İnce narin yapılılar, açık renk ciltliler, ailelerinde osteoporosis vakası olanlar, gelişmemiş kas kütlesine sahip olanlar, hareketsiz, durgun hayat tarzı sürdürenler, düşük kalsiyum alanlar, hiç doğum yapmayanlar, erken menopoz olanlar, yumurtalıklarını aldıranlar, sigara kullananlar, aşırı protein alanlar, aşırı kafein ve alkol kullananlar, osteoporosise daha yatkınlar.
Uzmanlar bu hastalığın sonrası için değil, öncesi için uyarıyorlar. Kemiklerde mineral kaybına yol açan osteoporosisin en etkin tedavi yolu, önleyici tedavi. Öncelikle yeterli fiziksel aktivite, uygun beslenme ve bol güneşlenme gerekli. Sigarayı ve alkolü bırakmak ya da en aza indirmek, sadece protein içeren besinler yememek, kalsiyum içeren besinler almak, hareket etmek osteoporosisi engelliyor.
Tedavisi
İlaç tedavisi şart, ancak çok uzun sürüyor. İlaç tedavisi ortopedik tedavi ve rehabilitasyonla destekleniyor. Bilinenin aksine son araştırmalar kemik kaybının menopozdan önce başladığını söylüyor. Östrojen ve androjen hormonları kemik erimesini azaltıp yapımına yardımcı oluyor. Ancak yan etkileri nedeniyle hormon tedavisi yeterince ilgi görmüyor.
Tedavide yüksek dozda kalsiyum kullanılıyor ama böbrek taşı, böbrek yetmezliği gibi hastalığı olanlar kullanamıyor. Kalsiyum ve fosfat birlikte kullanıldığında, kalsiyumun kemikte birikmesine yardımcı oluyor. D vitamini de azaldığı için D vitamini takviyesine ihtiyaç var.
Florür yeni kemik yapımında bir etkiye sahip, ancak mafsal ağrısı gibi yan etkisi var. Kırık riskini arttırıyor. Flörür, kalsiyum ve D vitamini ile birlikte veriliyor.
Kalsitonin kemik ağrısını azaltıyor, kemik kütlesini arttırıyor, östrejen eksikliğine bağlı kemik kaybını önlüyor. Kalsitonin tedavisi, 3 ile 6ay arasında fosfat ve D vitamini desteğiyle uygulanıyor.
Kalsiyum
Vücudumuzun kalsiyuma ihtiyacını biliyoruz. Gelişme çağında günde 1500 mg, gebelikte 2000 mg, yaşlılıkta 1500 mg kalsiyum almamız gerekiyor.
1 gram kalsiyum için 50 dilim ekmek, 150 gram yağ, 125 gram beyaz peynir, 25 kilo ıspanak, 850 gram süt, 25 kilo patates yemek gerekiyor. Sonuç olarak, süt ve süt ürünlerini bol bol tüketmek gerekiyor.
Teşhisi
Teşhisi o kadar kolay değil. Çünkü hastalık ağır ve düzensiz seyrediyor. Hastadan hastaya değişiklikler gösteriyor. Bazı hastalarda zaman zaman ağrı periyodları ortaya çıkıyor. Ayakta durmak ve yürümek ağrıyı artırırken dinlenmek azaltıyor. Kemik taraması ve kan tahlilleri kesin sonuç veriyor.