* Kamera görüntülerindeki tarihin 27 Mayıs 2013’ü göstermesiyle ilgili Emniyet Müdürlüğü, “o gün TOMA kamerasının tarihinde bozukluk olduğunu, görüntülerin Elvan’ın vurulduğu 16 Haziran 2013’e ait olduğunu” açıkladı.
Berkin Elvan’ın vurulmasıyla ilgili Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı rapor tamamlandı. Elvan ile ilgili soruşturma dosyasına, Okmeydanı’nında görev almış diğer Çevik Kuvvet polislerinin gaz fişeği attıklarını ve atış açılarını gösteren başka görüntüler de sunuldu.
Elvan ailesinin avukatlığı yapan Halkın Hukuk Bürosu bugün yaptığı açıklamayla, Elvan’ın hedef gözetilerek vurulduğunun, otopsi raporuyla da kanıtlandığını ifade ettiler:
“Berkin Elvan'ın hedef gözeterek vurulduğuna ilişkin ilk kanıt TOMA kamerasından çekilen video görüntüleri olmuştu.”
“Bilirkişi raporu da Elvan’ın nasıl vurulduğunu, atış eğiminin nasıl olduğunu somut olarak göstermişti.”
Savcılık: Hedef alındı mı?
Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, savcılık şu sorularına yanıt arandı:
* Berkin Elvan'ın mevcut yara nahiyesi de incelenerek maktuldeki mevcut yaralanmanın ne tür bir aletle, ateşli-ateşsiz silah, gaz tüfeği kapsülü, plastik mermi atan tabanca mermi izi veya buna benzer nitelikte aletle meydana gelip gelmediği,
* Elvan'daki yaranın yukarıda belirtilen silahlarla meydana getirildiğinin tespiti halinde yara durumunun da gözönüne alınarak maktuldeki mevcut yaranın kaç metre mesafeden atılmış bir silahla meydana getirildiğinin, atışın direkt olarak ya da endirekt (duvara ya da benzeri bir cisme çarptıktan sonra isabet etmesi) yapılıp yapılmadığı,
* Yara nahiyesi de dikkate alınarak vücuda çarpan cisminin eğiminin dereceğinin yada kapsül cismin direk olarak çarpması sonucu mu meydana geldiğinin tespiti, dolayısıyla hedef gözetilerek ateş edilip edilmediği hususunun tespiti edilmesi…
Adli Tıp: Doğrudan isabet etti
Adli Tıp bu soruları otopsi raporunda şöyle cevapladı:
“Çocuğun ölümünün künt kafa travmasına bağlı gelişen beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu,
Adli dosyada mevcut otopsi raporu ve balistik inceleme raporu dikkate alındığında; çocuğun ölümüne neden olan künt kafa travmasının; sorulduğu üzere gaz tüfeği kapsülü ve plastik mermi veya benzer özelliklerde başka bir ürünün doğrudan kafaya isabet etmesi ile meydana gelmiş olabileceği,
Çocukta tespit edilen künt kafa travmasına bağlı oluşan travmatik değişimlerin; çocuğun kendiliğinden düşmesi veya düşürülmesi suretiyle kafasının sert ve künt bir zemine çarpması ile husulünün mümkün olduğu gibi sert ve künt bir cismin kafaya direkt havalesi ile de oluşabileceği,
Kafada yumuşak doku ve kemik dokuda isabet eden cismin özelliklerini yansıtabilecek bir lezyon görülmediğinden mevcut verilerde travmanın tam olarak ne şekilde meydana geldiği hususunda tıbben ayırım yapılamadığı, Zet tüfeğinden atılan gaz tüfeği kapsülün ve/veya FN tabancadan atılan plastik merminin duvara veya benzer bir sert yüzeye çarparak sekmesi veya havadan serbest düşmesi esnasında kafaya isabet etmesiyle oluşmasının mümkün görülmediği, mevcut verilerle gaz tüfeği kapsülünün ve/veya platik merminin ateş edildiği mesafenin ve hedef gözetilerek ateş edilip edilmediği hususunun tıbben belirlenemediği…”
“Emniyet polislerin adını savcılığa vermiyor”
Halkın Hukuk Bürosu, “Daha önce ortaya çıkan görüntüler ile birlikte ele alındığında açıktır ki, polis doğrudan hedef gözeterek öldürmüştür. Bu durumda polis hakkındaki dava, tasarlayarak öldürme suçundan açılmalıdır” açıklamasını yaptı.
Açıklamada, “Emniyet Müdürlüğü’nün görüntüler olmasına rağmen olay tarihinde orada bulunan polislerin kimliklerini açıklamadığı da ifade edildi. (AS)