İstiklal Caddesi’nde Cumartesi günü TMMOB’la ilgili basın açıklamasının ardından polisin darp ederek gözaltına aldığı Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Osman Erden yaşadıklarını bianet’e anlattı.
Sabaha karşı serbest bırakılmasında MSGSÜ Rektörü Yalçın Karadağ ve Sosyoloji Bölüm Başkanı Ali Akay ile İstanbul Barosu gönüllü avukatlarının yardımlarının önemli olduğunu belirten Erden “benim kadar şanslı olamayanlar var” dedi.
Önce plastik mermi, ardından darp
Erden, TMMOB’un basın açıklamasına katılmak için orada olduğunu, ancak o gidene dek polis saldırısının başladığını anlattı:
“Akrepler dolaşıyordu. Plastik mermiler bana da isabet etti. Arkadaşımın kafesine sığındıktan sonra tekrar İstiklal Caddesi’ne çıktığımda on, on beş kadar polis üzerime çullandı. Fotoğraflarda görülen dudak patlaması ve kafamdaki şişlikleri polisler bu sırada yaptı.”
Erden, caddeden meydandaki gözaltı otobüsüne götürülürken adını ve MSGSÜ’de hoca olduğunu bağırdığını belirtti. Otobüse bindirilirken de darp edildiğini söyleyen Erden, gözaltına alındıktan sonra polisten kötü muamele görmediğini ekledi:
“Otobüste benden başka Özbek asıllı bir inşaat işçisi vardı. Olayla pek alakası yoktu, niye alındı bilmiyorum. Onu darp edip etmediklerini görmedim. Sınır dışı edeceklerdi."
“Taksim İlk Yardım Hastanesi’ne götürüldüm, belki kalabalık olduğu için, buraya kabul edilmedim. Daha sonra Kasımpaşa Karakolu’na oradan Haseki Hastanesi’ne götürüldüm. Buradaki sağlık raporunu bana vermediler.”
Erden, tekrar Kasımpaşa Karakolu’na götürüldüğünde MSGSÜ Rektörü ve Sosyoloji Bölüm Başkanı’nın da orada olduğunu söyledi:
“Muhtemelen Rektör, Akay olmasaydı bu kadar kolay çıkamazdım. İstanbul Barosu da avukat yollayarak çok yardımcı oldu. Ben şanslıydım, bu yardımları bulamayanlar var.”
“Gözaltındayken polisler iyi davrandı”
Erden, Gezi direnişi boyunca yaşanan polis şiddeti içinse şunları söyledi:
“Başından beri barışçıl yapılan eylemlerin ruhunda şiddet yok. Polis teşkilatının üstündeki siyasi iradenin tavrı, şiddeti beraberinde getiriyor. Emniyet teşkilatını suçlamak çok iyi olmaz, aralarında bazıları şiddete çok meyilliler.
“Gözaltı süresince bana eşlik eden üç polis ve Kasımpaşa Karakolu komiseri bana iyi davrandı. Rektörün ve profesörlerin bana destek olması da muhtemelen buna yol açtı. Komiser beni odasında ağırladı bir süre, çay, kahve içip, sanattan bahsettik."
Erden, serbest bırakıldıktan sonra özel bir hastanede muayene oldu. Buradan alacağı rapor, topladıkları görüntü ve fotoğraflarla İstanbul Barosu kriz masası aracılığıyla suç duyurusunda bulunacak.(BK)
* Fotoğraf: radikal.com.tr