Gazetecilerin de aralarında olduğu altısı tutuklu 13 sanıklı OdaTV davasının 12. duruşması bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Tutuklu sanıklardan Müyesser Yıldız Uğur tahliye edildi, duruşma 14 Eylül'e bırakıldı.
97 gün önceki duruşmada, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'ndan (TÜBİTAK) istenmiş olan rapor mahkemeye ulaşmadı.
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekici, TÜBİTAK raporu ile ilgili "4-5 kez telefonla, bir kez de müzekkere yazdık. Duruşmaya gelsin dedik ama gelmedi. Taleplerin, soruların çokluğundan dolayı yetiştiremediklerini söylediler" dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların bilgisayarında bulunan ve virüsle yüklenmiş olduğu öne sürülen belgelerin incelenmesi konusunda TÜBİTAK'tan rapor istenilmesine karar vermişti. Daha önce Boğaziçi, ODTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nin hazırladığı bilirkişi raporlarında, iddianamede delil olarak gösterilen belgelerin virüslü olduğu belirtilmişti.
10:20'de başlayan duruşmada ilk sözü alan Yalçın Küçük, TÜBİTAK raporunun gelmemesiyle ilgili "Bizim davamızın bu tür bilirkişi raporları ile ilgisi yok. Bizim ile ilgili iddiaların bilirkişi raporu gelmeden de doğru olmadığına, gerçek dışı olduğunda hükmedebilirsiniz" dedi.
"Davanın sebebi HalkTV"
Küçük, Engizisyon yargılamalarından örnek vererek, "Bu tür siyasi mahkemelerde sanıklar suçlarını bilmez" dedi ve uzun tutukluluğun "işkence" olduğunu söyledi.
"Soner Yalçın HalkTV'yi almak istedi, bu şekilde güçleneceklerini düşündüler ve aceleyle bu dava açıldı. Davanın açılma sebebi budur."
"Ne kadar ceza alacağımızı, kaç yıl yatacağımızı hiçbirimiz bilmiyoruz. Hoş umurumda da değil. Görüyorsunuz, ne kadar tutarsanız o kadar gençleşiyorum. 100 yıl verebilirsiniz, hiçbir şey olmaz."
Ardından konuşan gazeteci Soner Yalçın, adalete inanç kalmadığını söyledi ve "1,5 yıldır neden tutukluyuz?" diye sordu.
"Bu davanın ana damarı TÜBİTAK'dan gelecek rapor mu? Üç üniversitenin raporu 'virüs' diyor. Hiç mi şüphe yaratmıyor bu. Bunları akılla çözemezsiniz. Burada büyük ceza avukatları var, o koca koca kitaplara bakıp çözemiyorlar bunu."
Gazeteci Barış Terkoğlu da "TÜBİTAK raporunun neden hala gelmediğini" sorguladı ve tahliyesini talep etti. Gazeteci Barış Pehlivan da "Bu iddianameyle 16 aydır tutukluyuz" diyerek tepkisini belirtti.
Duruşmayı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekilleri Melda Onur, İlhan Cihaner, Oktay Ekşi, gazeteciler Doğan Tılıç, Ayşenur Arslan, Nazım Alpman, Şükran Soner, Ferai Tınç, Baha Okar, sanatçı Levent Kırca, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi ile Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Uluslararası Basın Enstitüsü temsilcileri izledi.
Ayrıca, Avrupa Parlamentosu'ndan İngiliz siyasetçi Michael Cashman da dava hakkında bilgi almak ve duruşmayı izlemek üzere 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeydi. Duruşma öncesi bianet'e konuşan Cashman'ın ilk sorusu, TÜBİTAK raporunun hazır olup olmadığıydı.
Cashman, ayrıca sanık avukatlarıyla da görüşerek hem gazetecilerin yargılandığı davanın gidişatı ve ayrıntılarıyla ilgili hem de dijital verilerin incelenmesiyle ilgili de bilgi aldı.
Duruşmayı izleyen Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Philippe Leruth da "Türkiye'de bir tek gazeteci cezaevinde kalmayana kadar, dayanışmamızı sürdüreceğiz" diye konuştu.
OdaTV davasında, Yalçın, Küçük, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, Pehlivan, Terkoğlu ve Müyesser Uğur Yıldız tutuklu, Nedim Şener, Ahmet Şık, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Ahmet Mümtaz İdil, İklim Ayfer Kaleli, Doğan Yurdakul tutuksuz yargılanıyor.
12 Mart'ta görülen 11. duruşmada gazeteciler Şener, Şık ile Oda TV yazarları Musluk ve Çakır tahliye edilmişti. (NV/AS)