ikiliği karşıtlık gibi görürseniz, bütün ötekilere de öyle bakarsınız.
“‘Ermeni’den kahpe saldırı’ başlığında ötekinin kadınlaştırdığı bir haber dili var. Ermeniler, Rumlar, Kürtler haber dilinde her zaman kahpe olarak tanımlanıyor. Kimdir ve nedir kahpe? Kadın için kullanılan aşağılayıcı bir sıfat. Ötekinin kadınlaştırıldığı bir haber trafiği mevcut.
“Haberlerde kadın bedeni teşhir nesnesi olarak kurgulanıyor. Ebedi olarak kurbanlaştırılıyor. Kadınların öğrenilmiş çaresizliğini yeniden üreten ve sorunsallaştıran bir durum bu.”
“Neden yeni bir habercilik anlayışına ihtiyacımız var?”
Konuşmasına “neden yeni bir habercilik anlayışına ihtiyaç var?” sorusuyla ve habercilerin sorumluluklarını anlatarak devam eden Alankuş, haberciliğin diğer anlatılardan farklı olarak gerçeklik iddiası olduğunu vurgularken, gazetecilerin haber dilinde öznenin üstünü kapatma hakkı olmadığını ifade etti ve “hak odaklı habercilik yapmak gizlenen özneyi faili görünür hale getirmektir” dedi.
“Haber dilinde özne saklı ve edilgen. Kadın öldürülüyor ama kim tarafından? Cinayeti sokaktaki insan işlediği zaman özne olur. Ama polis ve erkek öldürdüğünde edilgin çatı üzerinden atılıyor. Türkiye’de yılda 250 civarında kadın öldürülüyor. Birinci sırada kocaları işliyor kadın cinayetlerini. En çok şiddeti içeren kurum aile. Fail de erkek.
“Habercinin öznenin üstünü kapatma hakkı yok. Bunun sorumlusunun bilinmesi ve çözülmesi gerek. Türkiye’deki erkeklik hallerinin sorunsallaştırılması gerekiyor ve özneyi gizlediğimiz sürece bu mümkün değil.
“Kadınlar olumlu haberin öznesi olmuyor. Sokaktaki kadının olumlu özne olduğu bir haberle karşılaşmıyoruz. Başka kadın rol modelleri öne çıkmıyor. Bu durum hak arayışını adressiz bırakan ve zayıflatıyor. Kadınlar bu haberlerin kaynağı ya da dayanağı da olmuyorlar.”
“Hak haberciliği ne yapıyor?”
Oturum, “hak haberciliği ne yapıyor” sorusu üzerinden devam etti. Alankuş, hak haberciliğin “İnsan, kadın, çocuk çevre hakları ihlalleri yapmayan” bir çizgide olduğunu ifade etti.
“Hak haberciliği, hak ihlallerini haberleştiriyor ve peşini bırakmıyor. Hak haberleri ısrarla takip ediliyor.
“Haberler hak odaklı hale getiriliyor. Örneğin bianet dünya kupası izlenen evlerde neler oluyor sorusuna cevap arayarak, haber yaparken haberini hak odaklı kılmaya çalıştı. Çünkü dünya kupası evlerde kadın hak ihlali yaratan bir durum.
“Hak haberciliği hak kullanımlarını haber yapmalı. Okuyucunun hakkı için mücadele edebilmesi için, bunu bilmesi gerek.”
Türkiye’de medya “milli mesele” halinde birleşiyor
Türkiye’deki havuz medyası, yandaş medyanın kendi patronunu yaratma biçimini aldığını ve tek sese dönüştüğünü ifade eden Alankuş, medyanın kutuplaştığını fakat “milli mesele” halinde birleştiğini ifade etti.
“Kutuplaşıyorlar aynı zamanda birleşiyorlar. Suriye’de bir helikopter düşürüldüğünde, Kürt meselesi ve Kıbrıs meselesi kapsamında aynı başlıkları atıyorlar. Buradaki birleşme biz ve onlar karşıtlığı var... ‘Milli mesele’ halinde birleşiyorlar.
“Havuz medyası denilen medya hiçbir zaman ırkçılığından, ayrımcılıktan vazgeçmezdi. İkiyüzlü bir tarafı var. Sürekli bir kutsal birleşme haline şahit oluyoruz.
“Türkiye’de yaşanan adı konmamış savaşa borçluyuz bu şiddeti. Şiddet giderek olağanlaşıyor. Şiddetin muhafazakarı da seküleri de olmuyor.”