İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet’in Ankara temsilciliğini yaptığı dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait TIR’ların Suriye'ye taşıdığı silahlara ilişkin haberler nedeniyle yargılanan Erdem Gül’ü 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Yargıty’ın verdiği bozma kararının ardından yeniden yargılanan Gül için savcı Süleyman Erturan 30 Kasım’daki duruşmada örgüt üyeliğinden (TCK 314/2) 10 yıla kadar hapis istedi.
Bugünkü duruşmada beyanda bulunan Erdem Gül, mütalaaya karşı bir şey söylemeyeceğini ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Çünkü gazetecilik suç değildir" dedi.
Mahkeme heyeti, Gül'ü "silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek (TCK 220) " suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Duruşmanın ardından gazetecilere konuşan Gül, "Dosyada sadece eylem olarak bir tane haber var. Dolayısıyla bu ceza direkt habere cezadır" dedi.
Mahkemenin ceza verdiği maddeyi AYM iptal etmişti
Anayasa Mahkemesi (AYM) 26 Kasım’da TCK'nin 220. maddesinin "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 6. fıkrasını Anayasa'nın 38. maddesine aykırı bulmuştu. Maddeyi de oybirliğiyle iptal etmişti.
8 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlanan kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmetmişti.
Mahkeme Erdem Gül’e AYM’nin iptal ettiği hükümle ceza vermiş oldu.
AYM, "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçlamasını düzenleyen hükmü iptal etti
Önderoğlu: Gazeteciliği kriminalize eden tutumu
Erdem Gül'e verilen cezayla ilgili açıklama yapan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu "Kamu makamlarını hoşnut etmese de MİT TIR’larını haberleştirmek gazeteciliktir ve hiçbir biçimde haberciyi hapsetme, yargılama ve cezalandırma konusu edilemez. Erdem Gül’e hapis cezası gazeteciliği kriminalize eden tutumda ısrardır" dedi.
Davanın geçmişi
29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.
TIKLAYIN - Cumhuriyet, Adana'da durdurulan TIR'lardaki silahların görüntülerini yayınladı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında isim vermeden Can Dündar'ı tehdit etti. Erdoğan, "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca, Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” demişti.
Erdoğan şikayetçi oldu
Erdoğan’ın dilekçesinde Dündar’ın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 312, 327, 328, 330, 220, 285 ve 289. maddeleri uyarınca bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istenmişti.
Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı.
Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi.
Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.
Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi.
TIKLAYIN - İddianamenin dili yok
92 gün tutuklu kaldılar
AYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti.
Cumhurbaşkanı: AYM kararına uymuyorum
26 Şubat'ta AYM'nin iki gazetecinin tutukluluğunun hak ihlali olduğuna ilişkin kararının ardından Dündar ve Gül serbest bırakıldı. Kararın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Saygı duymuyorum, karara uymuyorum" açıklaması yaptı.
Dava 2016'da başladı
25 Mart 2016'da başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi.
Savcı 22 Nisan'daki duruşmada mütalaasını açıklamak için süre istemiş, 3 Mayıs'ta açıklanan mütalaada, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istemişti. Savcı “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım ve bu şekilde suça iştirak”, “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” iddiasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen MİT TIR’larına ilişkin davadan bağımsız düşünerek hüküm vermenin mümkün olmadığını savunarak Yargıtay’daki davanın sonucunu beklemek üzere, “darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçunun dosyadan ayrılmasını istedi.
Yerel mahkeme kararı
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1'den (devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak) gerekçesiyle Dündar'a 7, Gül'e 6 Yıl hapis cezası verdi. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül de 5 yıl hapse çarptırıldı.
Yargıtay bozdu
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 14. ACM'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği cezayı bozdu.
Erdem Gül için "İspat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir" diyen Yargıtay Can Dündar için cezasının artırılması gerektiğine karar verdi.
Yeniden yargılama
Yargıtay'ın kararının ardından 14. ACM'de yeniden yargılamaya geçildi. Dosyaya Enis Berberoğlu da dahil edildi. Can Dündar'ın dosyası ise ayrıldı. 15 Mayıs 2019'da kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erdem Gül hakkındaki ''silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan açılan davanın düşürülmesine, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında da hüküm verilmesine yer olmadığına hükmetti.
(HA)