Olağanüstü Hal (OHAL) Kanun Hükmünde Kararnamelerine (KHK) karşı başlatılan Özgürlük ve Adalet Nöbeti'nin üçüncüsü gerçekleştirildi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde yapılan nöbette tutuklu doktor Serdar Küni'nin serbest bırakılması istendi.
Efe: OHAL baskıları arttırdı
Nöbette ilk konuşmayı Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) Ümit Efe yaptı. OHAL sürecinde baskıların ve işkencelerin arttığını hatırlatarak sözlerine başlayan Efe, 40 bin kişinin gözaltına alındığını, 20 bin kişinin tutuklandığını, 80 bin çalışanın açığa alındığını, 45 gazetenin, 24 radyonun, 18 televizyonun, 15 derginin, 29 yayın evinin, 3 haber ajansının kapatıldığını, 100 gazetecinin gözaltına alındığını 37’sinin tutuklandığını hatırlattı.
Kavak: 100 binden fazla sağlıklı ihraç edildi
Nöbette konuşan Sağlık Eemekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi Başkanı Fadime Kavak ise OHAL sürecinde çıkartılan kararnamelerle 100 bini aşkın sağlık emekçilerin keyfi bir biçimde ihraç edildiğine dikkat çekti.
İhraçların gerekçesi olarak Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) 29 Aralık 2015'te yaptığı grevin gösterildiğini belirten Kavak, “29 Aralık‘ta yapılan iş bırakma eyleminin Cizre, Sur bodrumlarında yakılarak katledilmelerine karşı bir barış çığlığıydı. Ne pahasına olursa olsun meslektaşlarımızla dayanışmayı, barış, özgürlük, eşitlik gelene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Keskin: Cesaretimizi yitirmeyeceğiz
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi‘nin eski Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin ise “Bugün burada Türkiye‘de hiç olmayan adalet için nöbet tutuyoruz” dedi. Özgür Gündem hakkında 122 dava açıldığını, haklarında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol kararı olduğunu belirten Keskin, "Maalesef ki hükümet savaş istiyor. Bu savaş politikasından da en çok biz muhalifler zarar görüyoruz. Ama cesaret insana kazandıran temel şeydir. Cesaretimizi hiç yitirmeyeceğiz" dedi.
Aslan: Kültürleri yaşatacağız
Aslan: Kültürleri yaşatacağız
Kapatılan JIYAN TV'nin editörü İbrahim Aslan da UNESCO'nun yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan diller arasında sıraladığı Kurmancî ve Zazakî dillerinde kültür programları yaptıkları için kapatıldıklarını söyledi ve "Tüm renklerin sesi olmak için her yerde olacağız, tüm dilleri, kültürleri yaşatacağız" diye ekledi.
Erdoğan: Yaşama ve yaşatma hakkı yargılanamaz
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu üyesi İncilay Erdoğan da sağlık emekçileri üzerindeki, baskının giderek arttığına dikkat çekti.
Cizre Belediyesine ait Bişeng Sağlık Merkezi’nde doktor olan Serdar Küni’nin sırf mesleğini icraat ettiği için tutuklandığına dikkat çeken Erdoğan, “Gezi‘den Cizre'ye biz sağlıkçılar yaşatmaya devam edeceğiz. Yaşam ve yaşatmak yargılanamaz” dedi.
Korur-Fincancı: Bugün mücadele etmeliyiz
TİHV Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise haber alma özgürlüğü, basın emekçilerinin haber yapma özgürlüğü ve basın özgürlüğü için herkesi el ele verip mücadele etmeye çağırdı. Fincancı, "Bugün mücadele etmezsek, bu nöbette yer almazsak yarın tutulduğumuz tecritte yan yana olamayız. Hapishanelerde, tecritte bir birimizden habersiz mücadele etmek zorunda kalırız" şeklinde konuştu.
Kışın: Mücadeleye devam
Kapatılan TV10 çalışanı Turabi Kışın ise, hükümet tarafından dayatılan tek sesliliğe karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
Özgürlük ve Adalet Nöbeti
İnsan Hakları Derneği (İHD), SES, THİV, İstanbul Tabip Odası (İTO), KESK İstanbul Şubeleri, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ve Devrimci İşçi Sendikalarına bağlı DİSK Basın İş'in çağrısıyla, nöbet her salı Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde gerçekleştiriyor. (EA)