Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) "12 veto kararı"nı kınayan partiler, kaos ortamı yaratacak bu kararın derhal kaldırılması gerektiğini söyledi.
Açıklama yapanlar şöyle: Sosyalst ve Demokrasi Partisi (SDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Barış Meclisi, Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adına İstanbul milletvekili Çetin Soysal.
SDP: Muhalefetsiz anayasa oluşturmak için devlet komplosu
BDP'nin oylarını çok artırmış olmasına karşın grup kuramaması hedeflenmektedir. Böylece yeni Anayasayı yapacak meclisin toplumsal muhalefet olmaksızın oluşturulması için bir devlet komplosu tezgahlanmıştı. Devletin savaş istediği ve Türkiye'yi karanlık bir dehlize sürüklemekte olduğu anlamına gelmektedir. Halkların iradesini bastırmak isteyen egemenlerin bu çabaları özgürlük mücadelesini durduramayacaktır.
CHP: Her türlü anayasal değişiklikten yanayız
12 Haziran genel seçiminin hakkaniyetini ve adaletini çok ciddi biçimde tahrip edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi, seçim barajının düşürülmesi dahil bu sorunun çözümünde yapılabilecek her tür yasal ve Anayasal düzenlemeden yanadır.
DİSK: Gidişattan derin kaygı duyuyoruz
Alınan kararın tamamen siyasi bir karar olduğu konusunda kamuoyunda derin şüpheler uyanmıştır artık ve seçim sürecine gölge düşürmüştür. AKP iktidarının ülkemizi sürüklediği kutuplaşmalardan, baskı ve sindirme operasyonlarından, korku imparatorluğuna adım adım ilerlenmesinden kaygı duyuyor, gelişmeler karşısında sessiz ve suskun kalmayacağız.
TKP: Vetolu demokrasiyi halk kabul etmez
TKP'nin de bazı adayları da demokratik olmaktan çok uzak veto mekanizmasından nasibini almıştır. Kürt sorunu egemenlerin veto mekanizmaları ile elekten geçirilecek, Kürtsüz ve daha önemlisi solsuz Kürt çözümü belli ki bu şekilde icra edilecektir. Tayyip Erdoğan, Taksim'e 10 bin komando sürme tehditlerine şimdi YSK eliyle "vetolu demokrasi"yi eklemektedir. Bu halk bunu kabul etmeyecektir.
EDP: Kararın vebali çok ağırdır
YSK, bu kararıyla seçimleri de, oluşacak Meclisi ve ardından yapılacak Meclis çalışmalarını da meşruiyeti tartışılır bir hale getirmiştir. YSK, aldığı bu kararla Türkiye'yi büyük bir kaosun eşiğine getirmiştir. Toplumsal barışı berhava edecek bu kararın vebali çok ağırdır. YSK, ülkeyi bir kaosa sürüklemekten derhal vazgeçmeli, bu siyasi kararı tekrar değerlendirmeye alarak çözüm yolu bulmalıdır.
Barış Meclisi : Barış riske sokulmuştur
Yargının bu ülkede ne derece siyasallaştığını ve bağımsız olmadığını gösteren pek çok örnek yaşanırken "yargı bağımsızlığı"nın arkasına sığınmak, YSK kararını olağanlaştırmak açıkça Türkiye'nin barışını sabote etmektir. Siyasal iktidar da dahil hiç kimse bu kararın yol açacağı sonuç ve bedellerin altından kalkamaz. Seçim tarihini ileriye almak üzere TBMM derhal toplanmalı ve 2839 Sayılı Kanunun 11. Maddesi başta olmak üzere gerekli değişiklikleri yapmalı, seçim barajını tümden kaldırmalıdır
ÖDP: Demokratikleşme şansı yok
Bu dayatmanın hukuki değil, kasıtlı bir siyasal tercih, demokrasi güçlerine yönelik bir seçim darbesi olduğunu gösteriyor. Partimiz YSK tarafından 'memnu hakların iadesi' ve 'askerlik belgesi eksikliğinden' veto yemiştir. 12 Eylül faşist darbesi sonrasında yargılanan, cezaevlerinde yatan 20 arkadaşımızın ise adaylıkları daha önce düşürülmüştür. Bu seçim yasasıyla Türkiye'nin demokratikleşme şansı yoktur. Bir kez daha görülmüştür ki, 12 Eylül Anayasası'na ve onun kurumlarına karşı mücadele emek, barış, özgürlük ve dayanışma güçlerinin meselesidir. (NV/EÖ)