“Karınca kararınca bizimkisi. Binlerce insan haksız, hukuksuz yere işinden ekmeğinden edildi. Robot değiliz, biraz belki de bizim Anadolu’nun kültürü burada yatıyor. Ses oluruz, duyarlılık olur dedim. Duramadık çıktık. Belki bir faydam olur dedim.”
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça için İzmir’den Ankara’ya yürüyüşünde gözaltına alınan ve hakkında ev hapsi kararı verilen Adem Kızılçay yürüyüşe başlama kararını böyle anlattı.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine geri iade talebiyle açlık grevine başlamışken tutuklandı.
İzmir’de yaşayan 57 yaşındaki emekli Adem Kızılçay, 16 Haziran’da Onların açlık grevinin 100. gününde Ankara’ya yürüyüşe başladı.
7 Temmuz’da Ankara’ya 25 kilometre kala jandarma tarafından gözaltına alındı. Dün (10 Temmuz) çıkarıldığı hakimlikçe ev hapsi kararıyla serbest bırakıldı.
Karar henüz tebliğ edilmedi. Avukatları karara itiraza hazırlanırken, Kızılçay yürüyüşünü bianet’e anlattı.
Gülmen ve Özakça'nın açlık grevi bugün 123. gününde.
Kızılçay: 100. günde yürüme kararı aldım
Adem Kızılçay, İzmir’de gün Gülmen ve Özakça ile birlikte ihraç edilen akademisyen ve öğretmenler için sivil toplum örgütlerinin haftada bir gün protesto eylemi yaptığını aktardı. Yürüyüşünü, karşılaştıklarını ve gözaltı sürecini anlattı:
“Haftada bir gün olunca eylem sonrası evli ev köylü köyüne gidiyordu. Açlık grevinin 100. Gününde de balonlar uçurduk. O gün açlık grevinin tehlikeli aşamaya girdiğini söylediler. Bunu gözönüne alarak bireysel, insani, barışçıl temelinde yürüme kararı aldım.
“Bir arkadaşım benimle bir gün yürüdü, daha sonra yakını vefat edince ayrılmak zorunda kaldı. Yola yalnız devam ettim.
“Sabah erkenden yola çıkıyordum. Günde 30 kilometre kadar yürüyordum. Gece nerede bulursam orada yatıyordum. İnsanlar yol boyunca ayakkabısını, suyunu, ekmeğini verdi. Destek çıktılar, anılar paylaşıldı. Olumsuz tepkilere de rastladık.
“Cuma günü (7 Temmuz) Çankaya Üniversitesi üç geçidini geçtikten sonra öğlen saatlerinde iki sivil araç bir jandarma aracı önümüzü kesti gözaltına alındığımı söyledi. Telefonuma el koydular. Cuma gününden dün (10 Temmuz) saat 13.30’a dek nezarethanede kaldım. Dün savcılığa çıkardılar, ifademizi verdik, mahkeme ev hapsi kararı verdi.
"Uzun yürüyüş belki etki yapar diye düşündüm"
“Karınca kararınca bizimkisi. Binlerce insan haksız, hukuksuz yere işinden ekmeğinden edildi. Robot değiliz, biraz belki de bizim Anadolu’nun kültürü burada yatıyor. Ses oluruz, duyarlılık olur dedim. Duramadık çıktık. Belki bir faydam olur dedim.”
“Belki bu çocukları cezaevinden çıkarır evlerine gönderirler, belki işlerine döndürürler, belki hükmet, yetkililer ellerini vicdanlarına koyarlar dedik.
“Ne yapalım. Gücümüz buna yetiyor. Elimizde taş, sopa, silah yok. Nuriye ve Semih için yola çıktık, diğer işten atılanlar için de bir nebze katkımız olsun dedik. İzmir’de eylemler oluyordu ama sığ kalıyordu, uzun yürüyüş belki etki yapar diye düşündüm.”
Avukat Atalay: Karara itiraz edeceğiz
Kızılçay’ın avukatlarından Mehmet RAfik Atalay, Kızılçay hakkında “örgüt üyeliği ve propagandası yapmak” suçlamasıyla soruşturma yürütüldüğünü ankattı.
“Savcılıkta ‘Gülmen ve Özakça’nın örgüt üyesi olduğu, onlara sahip çıktığı için Kızılçay’ın da örgüt propagandası yaptığı ya da üye olduğu, sosyal medya paylaşımları sebebiyle örgüt üyesi olabileceği’ iddialarıyla ev hapsi talep edildi. Sulh Ceza Hakimliği de savcının taleplerini kabul etti.
“Olsa olsa 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüşüleri Kanunu’na muhalefet olabilirdi ki o da yok aslında. Buna karşın ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla ceza verildi. Karara itiraz edeceğiz.” (BK)