Yeni açılan Devrimci Karargah dava dosyasına konulan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)'in, 102 sayfalık raporunda ismi geçenler bugün Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önündeydi.
MİT raporunda adı geçenler İstanbul Cumhuriyet Savcılığına, MİT, emniyet ve yargı mensupları hakkında görevi kötüye kullanma ve özel hayatı ihlal gerekçesiyle şikayette bulundu.
Avukatlar, sosyalistler, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeleri ve demokratların bulunduğu grup Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) suç duyurusunda bulunacaklarını söyleyerek, raporun "hukuk dışı" olduğu söyledi.
"İlk defa MİT raporu bir dava dosyasında"
Raporda adı geçen Avukat Ercan Kanar, "yargının bir skandala imza attığını" ifade etti.
"MİT raporu emniyete gidiyor. Üzerinde 'çok gizli, delil olarak kullanılmaz' yazdığı halde, emniyet bunu üst yazıyla, özel yetkili savcıya gönderiyor. Savcı bu raporu kirli delil olduğu gerekçesiyle tersiyle itmesi gerekirken, kabul ediyor. 102 sayfalık raporu, dava dosyası olarak kabul ediyor. Böylece ilk defa MİT raporu bir dava dosyasına delil olarak konuluyor."
Kanar, avukatlardan yazarlara, gazetecilerden tutuklu yakınlarına kadar birçok ismin raporda yer aldığını belirtti.
"Bu insanlar örgüt üyesi olmak iddiasıyla karşı karşıya geliyor. Raporun dosyaya koyulması hukuk kuralları ve özel hayatın gizliliğini ihlal niteliği taşıyor" şeklinde konuştu.
"Yargılamadan suçlu ilan ediliyor"
Raporda adı geçen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) meclis üyesi Şamil Altan, MİT raporunun iddianame haline dönüştürüldüğünü, onlarca insanın geçmişteki siyasi faaliyetlerinin ve özgeçmişlerinin dizilerek oluşturulan raporla yargılama olmadan suçlu ilan edildiğini savundu.
Altan, "Bu dava iktidar karşıtı olan kesime yapılmış ciddi bir tezgâhtır. Biz 12 Eylül'ün tezgâhlarını da biliyoruz. Oralardan da geçtik. 12 Eylül faşizmi bile bu iktidar kadar kıvrak değildi. Yargı hiç bu kadar iktidarın siyasi bir kolu gibi davranamamıştı" dedi. (RDY/IC)