Mor Çatı, Türkiyeli kadınların şiddete uğradıklarında en sık başvurduğu kadın örgütlerinden. Sadece şiddete uğrayan değil, boşanma aşamasında olan, boşandıktan sonra nafakasını alamayan kadınlar da hukuki destek almak için yine Mor Çatı’ya başvuruyor.
Mor Çatı’dan Sosyal Çalışmacı Zuhal Güreli ile nafakaya dair konuştuk.
Kadınlar nafakaya dair ne söylüyor size?
Mor Çatı’yı nafakalarını alamadıkları için arayan kadınlar hem maddi yardım talep etmekte hem de geriye dönük ödenmeyen nafakalarını tahsil edebilmek için hukuki bilgi istemektedir. Maddi destek almak için arayan pek çok boşanmış kadın da evliliğinde şiddet gördüğünü ve canını kurtarmak için nafaka ve tazminat hakkından vazgeçtiğini ifade etti.
İki çocuğuna 400 lira iştirak nafakası bağlandığını paylaşan bir kadın eski kocanın bu nafakayı yalvartarak ve geç verdiğini paylaştı. Ayrıca kadını çocukları almakla tehdit ettiği bilgisi alındı. Anlaşmalı boşandıklarını söyleyen başka bir başvuran ise, eski kocasının “ev ve arabayı bana bırak, ben de nafaka vereyim” dediğini ama buna rağmen nafakayı ödemediğini paylaştı.
Bir kadın ise eski eşinin ve onun kardeşinin kendisine baskı uygulayarak ve fiziksel şiddette bulunarak ''boşanacaksın, tazminat almayacaksın'' dediğini ifade etmiştir.
Erkekler sigortasız işlerde çalıştığından veya kendilerini sigortasız gösterdiğinden kadına nafaka vermeyeceklerini söyleyebilmekte. Örneğin bir başvuranın kocası “Sana asla nafaka vermem, benden para alamazsın. Gerekirse işten çıkar sana nafaka vermem” ifadelerinde bulundu.
Erkekler nafaka vermemek için yöntem mi uyguluyor?
Nafaka ödemekle yükümlü olan erkekler gelirlerini asgari ücretten göstermek, kayıt dışı çalışmak ve malvarlıklarını başkasının üzerine yapmak gibi yöntemler uygulayarak verilen nafaka miktarını en aza indirmekte, pek çoğu nafaka ödememektedir. Verilen nafaka miktarları kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak düzeyde değil.
Nafakasını düzenli alamayan kadınların hepsi icra takibi yoluna başvurmamakta, başvuranlar ise erkeğin ikametgâhını değiştirmesi, tebligatı almaması gibi nedenlerle sonuç alamıyorlar. Ayrıca nafakanın kadın tarafından bir talepte bulunulmadan enflasyon oranında yükseltilmemesi de bir diğer sorundur. Bu nedenle kadınlar Mor Çatı’yı içinde bulundukları ekonomik sıkıntıdan dolayı arıyorlar.
Kadın istihdamının güçlendirilmesi gerekli
Kadınların nafaka talep etmesinin temel nedeni ne?
Kadınlar, çalışma hayatına girmelerinin önünde pek çok engel olduğu için çalışamıyor, çalışsalar dahi hayatlarını idame ettirebilecekleri gelire erişemiyorlar. Aile içerisinde ve evlilik sürecinde çoğu kez örgün eğitime ve hatta meslek kurslarına dahi erişmeleri engellenerek bir meslek edinmelerine, uzmanlaşmalarına engel olunuyor. Kocaları tarafından çalışmasına izin verilmediği ya da ev ve çocuk bakımını üstlenmek zorunda kaldıkları için yıllarca istihdama dâhil olamıyorlar.
Kadınların belli bir yaşa geldikten sonra hem yaşlarından hem de deneyimsiz olmalarından ötürü iş bulması neredeyse imkânsız hale geliyor. Yıllarca ev içi emek vermiş, bazen aile işlerinde/şirketlerine hiçbir ücret almaksızın çalışmış kadınlar boşandıktan sonra ancak çok düşük ücretli, güvencesiz işler bulabiliyorlar.
Kadınlara verilen nafakalar genelde çocuklar için mi kullanılıyor?
Türkiye’de açlık sınırının 2.029 TL olduğu düşünüldüğünde çoğunluğu yaklaşık aylık 300 TL olan yoksulluk nafakası, kadınları yoksulluktan kurtaracak ya da çocukların bakımını karşılayacak nafakalar olmuyor. Çocuklara bağlanan iştirak nafakası miktarları da kadınlara bağlanan yoksulluk nafakası miktarları gibi az.
Son zamanlarda iştirak nafakasının da kaldırılması üzerine tartışmalar yürütülmekte. İştirak nafakasının verilmediği takdirde bakım masraflarının velayete sahip olan ebeveynin, yani çoğunlukla kadınların üstüne yıkıldığı görülüyor.
Sıkça karşılaştığımız nafakanın ödenmediği durumlarda olduğu gibi erkeklerin çocuk bakımına ne maddi ne de manevi katkı sunmadığı anlamına gelir. Bir çocuğun bakım ve eğitim masraflarının ebeveynlerin ortak sorumluluğu olduğu düşünüldüğünde, iştirak nafakasının verilmemesi erkeklerin çocuk yetiştirme sorumluluğunu reddetmesi anlamına geliyor.
“Nafaka vazgeçilmez bir hak”
Nafaka kadınların hayatında neden önemli?
İçinde yaşadığımız toplumsal koşulları şekillendiren kadın erkek eşitsizliği kadınları pek çok açıdan güçsüzleştiriyor. Kadınların hayata eşit katılımını sağlayacak destekleyici politikaların eksikliği ise başta ev içi emek olmak üzere birçok sorumluluğu kadınların tek başlarına üstlenmesi anlamına gelir. Örneğin, çocuk bakımı ne yazık ki kadınların birincil görevleri arasında sayılmaktadır ve çocuklar için ücretsiz kreş hakkı devlet tarafından sağlanmamaktadır.
Çocuğunu ücretsiz olarak kreşe göndermeden çocuk bakımını esas olarak annelerin üstlendiği durumlarda kadınların uzun saatler mesai yapabilmesi mümkün değildir.
Çoğu güvencesiz, esnek ve düşük ücretli işlerde çalışan kadınların ise çocuklarını ücretli bir kreşe göndermeleri mümkün değildir. Bu nedenle gerek düşük ücretli çalışan kadınlar için gerekse çalışamayan kadınlar için verilen sosyal yardımların veya kreş desteğinin yetersiz olması nedeniyle kadınların nafaka hakkı bir lütuf değil, vazgeçilmez haklarıdır. (EMK)