İstanbul'un 570 noktasına yerleştirilen adı "Mobese" olarak duyurulan kameralı yaşama karşı, "Nobese Festivali"ni örgütleyen "Gözetleme Kamerası Oyuncuları"nın sekizinci etkinliği Sultanahmet'te düzenleniyor.
"Gözetleme Kamerası Oyuncuları" yaptıkları açıklamada "Bizler hemen her köşe başına yerleştirileceği açıklanan kameralarla yaşamak istemiyoruz. Bu duruma dikkat çekmek ve tartışılmasını sağlamak üzere her hafta başka bir semtteki gözetleme kameraları önünde yaptığımız Geleneksel Nobese Festivali'nde buluşuyoruz. Bu hafta Sultanahmet'teyiz" diyorlar.
Açıklamada, Mobese güvenlik sisteminin yerleştirdiği kameralara dikkat çekmek amacıyla Gözetleme Kamerası Oyuncuları'nın düzenlediği şiddetsiz Geleneksel Nobese Festivali'nin sekizincisi cumartesi günü(22 Ekim) saat 16.00'da Ayasofya önündeki gözetleme kameralarında yapılıyor.
bianet'in daha önce verdiği haberde, 700 muhtarın da "Mobese'lendiği" yer almıştı.
Nobese Fotoğraf Sergisi
Nobese Festivali'ne ilişkin bir başa etkinlik de Gözetleme Kamerası Fotoğrafçıları'nın çektiği fotoğraflardan oluşan sergi.
Sokaklarımıza yerleştirilen 570 gözetleme kamerasının fotoğrafından oluşacak Birinci Geleneksel Nobese Fotoğraf Sergisi'nin hazırlığı için, bölgelerinde Mobese kameraları olan herkesin, fotoğraflarını çekip yollamalarını istiyorlar.
Gözetleme Kamerası Oyuncuları yaptıkları açıklamada şunları söylüyor:
"İstanbul'un hemen her semtine yerleştirilmiş bulunan gözetleme kameralarından henüz fotoğraflanmamış bir tanesini bulup fotoğrafını bize destek olabilirsiniz. Her tür fotoğraf makinesiyle hatta cep telefonlarıyla çektiğiniz fotoğraflar da kabulümüzdür.
"Yapmanız gereken tek şey kafanızı yukarı çevirip bir gözetleme kamerası bularak iki adet fotoğrafını çekmek. Unutmayın, onlar sokak lambası değil. İznimiz ve haberimiz olmadan bizleri kaydeden kameralar."
"Sistem kamerayla kendini görünmez kılıyor"
Kameralı yaşama karşı tepkilerini koyan Gözetleme Kamerası Oyuncuları, sosyolojik bir olgu olarak akademisyenlerin de ilgisini çekiyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öğretim üyesi Uğur Dolgun, "Gözetleme Kameraları ile sistem herkesi görürken, kendisini görünmez kılıyor" sözüyle Foucault'un "Panoptikon metaforu"na atıfta bulunuyor:
"Aydınlanma çağının geliştirdiği panoptimizm, İngiliz düşünür Jeremy Bentham'ın 1791'de tasarladığı denetim evidir."
Dolgun'un bu saptaması, birkaç aydır kendilerini gündemde tutan "Gözetleme Kamerası Oyuncuları"nın etkinliğiyle ilgili.
"Gözetleme Kamerası Oyuncuları"yla ilgili yorumda bulunan bir ikinci isim de Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semih Çelenk:
"Tiyatro sanatı açısından bakılırsa Gözetleme Kamerası Oyuncuları'nı bir 'politik tiyatro' etkinliği olarak görmeliyiz" diyor.(AD)