Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Üyesi Prof. Dr. Gençay Gürsoy’la geçen hafta Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından düzenlenen çözüm süreci çalıştayı sonrası Lice’de iki kişinin güvenlik güçlerince öldürülmesi ve bayrak indirme olayı ile birlikte yükselen milliyetçi söylemi konuştuk.
Bir kaşık suda fırtına koparılarak milliyetçi damarın kabartılmasının hayra alamet olmadığını ifade eden Prof. Dr. Gürsoy, AKP’nin yürüttüğü gerginlik siyasetini sürdürmesi halinde kendi çukurunu da kazacağını belirtiyor.
Çalıştay bitmeden Lice olayları
“Çalıştay geçmişteki örneklere benzer şekilde iki amaçla düzenlenmişti. Bir tanesi katılan kendi bakanları aracılığı ile kendi kamuoyuna ‘durum kontrol altında, terörle mücadele ediyoruz, vaziyete hakimiz’ mesajını vermek.
“İkincisi de Kürt kamuoyuna karşı ‘barış süreci her şeye rağmen devam ediyor, endişe etmeyin, açılım daha da somut gelişmelerle ilerleyecektir’ mesajı vermeyi amaçladılar.
“Kendi kamuoylarıyla ilgili bölüm gerçekleşti çünkü konuşmalar yer yer Başbakan'ın her zamanki öfke diline benzer şekildeydi. İçlerinde farklı olan tek kişi Beşir Atalay'dı. O daha sakinleştirici cümleler kurmaya çalıştı.
“Kürt kesimine işlerin iyi gittiğine yönelik herhangi bir mesaj ulaşmadı. Çünkü çalıştay devam ederken Lice'de olaylar başlamıştı; nitekim hemen arkasından da iki kişi öldürüldü.
“Yani iktidarın beklediği amaç gerçekleşmiş olmadı. Şu günlerde görece bir sakinlik varsa bu Öcalan'ın yatıştırıcı mesajları sayesinde oldu.
Bayrak eyleminin oluş tarzı
“Bayrak meselesinde eylemin oluş tarzı, Anadolu'da her yerde milliyetçi gösterilerin hızla ortaya çıkması, Meclis'te yapılan konuşmalar, Başbakan'ın daha milliyetçi eksene kayan ifadeler kullanması sanki hazırlanmış bir senaryo izlenimi veriyor. Ama böyle de olmayabilir, spontan gelişmeler de olabilir.
“Sonuçta bir kaşık suda fırtına koparıldığı ve milliyetçi damarın daha da kabarmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu da hayra alamet değil.
Gerginliğin azalması için…
“Şu anda sürecin tek garantisi Abdullah Öcalan'dan ibaret. Onun telkinleri ve etkileme gücü olmasa neler olur düşünmek bile istemiyorum.
“Buna siyasi iktidar hak ettiği yanıtı verecek midir çok emin değilim. Ancak her şeye rağmen artık bu tırmanışın tepe noktasına vardığını düşünüyorum.
“Siyasi iktidar daha öteye giderse kendi çukurunu da kazmaya başlar. Her şeye rağmen burada duracaklarına ve yatıştırıcı bir takım önlemler alacaklarını ümit ediyorum.
“Karakol-kalekol yapımları şimdilik ertelenmiş gibi gözüküyor ama Kürt siyasi hareketinin ve Kandil'in aldığı karar demokratik itaatsizlik eylemlerini sürdürmek olacaktır.
“Bunları tolere edebildikleri oranda bu süreç ilerler, edemediği noktada da yeniden eski günlere adım adım döneriz. (EKN)