Özgül Saki: Yeni düzenleme LGBTİ+’ları hapsetmeyi olağanlaştırıyor

İktidar, 2025 yılını “Aile Yılı” ilân etti. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş başta olmak üzere pek çok siyasetçi, LGBTİ+’ları “cinsiyetsizleştirme”, “LGBT propagandası” ve “sapkın, zararlı akımlar” gibi ifadelerle hedef aldı.

Bu kapsamda, 27 Şubat'ta Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklif Taslağı gündeme geldi. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan taslak, 23 Ocak 2025'te Erdoğan tarafından açıklanan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi'ne dayandırılarak oluşturuldu.

Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelmesi beklenen kanun teklifi taslağıyla, Medeni Kanun ve Ceza Kanunu’nda LGBTİ+’ları açıkça hedef alan değişiklikler yapılması öngörülüyor.

“Bireysel özgürlükler daha da kısıtlanacak”

Taslağın yalnızca LGBTİ+’lar için değil, tüm toplum için risk taşıdığını belirten DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, değişikle birlikte biyolojik cinsiyetiyle dış görünüşü uyumsuz görülen herkesin hapis cezasıyla cezalandırılabileceğine dikkat çekti.

Saki, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“AKP’nin attığı adımlar, aileyi merkeze alan ve toplumu bu doğrultuda şekillendirmeye çalışan politikaların bir sonucu. Örneğin, 2009-2021 sağlık reform stratejisi kapsamında, ailenin korunmasına yönelik anayasal düzenlemelerin daha etkili hale getirilmesi amacıyla bazı hükümler yeniden ele alınmıştı. Son dönemde çıkarılan yeni yasa taslakları da bu politikanın devamı niteliğinde. Taslakta yer alan ‘genel ahlâk’ ve biyolojik cinsiyete aykırı davranışları suç kapsamına alan düzenlemeler, bireysel özgürlükleri daha da kısıtlamaya yönelik girişimler. Farklı kimliklere ve yaşam tarzlarına yönelik baskıyı artıran bu yasal düzenleme, cezaevinin kapılarını LGBTİ+’lar için tamamen açıyor. Yani yeni düzenleme, LGBTİ+’ların cezaevine giden yolunu daha da kısaltıyor ve LGBTİ+’lar için cezaevi tehdidini kalıcı hale getiriyor.

Taslakta yer alan düzenlemeler, yeni prosedüre uygun olmayan cinsiyet uyum operasyonlarını ve bu operasyonları gerçekleştiren sağlık çalışanlarını 3 ile 7 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırmayı öngörüyor. Ayrıca, LGBTİ+ çiftlerin sembolik nişan ve düğün seremonileri de taslağın yasalaşması durumunda 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına tabi olacak.

Aile vurgusu

Yeni taslakla birlikte AKP'nin hedefinin, toplumu aile merkezli ve ikili cinsiyet rejimine göre yeniden düzenlemek olduğunu belirten Saki, konuşmasına şöyle devam etti:

“Söz konusu yasa değişikliğiyle AKP’nin hedeflerinden biri, toplumu aile merkezli ve ikili cinsiyet rejimine göre yeniden düzenlemek. Ancak bu yaklaşım, insanların içinde bulunduğu ekonomik yoksunluğu görmezden geliyor. Sosyal devlet uygulamalarının yetersiz olduğu bir ortamda evet patryiarkal düzen güçleniyor; ama kadın ve LGBTİ+ direnişleri de artıyor, boşanmalar çoğalıyor ve evlilikler azalıyor. Kapitalist patriyarka, kadın emeğini karşılıksız kullanma telaşı içinde.

“Kadın emeğinin yanı sıra göçmen işçiliği ve çocuk emeği de bu sistemin temel taşlarından biri. Doğum oranlarındaki düşüşe bağlı olarak genç nüfus azalırken, göçmen ve mülteci işçiler üzerinden yeni sömürü alanları yaratılıyor. Aynı zamanda, çocuk emeği meşrulaştırılıyor ve bakım yükü tamamen kadınlara bırakılıyor. Bu tür uygulamalar sadece Türkiye’de uygulanmıyor elbette; tüm dünyadaki otoriter rejimler tarafından benimseniyor. Macaristan, Rusya, Polonya ve ABD’nin bazı eyaletlerinde de benzer yasaların hayata geçirildiğini görüyoruz. Faşist yönetimler birbirlerinden ilham alırken, bizlerin de dayanışmayı güçlendirmesi gerekiyor.

“Ancak aile kavramına kutsallık atfedilmesi, yalnızca sağ otoriteler değil, sosyal demokrat kesimler tarafından da benimsenen bir anlayış. Bu kutsallık üzerinden muhafazakâr ve dini değerlere dayalı bir toplum inşa ediliyor. Devlet, aileyi dokunulmaz bir yapı olarak kabul ettirdiği sürece, kendi ideolojisini de sağlamlaştırmış oluyor. Böyle süreçlerde mutlaka yeni bir düşman yaratılıyor. Kürtler nasıl ‘terör’ söylemiyle kriminalize ediliyorsa, LGBTİ+’lar da bir ‘tehdit’ olarak sunulmaya çalışılıyor. Böylece, aile yapısına yönelik bir tehdit algısı üzerinden toplumsal baskı mobilize ediliyor.

“Tek tip insan”

“Sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlanması, transların operasyon süreçlerinin zorlaştırılması ve hormon ilaçlarına ulaşımın neredeyse imkânsız hale getirilmesi, LGBTİ+’lara yönelik baskının somut örnekleri. Devlet, LGBTİ+’lara yönelik sistematik homofobi ve transfobiyi kurumsallaştırarak, şiddeti daha da meşrulaştırıyor. Kanun teklifinde yer alan ‘kamusal alanda görünürlüğün cezalandırılması’ meselesi, sadece LGBTİ+’ları değil, tüm toplumu ilgilendiriyor. Bugün hedef alınan kimlikler yarın herkes için bir tehdit haline gelebilir. ‘Tek tip’ ve elbette muhafazakâr bir insan ve toplum yaratma arzusu bu.

“Feminist hareket, kadın hareketi ve LGBTİ+ hareket ise bu baskılara karşı hızla örgütleniyor. Henüz yasa taslağının ortaya çıkmasının üzerinden bir hafta geçmeden, harekete geçildi bile. Önümüzde 8 Mart var ve bu mücadeleyi daha görünür kılmak için önemli bir zemin olacak. 8 Mart’tan sonra Meclis’te de bu yasa tasarısına karşı nasıl bir mücadele vereceğimiz üzerine çalışmalarımız sürüyor. Dayanışma ve ortak mücadele, bu baskı politikalarına karşı en güçlü direnç noktalarımızdan biri olacak.”

Erdoğan “Aile Yılı” destek programını açıkladı, nefret söylemi yaydı

13 Ocak 2025

Taslakta neler yer alıyor?

Taslağa göre, cinsiyet uyum süreci için 18 olan başlama yaşı 21'e çıkacak ve Sağlık Bakanlığı onaylı sağlık raporu gerekecek. İzin almadan yapılan cinsiyet uyum operasyonları, 3 ila 7 yıl hapis ve adli para cezası ile cezalandırılacak. Yurt dışında operasyon olan translar da Türkiye'de cinsiyetlerinin tanınması için cezai yaptırımla karşılaşacak. Ayrıca, "biyolojik cinsiyet" ifadesi Ceza Kanunu'na eklenerek LGBTİ+ ifadesi "hayasızlık" olarak kabul edilecek ve görünürlük cezalandırılacak. 

LGBTİ+ çiftlerin sembolik nişan ve düğün seremonileri de cezalandırılacak. Bu düzenlemeler, transların cinsiyet geçişini zorlaştıracak ve LGBTİ+ hak savunuculuğunu yasa dışı hale getirecek. (TY)

İktidardan LGBTİ+ haklarına yeni sınırlamalar

27 Şubat 2025