Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, "iki toplumun sorun yaşadığı bir süreci, çocuklara ırkçı, gerici bir anlayışla tartıştırmaya çalışan anlayışa tepki göstereceklerini, eğitimdeki sorunların yapay gündemlerle gizlenmek istendiğini" söyledi.
Tarih Vakfı Üyesi ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Berktay "Toplum Ermeni olayları konusunda sağlıklı bilgiye ulaşmıyorken, çocuklardan böyle bir şey istemek, fikri cinayettir" dedi.
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink de "Çözümsüzlüğün devam etmesi için girişilen bu çabalarla, hem çocuklarımızın hem bizim ruh sağlımızı etkiliyorlar, çocukları bırakıp, önce neyin asıllı ya da asılsız olduğunu çözsünler" görüşünü savundu.
Velilerin görüşleri
Bianet'e görüşlerini açıklayan iki çocuk annesi emekli öğretmen Afitap Çaka (51) ise, "savaş yıllarında iki tarafında birbirini öldürmüş olabileceğini, çocuklara bu gerçeğin anlatılması gerektiğini ve yarışmayı olumlu karşıladığını" ifade etti.
Adının açıklanmasını istemeyen bir Ermeni veli ise geçmişte yaşanan sorunların tekrarlanmasının "anlamsız" olduğunu, çocuğunun okulunda "kendi kültürüne ilişkin olumsuz yargılarla karşılaşmasından" etkileneceğini belirtti.
Öğrencilere "Ermeni İsyanı" konulu kompozisyon yarışması
Haftalık Agos gazetesinin geçtiğimiz haftaki sayısında yer alan habere göre, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın, Hüseyin Çelik imzalı ve 14 Nisan 2003 tarihli genelsinde;
* "Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele" kapsamında, ilköğretimde Sosyal Bilgiler, orta öğretimde ise Tarih, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersleri'nin müfredat programlarının 2002-2003 öğretim yılından itibaren değiştirilmiş ve müfredata "Ermeni, Yunan-Pontus ve Süryani" iddialarına ilişkin konular eklenmiştir denilerek,
* Bu çerçevede okullarda konferanslar düzenlenmesi, "canlı şahitlerin tanıklığı"na başvurulması ve kompozisyon yarışmaları tertip edileceği,
* Konferanslarda mümkünse canlı şahitlerin anılarını anlatmalarının sağlanacağı,
* Bütün il ve ilçelerde orta öğretim öğrencilerinin katılabileceği "Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeni İsyanı ve Faaliyetleri" konulu kompozisyon yarışması düzenleneceği belirtiliyor.
Dink: Çözümü çocuklardan beklemesinler
Dink, çocuklardan canlı tanıklar dinletmelerinin istenmesini eleştirerek, "çocuklarla uğraşmayı bırakıp, tarihi tartışarak ve araştırarak açıklamaya çalışsınlar" diyor.
* Bu olayları konuşmak bize acı veriyor. Tarih konuşulamayacak bir şey değildir, ancak "büyükler" kendi çözemedikleri problemin çözümünü çocuklardan beklemesinler.
* MEB'in çabasını Ermeni sorununa karşı bir şeyler yamak için yeni yol arayışı, ders kitaplarını değiştirmekle başlayan sürecin devamı olarak görüyorum.
Berktay: Çocuklar propagandaya alet ediliyor
Doç. Dr. Berktay, ise MEB'in girişimini, milliyetçiği perçinlemek amacına bağlıyor:
* Türkiye toplumunun 1915 Ermeni olayları konusunda sağlıklı bilgi alması her yolla engellenmeye çalışılırken, toplum bu konuyu bilmezken, ilk öğretim yaşındaki çocukların hiçbir gerçek bilgi sahibi olmayacağı ortadayken, küçük yaştaki çocukların böyle bir propaganda çabasına alet edilmek istenmesini nefretle karşılıyorum.
* Bu, Türkiye'deki zaman zaman derin devlet adı verilen aşırı milliyetçi zihniyetin hiçbir hiç bir politik hesap verirlik ve şeffaflık mekanizması olmaksızın, toplumu içine kapatmaya yöneltme isteğinin parçasıdır.
* Türkiye toplumunda, milliyetçiliğin ideolojik hegemonyasını ve dokunulmazlıklarını perçinlemek; özgür, eleştirel düşünmeyi engellemek amacıyla yakın zamanlarda bir dizi önlem alındı. Avrasya Stratejik Araştırmalar (ASAM) üniversitelere endoktrinasyon (bilgiyi kabul ettirmek amacıyla eğitme) amacıyla, "Ermeni sorununu nasıl öğreteceğinizi biz anlatalım" dedi. Devletin bu konuda söylediklerine de ters programlar düzenlediler.
* Egemen zihniyet ve çevreler, nerede hazırlandığı belli olmayan ders kitaplarıyla, Ermeni olayları konusunda görüşlerini bildirdi. Şimdi de ilköğretim çocuklarına bu konuda kompozisyon yazdırmak diye bir rezalet ortaya çıkıyor.
* Ermeni olayları konusunda hem Ermeni milliyetçilerinin hem de İttihat ve Terakki liderlerinin yaptıkları dünya tarafından da biliniyorken, kompozisyon yazdırmak şeklinde çocukların beyinlerinin zehirlenmesini fikri cinayet olarak görüyorum. (ÖG/BB/NK)