"Ulusal güvenlik siyasetçilerin işi olmalı"
Siirt'te yayınlanan Mücadele Gazetesi 'nin sahibi, yazı işleri müdürü ve muhabiri olan Cumhur Kılıççıoğlu 'nun BİA adına sorduğu sorulara M. Selim Özalp şöyle cevap verdi:
"İnsanları denetim aracı olarak kullanıldı"
* "Ulusal Güvenlik" söylemi yıllarca ü1kemiz insanları üzerinde bir denetim aracı olarak kullanılmıştır. Bu konularda aykırı düşünen insanlar kolayca hain ilan edilmiş ve saf dışı bırakılmıştır. Ulusal güvenlik tartışmalarının açılması, özellik1e bir Başbakan Yardımcısı'nın bu konudaki çıkışı, olayın medyatik olması ve bütün kesimlerce tartışılması açısından olumludur.
"Tartışılmayacak hiçbir şey yok"
* Eğer Avrupa Birliği'ne girilecekse, barış rüzgarlarının estiği bir dönemde ordunun bu tutumunu 'sert' olarak değerlendiriyorum. Ulusal güvenlik kaygısı geçmişte doğru olabilirdi. Fakat günümüzde barış ve kardeşlik içerisinde yaşamanın koşuları mevcuttur. Ayrıca tartışılamayacak hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorum.
"Tartışılırsa bazı şeyler değişir"
* Az önce bahsettiğim gibi ulusal güvenlik söylemi yıllarca insanları denetim altına almak ve homojen bir yapı oluşturmak için kılıf olarak kullanılmıştır. Ulusal çıkarlar doğrultusunda iç ve dış politikalar belirlenmiş, bunun dışına çıkmak vatanın bölünmezliğine zarar getirir korkusuyla, bireylerin ve siyasilerin önü kesilmiştir. Günümüzde böyle bir korku mevcut değildir .Bu nedenle ulusal güvenlik söyleminin geniş kitlelerce tartışılmasını doğru buluyorum. Ancak bu şekilde bazı şeylerin delişeceğine inanıyorum.
"Siyasilerin işidir"
* Devlet kurumları, insanlar, yani bireyler için vardır. Bireyler de kendi ihtiyaçlarını kendileri belirleyecek güçtedir. Bu amaçta siyaset yapılır. Yani siyaset bireylerin, belirli ihtiyaç ve beklentiler çerçevesinde bir araya gelerek oluşturduğu kurumlarla toplumu etkileme sanatıdır. Bireyler devlet kurumlarını kendi ihtiyaçlarına göre demokratik bir çerçevede şekillendirmelidir. Bu nedenle ulusal güvenlik konusu doğal olarak siyasilerin işidir.
"Askeri harcamalarda müthiş rakamlar"
* Yıllardır bö1gemizde yaşanan çatışmalı ortamla beraber askeri harcamalarda müthiş rakamlar ortaya konmuştur. Bu harcamaların belki de ülkemizin yaşadığı ekonomik krizde büyük etkisi vardır. Bölgemizde çatışmalı ortamın sona ermesi, barış rüzgarları estirilmesi fuzuli harcamaları ortadan kaldırmıştır. Tasarruf tedbirlerinin en fazla askeri alanda yapıldığını, kendi şehrimizden biliyorum. Harcamaların kısıtlanması her alanda olmalı ve hortumlamanın önüne geçilmelidir. Fakat ülkemiz bütçesinin önemli bir kısmının askeri harcamalara ayrıldığı da bir gerçektir. Askerlik süresinin kısaltılması veya paralı askerlik alternatiflerinin belli bir ekonomik rahatlama getireceğine inanıyorum.
(CK/YÖ/NA)