Mısırlı anarşist-komünist grup Kara Bayrak'tan Nidal Tahrir'in, Mısır sokaklarındaki son gelişmeleri değerlendirdiği röportajını yayınlıyoruz:
İnternet bağlantısının kesilmesi ve iletişimin zorlaşmasına rağmen, dünya Mısır'ı izliyor ve hareketle dayanışıyor. Mısır'da geçen hafta neler oldu?
Nidal Tahrir: Mısır'da durum şu an çok karışık. Her şey 25 Ocak'ta Mübarek rejimine karşı isyan gününe ilişkin bir çağrı ile başladı. Aslında kimse "Hepimiz Halid Seyyid'iz" grubundan böyle bir çağrı beklemiyordu. Halid Seyyid, geçen yıl İskenderiye'de Mübarek polisi tarafından öldürülmüş bir genç.
25 Ocak gecesi, tüm kentlerde insanlar sokaklara döküldü. Gösteriler Çarşamba kitleselleşmeye başladı. Sonraki günlerde, özellikle 1956-67′de Siyonizm'e karşı direnişiyle ünlü Suez kentinde 4 kişi öldü, 100 kişi yaralandı.
"Devletin paramiliter güçleri Baltagayyahlar serbest bırakıldı"
Gaz, plastik mermi, ateş silahları kullanıldı. Garip sarı bir şey fırlatıldı, hardal gazı olabilir. Cuma günü namaz sonrası gösterilere çağrılar devam etti.
Halka tehdit olarak devlet, hapishaneleri boşalttı; Baltagayyahlar da dışarı çıktı. "Baltagayyahlar", kısaca haydutlar demek. Bunlar devletin isyana karşı paramiliter güçleri; sokaktaki protestoculara karşı çatışanlar da bunlar.
Böylece, polis ve ordu, doğrudan müdahale etmeden sokakları izliyor. Medya, birçok şehirde Baltagayyahlar ve gizli polislerin protestolara karşı örgütlenmesinin reklamını yapıyor.
Çarşamba günü Mübarek yanlılarıyla karşıtları arasında çatışma olduğu söylendi. Bu ifade etmek doğru mu? Bu çatışmalar ortalama Mısır işçi sınıfının eğilimini nasıl etkiliyor?
Bu doğru değil; "Mübarek yanlıları" denenler, eylemcilere saldıran Baltagayyah ve sivil polislerden oluşan bir gruptur. İşin garibi bu saldırı Mübarek'in ve Obama'nın konuşmasından sonra gerçekleşti.
Özellikle orta sınıf, bu gösterilerin sona ermesi gerektiğini söylüyor, "Mısır yakıldı, açlık başladı" deniyor; ama bu sadece abartma. Her devrimin kendi zorlukları vardır.
Haftaya ne yaşanacağını öngörüyorsun? ABD'nin tavrının buradaki durumu ne kadar etkilediğini düşünüyorsun?
Yarın ya da önümüzdeki hafta neler yaşanacağını kimse tahmin edemez. Medya, önümüzdeki Cuma [bugünü kastediyor] 4 Şubat'ta göstericilerin tutuklanması için tarihinin en büyük kampanyasını yapıyor. Eylem "kurtuluşun cuması" olarak tanımlanıyor.
ABD'nin tavrı bizi gösterilerden daha çok etkiliyor; çünkü Mübarek insanları öldürebilen, ama efendilerine hayır diyemeyen bir hain.
"Devrim başarılı olursa, ABD'den baskılar gelecek"
Anarşistlerin bu sınıf mücadelesinde ittifakları kimler?
Anarşistlerin ortakları, Marksistler. Şimdi ideolojik tartışmaların zamanı değil; bütün sol birleşmek için çağrı yapıyor, ondan sonra her şey tartışılır.
Mısırdaki devrimcilerle, Batıdaki devrimciler arasında nasıl dayanışma formları geliştirilebilir?
Önümüzdeki en büyük engel iletişimin kesilmesi. Eğer devrim başarılı olursa, Batılı devrimciler Amerika'dan ve İsrail'den beklenen baskılara karşı, Mısırlı yoldaşlarıyla dayanışma göstermeli.
"Bütün dünyadan dayanışmaya ihtiyacımız var!"
Mübarek gittikten sonra neler olacak? Sokak seviyesinde, antikapitalist devrimcilerin bununla ilgili planlar var mı?
Sokağın talepleri yeni bir anayasa, geçici hükümet ve seçimler. Bu konuda bütün siyasetlerde planlamalar var.
Komünistler, demokratik sol, Troçkistler anayasa ve seçimler hakkında aynı taleplere sahipler. Biz anarşistler, sermaye ve devlet karşıtları olarak, sokakları daha iyi korumak ve güvence altına almak için komiteler yapmaya ve bunları gerçek konseylere dönüştürmeye çalışacağız.
Yurtdışındaki devrimcilere çağrınız nedir?
Bütün dünyadan değerli yoldaşlar! Dayanışmaya ihtiyacımız var, büyük bir dayanışma. Mısır devrimi kazanacak! (EÇ/EÖ)
* Kürdistan Anarşist Federasyonu'nun bu röportajını, Devrimci Anarşist Faaliyet'in (DAF) tercümesinden kısaltarak derledik.