Taksim'de 1 Mayıs 1977'de ölen 37 kişiden yedisinin yakınları, 33 yıl sonra sevdiklerini kaybettikleri yerde bir araya gelecek.
Buruk bir mutluluk, hüzünlü bir gurur taşıdıklarını söylüyorlar. Ortak talepleri, 1 Mayıs 1977'de yaşanan katliamın aydınlatılması. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) mecliste araştırma komisyonu kurulması önergesini reddeden Adalet ve Kalkınma Partisi'ne(AKP) tepkililer.
Üniversitesi öğrencisi Niyazi Darı'nın kuzeni Hüseyin Darı, "AKP'nin tutumu doğal. Amcamın oğlu, Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadele ediyordu. AKP'nin Türkiye'yi taşımak istediği nokta bambaşka" diyor.
TÖB-DER üyesi öğretmen Bayram Çıtak'ın oğlu Mete Çıtak, 1 Mayıs'ın bayram havasında kutlanmasını istiyor; Rasim Elmas'ın kızı Gönül Birsen Kement, "Babam öldükten sonra hiçbir devlet yetkilisi güvenliği sağlayamadığı için dahi bir şey yapmadı" diyor.
Karamürsel TÖB-DER Başkanı öğretmen Hikmet Özkürkçü'nün oğlu Bülent Özkürkçü ise babasının Intercontinental Oteli'nden açılan ateşle vurulduğunu anlatıyor. "Gazetelerde ateş edenlerin Türkiye'ye olaydan bir hafta önce giren CIA ajanları olduğu yazıldı. AKP bunu araştıramaz" diyor.
Mete Çıtak: Her sene Taksim'de babamı andım
Babam öldüğünde 13 yaşındaydım. Ankara'daki evimizden miting için çıktı, ölüm haberi geldi. Altı meslektaşıyla ezilerek hayatını kaybetti. O günden sonra 1 Mayıs'larda bireysel olarak Taksim Meydanı'na gidip babamı ve orada yaşamını yitirenleri andım. Bu sene kitlesel bir anma yapmak gurur verici. Devletten faillerin bulunup yargılanmasını, ölenlerin anısına Taksim'de anıt yapılmasını istiyorum.
Kement: 33 yıl önce yaşananlar unutulmadı
Babam öldüğünde 17 yaşındaydım. O gün babamın ardından Taksim'e gitmiş, kalabalık nedeniyle geri dönmüştüm. Olaydan sonra Taksim savaş alanlarını andırıyordu. Babamın sırtı, kolları ezilmiş. Omzundan bıçakla yaralandığını, vücudunda kurşun olduğunu da söylediler. Ancak bu konuda net bir bilgi edinemedik.
Babası öldürülmüş bir emekçi olarak 1 Mayıs 1977'de yaşananların aydınlatılmasını istiyorum. 33 yıl önce yaşananlar unutulması... Tarihle, yaşananlarla, acılarla yüzleşmek gerek.
Özkürkçü: Babamla hep onur duyduk
Babam öldüğünde 14 yaşımdayım. Ablam ve kardeşim de babamla birlikteydi. Intercontinental Oteli'nden açılan ateşle vurulmuş. Kurşun sırtından, yukarıdan girip aşağıya doğru ilerlemiş ve ciğerlerini parçalamış. Babam 18 yaşından itibaren hep emekçilerin hakları için mücadele etmiş. Öldüğünde 38 yaşındaydı. Geride dört çocuğunu bıraktı. Hepimiz, böyle bir babanın çocuğu olmaktan onur duyarak büyüdük. 1 Mayıs'ta ablam ve kardeşimle birlikte Taksim'de olacağız.
Darı: Girişimler sonuçsuz kalmıştı
Niyazi Ağabey, Ankara'da Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünde öğrenciydi. Sorumluların bulunması için kardeşleri girişimde bulundu ancak Türkiye'nin karışık günlerinde aydınlatılamadı. Benzer olayların tekrarlanmaması için karanlıkta kalan bütün noktaların aydınlığa çıkarılması gerek. (BB)