Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 572. buluşmalarında Nurettin Toluk’un başına gelenleri sordu, Tahir Elçi için adalet istedi.
Yüksekova ve Cizre'de kayıp yakınları toplanamadı
Taksim, Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmada Vahap Canan Yüksekova Cumartesi Anneleri’nin mektubunu okudu.
Canan, Yüksekova’da 99. haftalarına denk gelen bugün, güvenlik güçlerinin yığınağı nedeniyle buluşmalarını gerçekleştiremeyeceklerini söyledi.
“Ne yazık ki bu ülkede adalet ve barış istemek suç oldu” diyen Canan “Bugünlerde Yüksekova’da alınan güvenlik önlemlerine baktığımızda Sur’da, Cizre’de yaşanan katliamların benzerinin Yüksekova’da da yaşanacağının belirtilerini görüyoruz” dedi.
Canan Yüksekovalı kayıp yakınlarının “Yüksekova’nın Cizre olmasına Sur olmasına izin vermeyin. Adalet için, insanlık için, hakikat için, barış için sesinizi yükseltin” dedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Maside Ocak da Yüksekova gibi Cizre’de de kayıp yakınlarının Cumartesi buluşmalarını gerçekleştiremediğini hatırlattı.
Haftanın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına Ümit Dişli okudu.
Dişli: 572 haftadır hukuk ihlal ediliyor
562 haftadır kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılmadığını, faillerin yargılanmadığını, hukukun ihlal edildiğini, etkin ceza soruşturması yapılmadığını hatırlatan Dişli “572 haftadır tüm iktidarlar bu ülkeyi hukukun üstünlüğünden, insan hakları ve temel özgürlüklerden uzaklaştıran, hak ve özgürlükler talep edenleri düşmanlaştıran bir politika izledi” dedi.
Dişli, 16 Mart 1995’te gözaltına alınan Nurettin Toluk’un dokuz ay sonra kimseizler mezarlığına gömüldüğünün ortaya çıktığını hatırlatarak Toluk’un başına gelenlerin tam olarak kamuoyuna açıklanmasını ve kaybedenlerin yargılanmasını istedi. (EA)
Nurettin Toluk'a ne oldu? |
1195 yılının Nisan ayında Bülent Toluk adli kişi polisler tarafından gözaltına alınan babasından haber alamadıklarını söyleyerek İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’ne başvurdu. Bülent Toluk babasının 16 Mart 1995 günü gözaltına alınarak Kadifekale Karakolu’na götürüldüğünü öğrenmiş, karakola telefon ettiğinde babasının orda olduğunu öğrenmişti. 15 günlük gözaltı süresinin ardından Nurettin Toluk karakoldan geri dönmedi. Başvuru üzerine İHD avukatı Nurettin Toluk’un gözaltında olduğunu saptamak için önce Güzelyalı Karakolu’na başvurdu. Karakoldani Nurettin Toluk’un Kadifekale Karakolu’nda olduğu söylendi. Kadifekale Karakolu’na giden avukata önce Toluk’un serbest bırakıldığı, sonra da tedavi için hastaneye götürüldüğü söylendi. Kadifekale Karakolu’nca “Nurettin Toluk’un 16 Mart 1995 günü evinin bulunduğu sokakta aşırı alkollü şekilde yerde yattığı, başını yere çarpmış olduğu için tedavi amacıyla Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığı” yönünde tutanak tutulmuştu. Ama hastanelerde Toluk’un izine rastlanmadı. Bunun üzerine İHD avukatı, Nurettin Toluk’u evinden alan güvenlik görevlilierinin belirlenerek haklarında yasal işlem yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. İHD de kamuoyuna Toluk’un yaşamından endişe duyduklarını açıkladı. Dokuz aylık ısrarlı arayıştan sonra Nurettin Toluk’un kimliği meçhul kişi olarak kimsesizler mezarlığına gömüldüğü tespit edildi ama mezarına ulaşılamadı. Otopsi raporunda Nurettin Toluk’un bedeninde çok sayıda darbe tespit edildiği, ölü muayene tutanağında da polislerin onu hastaneye elleri ve ayakları bağlı bir çuvalın içinde getirildiği yazılıydı. 17 Mart 1995 tarihinde hastaneye ölü olarak getirilen Toluk’un otopsi ve ölü muayene tutanaklarında herhangi bir alkol izine rastlanmadığı kaydedilmişti. Nurettin Toluk’un ölümü kayıtlara tren kazası olarak geçmişti. Bu kaza ile ilgili bir makinist yargılanmış ama tüm kusurun mağdurda olduğu gerekçesiyle beraat etmişti. Atruca makinist ifadesinde bir kişiye çarpmadığını da beyan etmişti. Bulent Toluk babaısın kaybedilmesi ve ölümü ile ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Kadifekale Polis Karakolunda babasının gözaltına alındığı ve öldüğü tarihlerde görevli olan polis memurlarından şikayetçi oldu. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı polis memurlarının olayda kusurlu olmadığını belirterek takipsizlik kararı verdi. |