Halbuki kasabada bir tane telefon fabrikası bile yok . Yine de Nokia ticaretinin serüvenleri 1865'te buralarda başlamış... O zamanlar telefon değil ağaç söz konusuydu.
Nokia ağaç sanayi
Finlandiya on binlerce göl ve sonsuz ormanlar ülkesidir. 1800'lerin sonunda hala koca Rusya'nın bir dukalığı olan Finlandiya'dan genç tüccar ve mühendisler Avrupa'ya gidip yeni teknolojileri öğrenmeye çalışıyordu.
1862'de Fredrik Idestam adlı genç tüccar Almanya'nin Mägdesprung kasabasında yeni geliştirilen bir teknolojiyle nasıl selüloz yapıldığını tesadüfen öğrenmiş. Daha doğrusu patronun haberi olmadan fabrikayı gezip teknolojiyi aşırmış. Kurnaz mı kurnaz Fredrik Bey kafasını çalıştırıp 1865'te Tampere'de ağaç fabrikasını kurmuş. Bir kaç sene sonra Tampere'nin komşusu Nokia kasabasında daha büyük bir imalathaneyle Finlandiya'nın ilk büyük kağıt tüccarı olmuş.
Nokia Kağıt Fabrikasında işler hayli iyi gitti. Hissedarlar arasında sonradan mareşal ve cumhurbaşkanı olan Carl Gustav Mannerheim de vardı.
Şelale enerjisi çekim merkezi
Aynı dönemlerde, bölgedeki şelalenin sağladığı ucuz enerji Nokia'ya yeni yatırımcılar çekmiş. Bu sefer de Antti Antero Lastik fabrikasını (Finnish Rubber Works Ltd.) kurmuş. Antti Bey de lastik imalat tekniğine Baltık ülkelerinde ve Amerika'daki Goodyear fabrikalarında tanık olmuş.
Bu ağaç, lastik ve kablo fabrikaları hızla piyasaya hakim olup özellikle Rusya sayesinde serpilip gelişmişler. Üstelik birinci dünya savaşı sırasında özellikle lastik ve kablo talepleri artmış.
Rusya'daki Bolşevik devrimi ve Finlandiya'nın bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte 1917'de Doğu ticareti birden çökmüş. Bu Finlandiya için birinci darbe.
Büyük kağıt, lastik ve kablo fabrikalarının patronları 1930'larda çok niyetlendikleri halde bu troyka (üçlü) ancak 1967'de gerçekleşti.
Finlandiya'nın sahibi Nokia
Lastik fabrikası milyonlarca lastik çizme/potin üretmiş. İkinci Dünya Savaşı sonrası, Finlandiya'dan Sovyetler Birliği'ne kablo ihracatı çok artmış. Artık, 1965'de, 58 ülkenin insanları Nokia'da üretilen tuvalet kağıtlarını kullanıyordu.
Troyka, nüfusu o sıralar dört milyon olan Finlandiya'nın "asıl sahibi" idi. Sovyetler ve Finlandiya arasındaki ticari anlaşmalar da açık piyasada değil de efsanevi Cumhurbaşkanı Urho Kekkonen ile Başkan Leonid Brejnev arasında "gizlice" yapılmıştı. Kimseden aykırı ses çıkmıyordu, tabii ki.
Birleşmiş Nokia'nin yeni Genel Müdürü Björn Westerlund ise sanki geleceği sezip müthiş bir hırsla Batı'ya da yöneldi. Oysa, bir çok Fin şirketi Sovyetler Birliği çökünce yok olmuştu. Nokia ise ayakta kalabildi, günümüzün devlerinden oldu.
Peki meşhur telefonları nerden çıktı?
Günde 25 saat çalışan türbo-müdürler
Helsinki'deki Kablo fabrikasında ufacık bir bölümde öğrenciler ve profesörler rahat rahat çalışıyor ve cesaretle yeni icatlar yapabiliyorlardı. Örneğin ürettikleri ilk ve kocaman telsiz telefonlar Sovyetler Birliği'ndeki gaz ve petrol sahalarına su gibi ihraç ediliyordu. Henüz kimse minicik cep telefonlarının bunca yaygınlaşacağını hayal bile edemiyordu.
Sonuçta bu bölüm Nokia'yı kurtardı. Şirketin canavarlığa yaklaşan, günde "25 saat" çalışan diktatör turbo-müdürleri...
Fakat başarı ucuz değildi. Arka arkaya komplolar ve araklamalar...
Müdürlerden ikisinin intiharından tabii ki kimse bahsetmek istemiyor. 1991'de Doğudan gelen darbe neredeyse Nokia'yı yok edecekti. İsveç'in LM Ericsson'u o ara Nokia'yi çok ucuza satın alabilirdi fakat istemedi. Şimdi, Nokia Ericsson'u çoktan aştı; İsveçlilerin pişman oldukları kesin, Nokia memnun...
Nokia'nın mutluluğu...
Şu anda 15 ülkede 60 bin işçisi olan Nokia sadece cep telefonu, network ve internet işleri ile uğraşıyor. Ne kablo, potin, tuvalet kağıdı kaldı, ne de özel üniversitesi... Televizyon ve bilgisayar da geçmişte kaldı.
Nokia da eskiyi unutmak istiyor. Çünkü Nokia'nin mutluluğu Finlandiya'nın mutluluğu demektir. Bir çok Finli şimdiki Genel Müdür olan Jorma Ollila'yı gelecekte Finlandiya'nın cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor...
Ollila ise uslu aile babası imajı verme çabasında. Eski müdürlerin yaptığı hataları tekrarlamak istemiyor. Yüzünü de medyada fazla göstermekten çekiniyor. Şakadan anladığı da pek söylenmez.
Nokia'ya tiyatro yapılmaz
Eski Helsinki Üniversitesi öğrenci örgüt başkanı olan Ollila, 1970'lerin başında yüksek sesle bütün öğrencileri Şili ve Yunanistan halkları ile dayanışmaya çağırıp öğrenci dergisinde zamana uygun politik yazılar yazıyordu.
1999'da ise aynı dergide Ollila'nın dar omuzlarından söz edilince Nokia ile Helsinki Üniversitesi arasındaki kapsamlı işbirliği anında durduruldu. Ollila hakkındaki "Küçük insan satın alın" adlı tiyatro oyunu da "belli olmayan nedenlerle" son dakikada iptal edildi, ancak bir kaç sene sonra Estonya'nın başkenti Tallin'de sahnelendi.
Nokia, cep telefonları ile yalnız Finlandiya'yı değil de bütün dünyayı konuşturup "sahip olmaya" çalışıyor! (NA)