"Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalamış, resmi gazetede yayınlamış ve sözleşmeye taraf olmuş bir ülkedir. Bu sözleşmeye göre, 18 yaşına kadar tüm bireyler çocuktur. Sözleşme, çok geniş anlamda eğitim, sağlık, hukuk, yaşama, gelişme, katılım alanlarında çocuğun ihtiyaç duyduğu tüm konuları belirler, haklarını güvence altına alır. Sözleşmeler, Anayasa'nın 90. maddesine göre yasa hükmündedir ."
Çocuk hakları tanınmadı
Bu sözleşmeye göre değerlendirdiğimizde, Özgür Ünal'ın gözaltına alınması sırasında çocuk haklarının tanınmadığını , varolan hakların da ihlal edildiğini görüyoruz. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 2253 sayılı yasasının ve mevcut düzenlemelerin de bu sözleşmeye aykırı düzenlendiği görülüyor.
Söz konusu yasaya göre, 18 yaşından küçükleri polis alır ama, çocuk hakkında işlem yapamaz . Polis tarafından baroya ve savcılığa haber verilmesi gerekir. Çocuğun kimlik tespiti yapıldıktan hemen sonra, ifadesi alınmadan, nezarete sokulmadan savcıya götürülmesi gerekir. Çocuk gözaltında tutulamaz . Sabah adliyeye getirilmesi ihtarıyla ailesine teslim edilmesi gerekir . Gözaltında tutulması gereken istisna durumlarda savcının da karakolda bulunması zorunluluğu vardır.
Yasa da Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı
Bu kuralları içeren yasa bile, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır . Çünkü 15 yaşından küçüklerle büyüklerin haklarını birbirinden ayırıyor . Konuyla ilgili gerekli düzenlemelerin en kısa zamanda yapılması, çocuk hakları sözleşmesine uygun olması gerekiyor. Mevcut durumda, çocuk hakları açısından bir çok olumsuzluk söz konusu .
Ayrıca, insan hakları sözleşmesinde çocuğun özel hayatının gizliliği ve deşifre edilmemesi ile ilgili madde de Türkiye'de çok sık ihlal ediliyor." (BB/NU)