Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis’te yaptığı konuşmada, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a uygulanan yöntemin özel olarak seçildiğini ve siyasi darbe operasyonunun laboratuvarı olduğunu söyledi.
“Dokunulmazlıkların kaldırılması süreci başladığından bu yana işlemlerin hukuksal bir yanı olmadığını vurguladık. Yüksekdağ’ın durumu ise bir özet niteliğinde. Bütün hukuksuzlukları toplasanız Yüksekdağ’ın yaşadıkları Türkiye’nin durumuyla ilgili çarpıcı bir tablo ortaya koyar.”
“Hukukdışı süreç”
Sancar Yüksekdağ’la ilgili süreci de hatırlattı.
“Mahkumiyet kararı, Yargıtay’ın incelemeyi sürdürmesi, dokunulmazlığa rağmen kararı onaması, Meclis’in gündeme alması, genel kurulda okutulması, üyeliğin düşürülmesi… Bütün bunlar HDP’ye karşı yürütülen hukuk dışı operasyonun parçasıdır. Bu yolu partinin tümüne karşı bir şantaj olarak kurguladılar.
“Yüksekdağ’ın durumunu kullanarak partinin tümünü kapsayan bir şantaj politikası yürütülüyor. Parti felç olacak sandılar ama biz her şart altında demokratik siyaset mücadelemizi yürüteceğimizi söylemiştik.”
TIKLAYIN - DEMİRTAŞ'A 142, YÜKSEKDAĞ'A 83 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
“AİHM’e başvuruldu”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurduklarını belirten Sancar “AİHM’in bu konuyu özel bir gündem olarak ele almasını bekliyoruz” dedi.
“AYM korkuyor ama sorumluluğu sürüyor”
“Anayasa Mahkemesi (AYM) milletvekillerimizin durumuyla ilgili dosyaları gündeme almayarak tarihi bir vebalin altına giriyor. Çünkü bundan önce verdiği kararlarla, Balbay ve Haberal kararlarıyla içtihat oluşturdu.
“AYM’nin en fazla 10 gün içinde bu dosyaları gündeme alması ve içtihadına saygılı davranarak karar vermesi gerekiyordu. Fakat AYM bunu yapmadı çünkü üzerlerinde ağır bir siyasi baskı var.
“Açıkçası AYM korkuyor, ama bu korku AYM’yi tarihsel ve siyasi sorumluluğundan alıkoyamaz.”
“Dünya seyirci kalır sanmayın”
Sancar, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken Halkbank Genel Müdür Yardımcısının ABD’de gözaltına alınmasına ilişkin şunları söyledi.
“Son derece önemli bir konu, 17 - 25 Aralık yolsuzluk iddialarıyla ilgili olduğu açıktır. ABD’deki tüm ilgili kurumlardan yapılan açıklamalar bunu doğruluyor. Federal savcılığın açıklamasında gözaltı gerekçesi Reza Zarrab’la ilişkili olarak gösterilmiştir. FBI’dan da benzer açıklama geldi. Bu gözaltının, doğrudan doğruya Zarrab davasıyla ilişkili olduğunu ortaya koyar.
“Türkiye’de hukuku işletmezseniz dünya seyirci kalır sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
“Bakan Zeybekçi’ye soruluyor; kendisi ‘talihsiz bir gelişme’ diyor. Kamuoyunu doyurucu herhangi bir açıklama yapamıyor. Geçiştiriyor. Oysa bakanın, hükümetin görevi doyurucu açıklamalar yapmak, bilgilendirmektir. Zeybekçi de gayet iyi biliyor ki bu gözaltı Türkiye’de çok önemli sonuçlar doğuracak bir gelişmedir.
“Yolsuzlukların siyasi ve hukuksal açıdan araştırılması ve sorumluların cezalandırılması gerekiyor. Türkiye önemli bir fırsatı kaçırdı maalesef. Sonuçları nereye varırdı bunu bilemeyiz. Belli ki sonuçlarından korktular, sorumluluğun yukarılara doğru uzanmasından ürktüler. Biz, HDP olarak takipçisi olacağız.” (YY)